Turkcell Süper Lig’de oynadığı 2 karşılaşmada puanla tanışamayan, Avrupa kupalarına da havlu atan Sivasspor’da Teknik Direktör Bülent Uygun, kendisine ait resmi internet sitesinden kendisini eleştirenlere cevap verdi.
Sitedeki yazıda şu ifadeler yer aldı:
“İşin kolayı sizin intikam saatiniz. Akrep’in yelkovanı yakalayacağı kadar mutlak. Ve gerçek. Akrep dakikası geldiğinde çekersiniz pimi. İntikam alma saatiniz geldi mi. Yaklaşık 3 yıl önce kaleme aldığım dizelerimden bir mısraydı bu, hani Sivasspor, “İner misin, çıkar mısın” gözüyle bakılan bir takımdı, hani ligin alt sıralarından kurtulma mücadelesi veriyordu ya, o günlerde kaleme almıştım. “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” demiş büyüklerimiz ne büyük bir sözmüş, şimdi daha iyi anlıyorum. Yaklaşık 6 yılda bir takımı nereden nereye getirdiğimizin hesabını, sadece vicdan sahibi yüreklere bırakıyorum. Geçmişte yüksek sesle konuşulan, bunlar kim canım, düşerler diğerleri gibi, denilen bir takımı bugün Avrupa mücadelesinin içine koyabiliyorsak, bir şeyleri başarabildiğimizin de görülmesini istemek en doğal hakkımız olsa gerek. Hayatında sadece futbol seyrederek futbol otoritesi olan insanların, madalyonun diğer tarafını nedense görmek istememelerinin ısrarında diyecek pek bir şeyimiz olmuyor. Onun yorumunu, sahada güzellik adına bir şeyler görmek isteyen yapılan mücadeleye, dökülen alın terine saygı duyan siz değerli kamuoyuna bırakıyorum. Etle tırnak ayrılır mı birbirinden, bizim başkanla dostluğumuzun tarifini böyle yapmıştım. Bu takımı nereler getirdiğimizin muhasebesi ortadayken, yalan yanlış kulaktan dolma, bilerek yada bilmeyerek yapılan haberlere sadece gülüyoruz. Bizim dostluğumuz, acıyı lokma yaparak tüketme sanatıdır. Mutluluğumuzu hediye ederiz, acımızı böleriz. Başka bir tarife gerek var mı. İşler iyi giderken çok dostunuz vardır, ya kötü başladıysanız. Önce fareler terk eder gemiyi. Duruşumuz, inancımız asla değişmez, dün neydiysem bugün de şüpheniz olmasın oyum. Lig uzun bir maraton, tabiki istenmeyen sonuçlar olacak, tabi ki acıyı da sevinci de tadacağız. Başka türlüsünü düşünmek eşyanın tabiatına aykırı değil mi, sadece, “Neydik, ne olduk” sorusunu sorun ve cevabını bekleyin. 34 maçlık bir toleransımız yok mu bunca şeyden sonra. Beklemek o kadar mı zor. Sevenlerimi üzmemek adına her şeye razıyım, eğer üzersem valizimi toplar giderim.”
