FutbolGündemTransfer

Carvalhal gider ayak bombaladı; Başarısızlığın sorumlusu Yıldırım Demirören

Beşiktaş ile yollarını ayıran Carlos Carvalhal, yaşanan büyük düşüşün faturasını Yıldırım Demirören ve yönetimine kesti!

Demirören’in TFF başkanlığı sürecinden itibaren yapayalnız bırakıldıklarını belirten Carvalhal Beşiktaş’ın şampiyonluğunun imkansız olduğunu da savundu. Beşiktaş ile yollarını ayıran Carlos Carvalhal, NTV Spor’un konuğu oldu. Futbol Aktüel’de Güntekin Onay’ın sorularını yanıtlayan Portekizli teknik adam, Beşiktaş’ta yaşanan büyük düşüşün faturasını Yıldırım Demirören ve yönetimine kesti!

Ntvspor’un haberine göre, Yıldırım Demirören’in TFF Başkanlığını hedeflemesiyle birlikte takımın yapayalnız bırakıldığını anlatan Carvalhal, “Braga’yı yendikten sonra bile çıkıp iyi bir laf eden bir kişi çıkmadı yönetimden. Biz yalnız bırakıldık. Kendimizi birçok sefer yalnız hissettik. Yönetim tarafından sürekli yalnız bırakıldık” dedi.

“Yönetim tarafından yalnız bırakıldık”

Kendileriyle ilginen kimsenin kalmadığını ve küçük problemlerin bile ilgisizlikten büyük sorunlar haline dönüştüğünü belirten Portekizli hoca, “Futbolcular kendini güvende hissetmek ister, güvende hissetmezse bu büyük bir problem olur” diye konuştu.

İşte Carvalhal’in açıklamalarından satırbaşları;

Ocak’tan sonra bizi destekleyecek kimseyi bulamadık

Güntekin Onay’ın “Beşiktaş Ocak ayından sonra niye düşüş yaşadı?” şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi; Tabii ki bu komplike bir durum. Basit bir şekilde açıklamak gerekirse; başkan benimle görüşmek istediğinde ona beni buraya getirdiği için teşekkür ettim. Beşiktaş’ta çalışma fırsatı verdiği için teşekkür ettim. O ise takımın zor bir dönemden geçtiğini söyledi. Ben de bunları bilerek çalışmaya başladık.

Aralık ayında herşey istediğimiz gibi gitti. Ama neden sonra bir fark oldu? Ocak ayı biliyorsunuz en önemli dönemdir. Sadece benim çabam yetmiyor, futbolcuların ve başkanın da çabası gerekiyor. Bir takım problemler vardı ama işler giyi gidiyordu. Ama Ocak ayından sonra bazı kopukluklar yaşandı. Belki başkanın TFF başkanlığına aday olması futbolcularda gelecek endişesi yarattı. Bunların ardından da seri yenilgiler gelmeye başladı. Arkamızda bizi destekleyecek kimsenin kalmadığını düşündük.

Tabii ki sakatlıklar da vardı ama sakatlıklar futbolda her zaman vardır. Futbolda başkan çok önemlidir, bir problem varsa bunu başkan çözer ama biz kimseyi göremedik çevremizde. Bir takım küçük problemler oluyordu ama bunları çözecek kimseyi göremedik. Problemleri çözecek birileri olmalı çünkü küçük problemler çözülmezse üstüste gelip büyüyor. Futbolcular kendini güvende hissetmek ister, güvende hissetmezse bu büyük bir problem olur. Üstüste zor maçlar oynadık, cezalar aldık, sakatlıklar oldu, bunları çözmek tabii ki bizim işimiz. Ama diğer problemleri çözecek kimse bulamadık.

Başkan ve yönetim bizi yalnız bıraktı

Kötü sonuçlar kötü yönetim sonucu mu geldi diyorsunuz?” sorusu üzerine Carvalhal şunları söyledi; Aslında paradan konuşmak istemiyorum. Türkiye’de teknik adam olmanın nasıl birşey olduğunu biliyorum. her zaman insanlar paralarını alamayabilirler. Braga’yı ilk maçta yendik ki çok güçlü bir takım. Ama Braga’yı yendiğimiz için etrafımızda bize iyi şeyler söyleyen birini bile bulamadık.

O çok önemli sonuçtan sonra insanların bizi daha fazla desteklemesini isterdik. Burada paradan bahsetmiyorum. Destekten bahsediyorum. Büyük bir probleminiz varsa ve problemi çözecek kimse yoksa böyle oluyor. Kısacası biz yalnız bırakıldık. Kendimizi birçok sefer yalnız hissettik. Yönetim tarafından sürekli yalnız bırakıldık. Tabii ki Tayfur vardı yanımızda ama bir sorun olduğunda bunu çözün diyeceğim bir yönetici yoktu.

Mecburen yaptığım hamleler hata olarak yargılandı

“Kişisel olarak hata ayaptınız mı? Geriye dönseniz neyi değiştirmek istediniz?” sorusu üzerine Carlos Carvalhal hatalar yaptığını kabul etti ama şöyle devam etti; Geriye dönemiyorsunuz ve yaptığınız hataları değiştiremiyorsunuz. İnsanlar oyuncuları yanlış yerde oynattığımı, yanlış taktik verdiğimi söyleyebilir. Ama ben teknik direktör olarak bunları denemek zorundayım. Mesela İsmail ile Tanju’nun yerini değiştirmek zorunda kaldık sezon içinde.

Ben de istemem oyuncuları başka yerlerde oynatmayı. Ama bazen mecbur kalıyorsunuz buna. İnsanlar bunu dışarıdan baktığında anlayamayabiliyor. 2-3 günde bir maç yapınca mecburen aldığınız bazı kararlar hata olarak algılanabiliyor.”
“Ocak ayında başkandan transfer yapmasını istedim…

3 ay evime gitmedim, ailemi görmedim

“En önemli hatanız neydi?” sorusuna da yanıt veren Carvalhal; Buraya geldiğimde oyuncuları tanımıyordum. Transferleri ben yapmamıştım. Böyle bir takımı ayağa kaldırmak gerçekten çok zordu. Ben 3 ay evime bile gitmedi. sosyal bir hayatım olmadı, Beşiktaş için yaşadım. Mesela pazar günü maç oynuyoruz, çarşamba bir lig maçımız daha var, sonraki cumartesi bir lig maçı daha var. Ve ben bu takımların hiçbirini tanımıyorum. O kadar sıkışık günde rakipleri tanıyorduk, idmanları organize ediyorduk ve tüm sorumluluk bendeydi.

Ailemi bile buraya getirmedim çünkü ilgilenecek vaktim yoktu. Bir de şu var: Ben bir karar verdiğimde onun en iyi karar olduğunu düşünürüm. Eleştirilmek teknik direktörlerin kaderidir. Ben eleştirilerin ardından bu eleştirileri kabullenmeye çalıştım ama içimden de bu insanların Beşiktaş’ta olanları bilmediğini düşündüm.

Disiplin öyle sağlanmaz

Güntekin Onay’ın “Yıldız oyuncuları kontrol etmekte zorlandınız mı sorun yaşadınız mı? Çünkü siz çok pozitif birisiniz. Bu oyunculara karşı bazen sert olmanız gerektiğini düşündünüz mü?” sorusuna ise şu yanıt geldi: “Bazen küçük karışıklıklar olabiliyor. Misal şuradaki kameramana sert bir tavırla ‘Hey sen şuraya git’ desen tabii ki oraya 5 saniyede gider ve içinden “Çok disiplinli bir adam” diyebilir. Ama ‘Şuraya gider misin’ desen 2 saniyede gider.

Ben 2. yolu sevenlerdenim. Ben böyle yapınca daha iyi karşılık aldım. Bütün oyuncuları iyi tanımalıyız. Disiplin nedir ki? Bir takım kurallar koyarsınız, idmana şu saatte gelecek, dışarı çıkmayacak, telefon kullanmayacak… Disiplin bu şekilde sağlanmaz! Disiplin insanların kurallara saygı ile uyması demektir ben de bunu yapmaya çalıştım. Eğer bir oyuncu hata yaparsa kuralları uyguladım. Ama hiçbir zaman da sert davranmadım.

Quarema’ya yüklenmemek lazım

Quaresma’nın hayalkırıklığı yaratıp yaratmadığı konusunda “Hayalkırıklığı kelimesini kullanmazdım ben. Sezon bittikten sonra bu sezonun nasıl geçtiği konusunda siz bir kanıya varacaksınız. Sadece tek bir oyuncuya yüklenmemek gerekir” diye yanıt veren Carvalhal takımın gerçek potansiyelinin ne olduğu yönündeki soruya şöyle yanıt verdi: “Bu takımın yapabileceği en iyi şey görmek için en mükemmel koşulların olduğu Ağustos dönemine bakabiliriz. O dönemde yönetim takımı destekliyordu ve Kiev’e, Maccabi’ye, Stoke City’ye, Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye karşı çok iyi maçlar çıkardık. Bu takım 15-16 maçlık çok kötü bir seri yaşadı ama 15-16 maçlık çok iyi bir seri de yaşadı. Futbolcular değişmedi, teknik heyet değişmedi ama yönetim açısından bazı değişimler oldu.

Beşiktaş’ın bu şartlar altında şampiyon olması imkansız

Şampiyonluk için bir takım dinamikler lazım. Sadece takımın adı ve tarihi yeterli olmuyor bunun için. Şampiyon olabilmek için minimum konsantrasyon ortamını sağlamak ve belirli dinamikleri bir araya getirmek gerekiyor.
Güntekin Onay’ın “Fikret Orman gelecek sezon da takımda kalmanıçı istese ve bir rapor verecek olsanız neler derdiniz raporda?” şeklindeki sorusuna Portekizli hocadan şu yanıt geldi; Beşiktaş’ın ihtiyacı olan şey öncelikle iyi bir yönetimdir.

Oyuncuların kendini güvende hissetmesini sağlayacak, psikolojisini düzeltecek iyi bir yönetim. Bunun dışında ileriye yönelik konuşmam pek de etik olmaz. Ama tabii ki bir takım dökümanlar olacaktı elimde. Orada Beşiktaş’ın şampiyon olması için neler yapılması gerektiği yazacaktı. Orada sadece oyuncular yazmayacaktı, Beşiktaş’ın şampiyon olması için ne gibi dinamiklerin olması gerektiği yazacaktı. Kimseye bir zarar vermek istemem, kimsenin de işine karışmak istemem. Ama Beşiktaş’ın bu şartlar altında şampiyon olması imkansız görünüyor.

Son olarak; Türkiye’den gelecek tekliflere tamamen açık olduğunu ifade eden Carvalhal “Türkiye’yi gerçekten çok seviyorum. Kendimi burada cennette gibi hissediyorum. Türkiye’den ayrılmak istemiyorum, kalmak istiyorum açıkçası” diye konuştu.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu