FutbolGündem

İsmail Köybaşı’nın yaşı hep 19

İsmail’in bu yıl Fenerbahçe’de atletik çalışma kadar oyun teorisi çalışmaya da ihtiyacı olacağı kesin. “Geçiş oyunu” kavramı Pereira’nın da çok önemsediği bir konu. Bu mesele İsmail’in Hasan Ali’nin gerisinde kalmasına neden olabilir. Hele de sistem 3-5-2 olursa…
İSMAİL’in 2008 Ekim’inde ilk kez 11’de forma giydiği Trabzon-G.Antep maçını dün gibi hatırlıyorum. 19’luk bir çocuk için çok etkileyiciydi performansı. Ama sonraki 8 seneyi neredeyse hiç gelişmeden geçirdi İsmail. Hep aksiyonun içinde ama güvenilirliği tartışmalı. Tamamlanamayan atakların dönüşünde aksıyor. Bu yıl 302 ikili mücadeleden 152’sini kaybederek bu alanda tüm defans oyuncuları içinde son 10’da olması, savunma konusundaki güvenilmezliğini net biçimde açıklıyor.

TÜRK FUTBOLCUSU KLASİĞİ

İSMAİL’in sonraki hikâyesi bir Türk futbolcusu klasiği: Hücuma iyi çıkıyor, savunmada biraz savruk. Ama 19’luk bir çocuk için ziyadesiyle umut vaat ediyor. 20’sinde umut vaat etmeye devam ediyor. 21’inde hâlâ umut vaat ediyor. 22’sinde de öyle. 23’e geldiğinde umut vaat etmek için geç olmadığını hâlâ fark etmiyoruz kamuoyu olarak.Bugün artık 28 olmak üzere. Ve İsmail’de hemen hemen hiçbir değişiklik yok.Yaşı hep 19 gibi. Onun yaşıtı beklerin 8 yıllık gelişimlerine bakıyorum: Jordi Alba, Kieran Gibbs, Matteo Darmian, Ryan Bertrand, Aleix Vidal…

Bu listeye 8 sene önce Tottenham’ın yedek sol beki olan Bale’i bile ekleyebilirsiniz. Hepsinin 89’lu olduğuna şaşırdınız değil mi? Hepsi şu an İsmail’in ne kadar önünde gözüküyorlar. Oysa 8 sene önce İsmail’in, Darmian’dan, Gibbs’ten, Vidal’den eksiği olmadığını düşünüyorduk.

GEÇİŞ OYUNUNA UYGUN MU?

MALUM, şu sıralar dünya futbolunu en fazla etkileyen trend, geçiş oyunu. Klopp’undan Guardiola’sına, Simeone’sinden Mourinho’suna herkes savunmadan hücuma, hücumdan savunmaya çabuk geçişin yollarını arıyor. Pereira da bu kavramı çok sevenlerden.

Geçen sezon Fenerbahçe yönetimi onu susturana kadar basın toplantılarında bolca “geçiş oyunu” kavramından söz ediyor, takımının bu konudaki gelişimini hafta hafta anlatıyordu.Aslında Pereira’nın geçen yıl tercihini sık sık Hasan Ali’den yana kullanmasının altında da bu faktör var: Caner savunmadan hücuma geçişte doktora derecesinde. Ama hücumda top kaybedildiğinde savunma pozisyonu alma konusunda aynı derecede istekli ve tutkulu değil.

Hasan Ali’yse hücuma Caner kadar çılgınca katkı yapamıyor. Ama hücumda top yitirildiğinde ülkenin en güvenilir adamlarından biri. Savunma anlayışına çabuk geçiş yapıyor, bölgesini çok hızlı kapatıyor.

YARIM KALAN ATAKLAR EN BÜYÜK ZAAFI

İSMAİL Köybaşı’nın geçiş mantalitesi puanı, bence Caner’den de aşağıda. Takımının oyunu rakip yarı alana yığdığı anlarda etkileyici işlere imza atabiliyor.

Sürekli sol çizgiden bindiriyor, verkaçlarla pozisyona giriyor. Çizgiye iniyor.

Ama, TAMAMLANAMAYAN ATAKLAR, İsmail’in en büyük zaafı. Bir atakta top kaybedilirse, orta savunma tarafından karşılanırsa, hücum kaleye ya da auta giden bir şutla tamamlanamazsa İsmail zihnen dağılabiliyor. Ve savunma pozisyonu almakta güçlük çekiyor.

SON 10’DA YER ALDI

İsmail’in geçen yıl ikili mücadele kazanma oranında Süper Lig’in diplerinde olması da bir başka handikap.

Ligde en az 100 ikili mücadeleye giren 92 defansif oyuncu içinde İsmail Köybaşı, başarı yüzdesine göre son 10’da yer alıyor.

Uğur Meleke

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu