FutbolGündemTransfer

Sadri Şener; Başbakan bana ‘çok sert konuşuyorsun, ortamı germeyin’ dedi!..

Sadri Şener; Başbakan bana ‘çok sert konuşuyorsun, ortamı germeyin’ dedi!.. Trabzonspor eski Başkanı Sadri Şener, Futbol Extra Dergisi’ne yaptığı açıklamada şike süreci ile ilgili olarak yaşananları adeta gün yüzüne çıkardı.

Trabzonspor’un eski başkanı Sadri Şener, Futbol Extra’nın Ağustos sayısına çarpıcı açıklamalar yaptı. Sporx.com’un haberine göre, kulüp başkanlığını bıraktıktan sonra basına hiç demeç vermeyen Sadri Şener, suskunluğunu Futbol Extra’dan Yavuz Atalay’a bozdu. Şike soruşturması süreci ve Trabzon’da yaptığı icraatlara ışık tutan Sadri Şener, o dönemde Başbakan’la arasında geçen konuşmaları da Futbol Extra’ya açıkladı.

6 yıl önce Trabzonspor Başkanı oldunuz. Bu serüvenle başlayalım.

Ben eskiden başkanlık işi filan bunları bırakmıştım. Faruk Özak ve Necmettin Aytekin geldiler bana, o dönem de Nuri Bey’li Trabzonspor pek de iyi gitmiyordu… Çok ısrar ettiler. Aileme, kardeşim Sani’ye, ablama filan. İstişare yaptık, girdik bu işin içine. İşin içine girince de çok başka bir boyut çıktı. 20 Sene önce başkandım, o zaman başkaydı işler, şimdi başka… Ama hem üstesinden geldiğimize hem de iyi işler yaptığımıza inanıyorum.

O STAT ZOR BİTER

Başbakan ile stat işini konuştunuz mu?

Tabi, kaç defa konuştuk. Projeleri çizildi. Sonra ilk müteahhit, bizim eski başkan oldu. Onlar biraz aksattılar, işi çok ucuza almışlardı. Spekülasyon konusu da oldu. Şimdi bu alan da ucuza aldı…

Başbakana demediniz mi ki, altı üstü bir stat. Nesini bitiremiyorsunuz, diye?

Dedik. Kaç defa dedik. Konuştuk, ettik. Sen merak etme dedi, başbakan. E sonunda adamcağız da bıktı. Sonra bir ihale yaptı. Alan da benim hemşerim, Tonyalı. Çok ucuza aldılar. Müteahhit-Mühendis olduğumdan dolayı rahatça söylüyorum… Zor biter.

Neden zor biter?

Yanlış yapıyorlar. Bak, Kayseri müteahhidi de battı, belediye üstlendi. Mersin müteahhidi, bizim Trabzonlu, Oflu, o battı, Limak bitirdi. Bursa müteahhidi battı, kayyumda şimdi. Burada, işi ucuza ihale etmeye çalışıyorlar. Ucuz ihale edilen her iş battı.

80 Trilyon borçlu bir kulübü devraldınız. Neye güvenerek aldınız?

Bir kere, bu kulübün, kredibilitesi var mı ona baktık. Biz mesela, yıllık kombine satışlarımızı 16 binlere getirdik. 8 ila 10 Trilyon arasında, hayal edilmeyen bir para getirmiş olduk. Hisse senetlerimiz fırladı, onların bir kısmını sattık, oradan çok ciddi gelirler elde ettik. Sonra iki şirketi birleştirdim, kulübü oradan 10 Trilyondan kurtardım. Çok önemli bir şey bu… Ama millet anlamadı. Onlar sadece kaleye giren golden bakıyorlar bu işe. Sonra mahkemeler, onlar bunlar… Bunlara büyük masraflar ettik. TS Clup’ü 1 Milyondan aldık 13 Milyona çıkardık cirosunu. Şimdi, iyi çalışırlarsa, 20’lere çıkarılabilir…

ESKİDEN 4 KULÜPTEN BİRİ DEĞİLDİK

Siz ticari zekânıza güvendiniz yani bu işin altına girerken…

Zekâdan daha ziyade, İstanbul’da yaşamam… Çevremin geniş olması… Trabzon’da yaşasam, bunları yapamazdım. Çünkü çevrem kısıtlı olurdu. Bunlar sayesinde, bu gelirleri elde ettik. Gelirleri elde ettik ve büyüttük kulübü. Şu anda bir marka değeri… Eskiden 4 kulüpten biri değildik, şimdi olduk. İnşallah böyle gider.

Trabzonlu iş adamlarının zaten katkısı yok…

Hiçbir katkısı yoktu. Trabzon’da çok ciddi iş adamı yok.

‘HACIOSMANOĞLU İLE DÖVÜŞECEĞİZ SANKİ’ DİYORSUN

Hacıosmanoğlu’nun çevresi geniş midir?

Bizim Hacıosmanoğlu’nun çevresi olmaz. Öyle bir bakıyor ki, bununla dövüşeceğiz sanki, diyorsun.

Futbolcular ile aranızda ki ilişki nasıldı?

Futbolcularla resmiyimdir. Öyle arada bir espri yaparım ama çok karışmam işlerine, hocanın filan. Kamplara giderim, eksiklerini tamamlarım. Arada bir beni antrenmanlarda görmek, onlara moral verir. Onun dışında, problemleriyle uğraşırım. Bazı yöneticiler gibi, cıvık ilişkiler içinde olmam.

YANLIŞIN VAR VALİ BEYCİĞİM

Burak’ın gidişinde en çok merak edilen soru, bence şu: Hiç mi tahmin edemediniz, bu adamın yıldız olacağını ki tahmin etmek de zor değildi. Neden 10-15 Milyonluk Yıldız Futbolcunun sözleşmesine, 5 Milyon getiren alır, maddesi koydunuz?

Burak’ın menajeri değişik işler yaptı. Yurt dışı filan dediler, bunların tabi hepsi hikaye senaryo yalan olduğu sonradan çıktı. Benim o kadar cinlik düşünecek halim yok. Burak için şu da var, Burak diyor ki, ben burada aldığım paradan daha azını alarak İstanbul’da yaşamak istiyorum. Ona bir şey yapamıyorsun. Bizden de beni eleştirenler var. Yahu beyler, bir de kendimize dönelim, bu şehre ne yaptık? Bir tane Novotel yapıldı. 6 Senede Trabzon’a bir Arap geldi, otel yapacakmış. Dedim ki, Arap otel yapmaz, satın alır. Yanlışın var vali beyciğim, dedim. Sonra benim dediğim gibi oldu. Ama 6 Sene bunu tartıştık.

Valiye gelelim o zaman. Trabzon valisi Fenerbahçeli…

Vali de Fenerbahçeli, Emniyet Müdürü de… Yapacak bir şeyim yok.

Emniyet Müdürü’nü, Trabzonspor’a tavrından ötürü görevden aldırmışsınız. Çevreniz geniş…

Yok öyle bir şey. Ben böyle şeylere karışır mıyım?

Trabzonspor Başkanı, validen önce gelir Trabzon’da…

O vali, Batman’da vali iken, Nihat Özdemir, bunu tuttu Fenerbahçe Kongre üyesi yaptı. Ben ne yapayım.

Siyasileri konuşalım. Faruk Özak, Erdoğan Bayraktar…

Faruk, Trabzon’a gelmiş iyi değerlerden biridir. Benim de iyi arkadaşımdır.

Aranızda ki ilişkiyi ben çözemedim açıkçası. Bir kavga ettiniz, bir tartıştınız, bir çıkıp protokolde poz verdiniz… Çok değişik…

Aynı yerde staj yaptık Faruk ile. Kırmızı Faruk’tu. Çok sevdiğim biridir. İlişkilerimiz, çok iyi. Oğlu hala bizim TAV’da çalışır. Benim her lafıma kızar Faruk. Çünkü ben her şeyi lambur lumbur diyorum Faruk’a. Millet diyemiyor ya… Özel ilişkimiz vardır. Erdoğan Bey’e gelince… Erdoğan Bey ile çok hukukumuz yoktur ancak pratik bir adam. İnşallah faydalı olur Trabzon’a ancak Trabzon’u çok sevdiğine inanmıyorum. İstanbul’u daha çok seviyor yani… O da haklı. Trabzon’da her gün başına mı yığılıyorlar ne…

GÜNEŞ PARAYI SEVER

Şenol Güneş konusu…

Şenol Güneş çalışılması çok zor bir hocadır. Parayı sever. Önce para, sonra diğer işler gelir. Değişik, ummadığım biri çıktı.

Şenol Güneş’in, bana sorulmadan transfer yapıyorlar, iddiası..?

Olur mu ya? İstifa et o zaman…

Sizce niye etmedi?

Para alacak ondan.

Ünal Karaman konusu… Galiba Şenol Hoca demiş size, ben gideceğim, Ünal’ı benim yerime getirebilirsiniz…

Olur mu öyle şey? Kimin hoca olacağına ben karar veririm. Öyle bir şey bana diyemez ki. Ünal’ı gönderdi, sonra geri aldı. Sonra onları düşünmeden kendi gitti.

Kulübü 80 Trilyonla aldınız, 170 Trilyonla bıraktınız. Burada bir anormallik yok mu?

Ama bunun 35’i vergidir. 70’i Denizbank’tır. Temliği filan vardır. Otomatik ödenip, geri alınır. Çok sıkıntılı bir şey değil…

Hacıosmanoğlu bu borcu kapatabilir mi?

Bilmiyorum. O biraz yetenek, biraz çevre ve ilişki işi. Sempati… Bence, sermaye artışı yapmaları lazım… O zaman kulübe 30-35 Trilyon para girer. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray öyle yaptı. Ama bu bilimsel bir iştir. Lambur lumbur bir iş değildir. Hiç oyuncu transfer etmeden de tribünleri dolduramazsınız…

“BAŞBAKAN İŞE KARIŞMADI”

3 Temmuz sürecine girelim yavaş yavaş… Aziz Yıldırım’ı aldılar. Nezarete götürdüler. Siz bazı şeyler söylediniz. Başbakan ile görüştünüz mü?

Başbakan ile görüştüm. Dedi bana ki, çok sert demeçler veriyorsun. Dedim ben de, burası Trabzon, ne yapayım. Ben de ondan ricada bulundum, karışmasanız bu işe iyi olur, diye. Hakikaten de karışmadı. Öyle böyle bugüne geldi. Ama kupanın verilmesinde, siyaset de var…

Trabzonspor Başkanı olduktan sonra, Başbakan ile konuşmalarınız, ne çehrede olmuştur?

Daha çok yatırım ile ilgili konuştuk. Stat ile ilgili konuştuk. O yönde bize yardımları oldu. 20 Trilyon para harcadım Avni Aker’e… Ben geldiğimde, orada fareler dolaşıyordu. Sonra UEFA’dan teşekkür plaketi aldık. Bunun 5-6’sını Başbakan verdi. Sağ olsun. Geri kalanını kulüp bütçesinden aldık. Diyorsun ki 170 Trilyon borç var… E parayı buralara harcadık. Yeni, 1461 binası yaptık. Türkiye’de hiçbir kulüpte yok. 2-3 Trilyon oraya harcadık. Millet zannediyor ki, bunlar öpücükle olmuyor. Bunlar parayla oluyor, parayla…

Başbakan size telefonda hiç tepki gösterdi mi?

Yok, yani… Çok sert konuşuyorsun, ortamı germeyin, dedi. Ama yardımcı oldu bize. Doğruya, doğru. Sadece bu kupanın bize verilmesine çok tavır koymadı.

“DEMİRÖREN: ABİ DURUMLARI BİLİYORSUN”

TFF Başkanı verseydi. Siz, Demirören’e ciddi destek oldunuz.

Yıldırım Bey’e biz oy verirken, bu kupayı şart koşmuştuk ama vermedi.

Mahmut Özgener’i de desteklemiştiniz, onun da tapelerde değişik konuşmaları var.

Var. Kötü, rezalet…

Hadi diyelim Özgener’de bi hata yaptınız. İkinci hatayı (Demirören) göz göre göre nasıl yaptınız? Trabzonlunun Trabzonludan başka dostu yoktur, bunu herkes bilir. Ama siz BJK Başkanını desteklediniz.

Kupayı alacağım ama o hesap var…

Onlar söz verse de tutmama ihtimalleri çok yüksek. Nitekim tutmadılar da…

Vermesen, yine seçilir.

Neyse, başkanı seçtiniz. Demirören’i… Kupayı vermedi. Demediniz mi ki, yapacağım diye söz verdiğin şeyi neden yapmıyorsun?

Dedim. Kaç defa… O da gülüyor. Abi bilmiyor musun, diyor. Yani Başbakan böyle istiyor, demek istiyor…

Türkiye Kupası Final maçında soyunma odasına girip, kupayı alın, kalayım, demişsiniz…

Öyle bir şey demedim. Şöyle dedim, Kupayı alın. Her şey başka şekil alabilir. Alamadılar. Her şeyin hayırlısı…

Alsalardı, kalacak mıydınız?

Yok. Düşünmüyordum. Olsaydı, şimdi burada keyifle oturamayacaktım. Yurt dışında bir yerlerde, bir mahkeme salonunda, bunlarla uğraşacaktım. Ama ektiğimizi biçtik. Çok güçlü savunmalar yapmasaydık, bu cezalar gelmezdi. Ben her yolu denedim. Bana kimse, şu yolu denemedin diyemez. Her şeyi denedim. Sonuçlar da geliyor…

ÖZEL KONUŞMALAR

3 Temmuz geldi. Aziz Yıldırım’ı aldılar. Sizi de o gün mü sonra mı ne almışlardı…

3 Temmuz’da Aziz’i aldılar. Beni de 4-5 Temmuz muydu neydi…

Başbakanı veya TFF Başkanını aradınız mı?

Hayır. İstanbul’daki eve sabah polis geldi. Götürdü beni. 6’da gelmişlerdi.

Gelen polisler ne dedi size?

İfadenizi almak üzere sizi emniyete getireceğiz, dedi. Savcılık kararını gösterdi. Peki dedim. Giyindim, gittim. Sonra hastaneye gittik, sağlık kontrolü için. Sonra nezarete. Bir baktık ki herkes orda. Polisler çok kibar davrandı bize. Giderken dediler ki buraya sizin gibi biri gelmedi. Yani orda da pek bir kural yoktu. Avukatla görüşebiliyorsun sadece, kimseyle görüşemiyorsun. O da iyi oldu, kim dost kim düşman anladık.

İçeri girdiniz. Nezarettesiniz. Kimlerle konuştunuz?

Mahmut (Özgener) ordaydı. Nevzat’ı göremedim, o Kıbrıs’taydı.

Mahmut Özgener ile bir şeyler konuştunuz mu?

Mahmut’un biraz şeydi durumu, hoş değildi. İlaç verdim ona, iç bunu dedim. Biraz kendine gel, sakin ol dedim. Gece yarısına doğru ifademi aldılar, savcıya gittik sabah.

İfadenizi alan polisle ne konuştunuz?

Dedim bunlar mı sorular? Evet dedi. E dedim bunlar için içeri adam alınır mı? Haklısın, dedi. Sonra gittik savcıya.

Savcı ile ne konuştunuz?

Savcı dedi, idari bir şey koymak istiyoruz. Tahdit mi ne… 200 Milyar dedi, koyuyorum. Olur dedim. Sonra hakime gittim. Hakim dedi, 200 Milyarı gece bulamazsın. Çıkman için gece yatırman lazım. Bunu yurt dışı yasağına çevireyim. Sonra itiraz edersin, kaldırırlar. İtiraz ettik. Kaldırıldı. Kardeşim Sani de dışarıda hazırlamıştı 200 Milyarı. Çıkarken de, benim yanımda bir Oflu vardı yardımcım. Çıktığımı haber verdi. 2 Bin kişi karşıladı beni. Mahmut’u kimse karşılamadı, çok üzüldü ona.

BAŞBAKAN RİCA ETTİ

Rize’ye Eren ile Sercan’ı neden sattınız?

Başbakan rica etti. Biz de dedik, komşu il. İlişkilerimiz düzelir… Doğru da yaptım. 1461’de de iddia yoktu. Öyle bir derdim de yoktu. Çünkü benim oyuncu yetiştirmem lazımdı. Gördüğünüz gibi de yetiştirdik.

BEN TONYALIYIM HA OFLU DEĞİLİM

Siz Başkanken, İbrahim Hacıosmanoğlu bir maça gelmiş. Şeref Tribünü’nün merdivenlerinden çıkarken “Ben başkanken, Hacıosmanoğlu buraya giremez” demişsiniz. O da geri döndü. İddialar bu yönde…

Hiç karışmadım protokole, oraya buraya. Ben bile bir iki defa oturdum protokole. Hiç de merak etmem. Trabzon’dakiler bayılır öyle şeylere…

Şimdi de Hacıosmanoğlu penceresinden bir iddia var. O da, “Başkan ben oldukça Sadri Şener buraya giremez” diyor.

Nereye giremem?

Stada…

Bütün stada girerim, kimseyi de sokmam oraya. Ben Oflu değilim ha, Tonyalıyım.

Ben Ofluyum Sayın Başkanım…

(Kahkaha) Oraları ben yaptığım için, Şeref Tribünü’ne, ömür boyu girme hakkım var.

TFF Başkanı Olur musunuz?

Olmam.

SİYASETE GİRECEĞİM

Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?

Siyasete gireceğim.

Hangi partiden?

Bilmiyorum, bakalım nereden gelecek.

Teklif gelirse, değerlendiririm diyorsunuz.

Tabi. Kendim girmem. Çocuk muyum?

Belediye Başkanlığı mı?

Yok. Belediye Başkanlığı yapamam.

Milletvekilliği mi?

Milletvekilliği yaparım.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu