Fenerbahçe Başkanvekili Nihat Özdemir, yeni yönetimde kendisinin görevini Ali Koç’un devralmasını istediğini açıkladı. Özdemir, 6 maçlık cezanın çok fazla olduğuna dikkat çekerek, cezanın 1-2 maça ineceğine inandığını söyledi.

Yeni dönemde yönetimde yer almayacağını açıklayan Fenerbahçe Kulübü Başkanvekili Nihat Özdemir, Fenerbahçe’deki görevini bundan sonra Ali Koç’un sürdürmesini istedi. Milliyet Gazetesi’nin haberine göre, CNBC-E’de yayınlanan Piyasa Ekranı isimli programa katılan Nihat Özdemir, Fenerbahçe yönetimindeki tüm isimlerin bu zorlu süreçte önemli katkılar yaptığını belirterek, 3-4 ismin değişmesiyle oluşacak yeni yönetimin de aynı politikaları izleyeceğini söyledi.

Fenerbahçe – Galatasaray rekabeti hakkındaki görüşlerini dile getiren Özdemir, Fenerbahçe’nin önünde yaşadıklarından daha zorlu süreçler olduğunu, hiçbir Türk takımının UEFA’da ceza almaması için TFF ve Şenes Erzik’e önemli görevler düştüğünün altını çizdi.

Nihat Özdemir; 6 maçlık ceza azaltılmalıdır

İlk olarak Fenerbahçe – Galatasaray maçındaki olaylara ve verilen cezaya değinen Özdemir, “Maç sonundaki olayları tasvip etmiyoruz. Bunu daha fazla tartışmanın anlamı yok. PFDK ve Tahkim Kurulu’nun bu konuyu enine boyuna düşünüp, bu 6 maçlık cezayı azaltacağını düşünüyorum” dedi.

Özdemir; Benden sonra benim görevimi Ali Koç yapsın, ona yakışır

Zorluklarla geçen 11 aya yakın bir sürenin ardından kongreye geldiklerini belirten Özdemir, “Bu sıkıntılı dönemi Ali Koç’la beraber buraya kadar taşıdık, kongreye kadar beraber getirdik. Ali Koç, Türk ekonomisi için Türkiye için Fenerbahçe için önemli bir insandır, Fenerbahçe’ye önemli katkıları olmuştur. Sayın Ali Koç bu süreçte işini, ailesini bir yana bıraktı çok önemli çalışmalar yaptı, maddi ve manevi önemli katkılar sağladı. Benden sonra benim görevimi Ali Koç yapsın, ona yakışır. Kendisi daha çok genç, önümüzdeki günlerde bir 3 yıl daha Fenerbahçe’ye hizmet etmesini isterim” diye konuştu.

Nihat Özdemir;  Yönetimde görev yapan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum

Fenerbahçe yönetimindeki tüm isimlerden övgüyle söz eden Özdemir şöyle devam etti; Sadece Ali Koç değil, yönetimdeki tüm arkadaşların büyük katkısı var. Sayın Ali Yıldırım tüm mesaisini Samandıra’da geçirdi, tüm maçlarda takım otobüsüyle stada geldi, futbolcularla ağabey kardeş ilişkisi içinde. Abdullah Kiğılı bir ağabeylik yaptı, Fenerium’dan önemli gelirler sağlamamıza neden oldu. Vedat Olcay ağabeylik yaptı. Serhat Çeçen önemli çalışmalar yaptı. Murat Özaydın ve Serhat Çeçen, 100 milyon liralık tahvil ihracımızda çok önemli çalışmalar yaptı. Nihat Özbağı kulüp tesisleri, Mithat Yenigün dernekler konusunda önemli çalışmalar yaptı.

Ömer Temelli, stadımızdan sorumlu bir arkadaşımızdı, çok emek ve destek verdi, Fenerbahçe’nin bu dönemde taraftarla birlikte yürümesi için her şeyi yaptı. Hüseyin Topbaş amatör dallarla ilgilendi. Voleybolla ilgilenen Hakan Dinçay, basketbolla ilgilenen Semih Özsoy, eğitim ve diğer konularla ilgilenen Turan Şahin ve Ünal Uzun’un bu dönemdeki katkılarını unutmayacağız. Yasemin Merçil, bir hukukçu kimliğiyle çok önemli çalışmalar yaptı. Bu arada Cihan Kamer’i unutmayalım.

TFF ve UEFA ile ilişkilerimizi ben, Ali Koç ve Cihan Kamer birlikte yürüttük Hepsi var olsunlar, sağ olsunlar, bu sıkıntılı dönemde çok önemli katkılarda bulundular. Bu son 11 ayda ve daha da öncesinde onlarla çalışmaktan dolayı mutluyum. Birlik, beraberlik içinde çalıştık Şekip Bey bir dönem bizden ayrıydı. O da geldi aramıza katıldı. Çok önemli bir spor hukukçusudur, geldikten sonra bize intibak etti.

Fenerbahçe Başkan Vekili Özdemir; Herkesin gözü de bizim üzerimizde

Yeni yönetimin farklı bir anlayış içinde olup olmayacağı şeklindeki soruya ise Nihat Özdemir konuşmasını şöyle sürdürdü; Fenerbahçe’nin yönetim kurulunda çok büyük değişiklikler olmayacak. 3, belki 4 farklı isim olabilir. Buradaki 4-5 değişikliğin, yönetim anlayışında çok büyük değişiklik yaratacağını sanmıyorum. Geçmiş dönemdeki politikalar yeni döneme taşınacak. Önümüzde, yaşadıklarımızdan daha zor bir süreç bizi bekliyor. Fenerbahçe 2000’in üzerinde lisanslı oyuncusu, 600’ün üzerinde çalışanı ile bir tarafta spor kulübü bir taraftan bir holding gibi.

Halka açık kesimimiz var. Baktığınız zaman çok büyük bir portföy. Spor, ekonomi, şirket tarafı var. Tüm bunları gözlemleyen, Yüksek Divan Kurulu gurubu ve bunun yanında 15 bine yakın kongre üyemiz var. Hepsinin dışında 20 milyonun üzerinde taraftarımız var. Bu düzeni kontrol etmenin kolay olmadığını, zor olduğunu içinde ne kadar zor dengelerin olduğunu biliyoruz. Herkesin gözü de bizim üzerimizde. Fenerbahçe’de yaşanan her olay Türkiye’nin önünde geçiyor. Çok zor bir durum ama bununu önüne geçilmez değil.

Tüm zorlukları aştığımız gibi bunu da aşabiliriz. Önümüzde kolay günler yok ama çok önemli bir gücümüz var: Taraftarımız ve kongre üyelerimiz. Fenerbahçe’yi sadece bir futbol takımı olarak düşünmeyin. Voleybolda, baskette, kadın erkek takımları var ve bunlar yurt içi ve yurt dışında şampiyonluğa oynuyor. Futbol takımının transferi var. Önümüzde hem sportif hem de kurumlarla ilişkiler açısından çok önemli bir süreç bizi bekliyor. Futbol Federasyonumuzun ve bizim UEFA ile olan ilişkilerimizde, eğer UEFA bize bir ceza vermeyi düşünüyorsa bunu engellemenin yolları da var.

Nihat Özdemir; Fenerbahçe ve Galatasaray birbirleri için var

Fenerbahçe ve Galatasaray rekabeti hakkında ise Özdemir, “Fenerbahçe ve Galatasaray Türk Sporunun mihenk taşlarıdır. Biz varsak Galatasaray var, Galatasaray varsa biz varız. Eğer bu yarışlarda Fenerbahçe ve Galatasaray olmasın, inanın hiç bir anlamı yok. Biz hangi kulvarda olursak olalım, Galatasaray ile yarışırsak ilgi ve alaka diğer hiçbir yıla benzemiyor. Bizler birbirimiz için varız” dedi.

Özdemir; Hiçbir Türk takımı ceza almamalıdır

Yeni dönemde TFF’ye önemli görevler düştüğünü belirten Özdemir, “Federasyonun üzerine bundan sonraki süreçte düşen en önemli görev, UEFA’daki Türk takımlarına bağlı sorunlar olabilir. Geçen yıllarda verilen cezalar, artık Türk futbolu için yeterlidir. Bundan sonra hiçbir Türk takımı herhangi bir cezaya çarptırılmamalıdır. Burada görev, federasyona ve orada görevli Şenes Erzik’e düşmektedir.

Hukuksal çalışmalarla, hiçbir Türk takımı ceza almadan, Avrupa’da yarışmayı hak eden Türk takımları, önümüzdeki sezon UEFA’da Türk Futbolunu temsil etmelidir. Burada federasyona büyük görev düşüyor. Zor bir süreç gibi gözükse de ben bu sürecin atlatılacağını umuyorum.