Malum 1 Mayıs yaklaşıyor. Kimileri pankart hazırlığı yaparken kimileri de başka hazırlıkların peşinde. Beşiktaş-Kayserispor maçı öncesi yaşananları görünce birçoğunuz gibi benim de aklıma ilk gelen 1 Mayıs oldu.
Anlaşılan, Terim ve öğrencilerinin çektiği “amansız ol” reklamı futbolcular için değilmiş. Emniyet Teşkilatı için çekilmiş bu reklam! Özellikle de Çevik Kuvvet elemanlarına atfen…
Ben de oradaydım. Ancak bu sefer maç yorumu yapmak için gitmedim Beşiktaş’a. Sadece, günler öncesinden bilgisini aldığım gösteriyi izlemek için gittim. Gittim çünkü futbolun hala taraftarla birlikte güzel olduğuna inanmaktayım. Hala endüstriyel futbolun insanı futbolun özünden kopardığını iddia ediyorum
Dikkat edin “müşteri” demiyorum. Çekirdek hiç değiller. Onlar yazı-kışı bilen, kimileri beğenmese de ekmeğini takımıyla paylaşan insanlar çünkü. Ha, diğerlerinden yok mu? Var elbette. Futbol kimsenin tapulu malı değil. Onlar da olacaklar bu denizin içinde.
Yaşanan arbede yüzünden olayın sonunu izleme şansım olmadı. Polisin Beşiktaş taraftarlarına olan tavrını görünce dehşete kapılmamak mümkün değildi. Tıpkı o reklamdaki gibi…
Bir tarafta kafalar kırarken diğer tarafta panzerlerin tazyikli suyuyla uçuşan taraftarlar saçılmıştı etrafa. Yani bizonun yerini joplar, akrebin yerini panzerler almıştı bir nevi.
Akşam TV’den bir kez daha izledim bu görüntüleri. Ne kadar yaban, ne kadar ilkel bir polis teşkilatımız olduğunu bir kere daha gördüm. Şuursuzca sıktıkları biber gazıyla çoluk çocuk herkesi perişan etmelerini bir ilk değildi aslında. Daha geçen yıl sendikalı işçileri Taksim’e sokmamak bahanesiyle yine aynı şeyleri yapmışlardı. Hatta bir hastaneye sığınan işçileri kovalayıp, orada da gaz sıktıkları için yatmakta olan hastaların birçoğu zehirlenme tehlikesi bile atlatmıştı!
Şimdi bakıyorum da yandaş medyanın çığırtkanları papağan gibi aynı şeyi tekrar edip durmaktalar. Neymiş efendim “alkollü taraftarlar varmış aralarında”, “yolu tıkamışlar” ya da “polise saldırmışlar” falan filan.
Evet, alkollü taraftarlar da vardı aralarında, yolu tıkayanlar da. Ancak inanın bana polisin tavrı asla onlara özel olmadı. Herkes şunu çok iyi bilmeli. Alkollü maça gelme durumu sadece Beşiktaş’a mahsus bir durum değildir. Gidenler görür, Fenerbahçe’de de, Galatasaray’da da aynı şeyler yaşanır.
Daha önce de defalarca yazdık bunu. Tribünlerde alkol sınırını aşmış kişilerin çirkinliği maalesef hat safhada. Ancak bu, polis bu tipleri ayıklayacak diye önüne gelen herkese zulüm yapacak anlamına da gelmemeli.
Senin işin haklıyla haksızı, masumla masum olmayanı ayırmaksa eğer o zaman işini yapacaksın. Vatandaş dövmeyeceksin, olaydan bağımsız insanlara saldırmayacaksın! Kurunun yanında yaş da yanar dersen, o zaman işte böyle olaylar olur.
Yani diyeceğim o ki; Fatih Terim ekibine amansız olmayı öğretememişti ama Sayın Cerrah’ın maşallahı var!
