Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim sürekli eleştirilen kararlar vermeye devam ediyor ve bu kararları verirken uyguladığı seçim kıstaslarını anlamak pek olası değil.
İlk önce belirtmek gerekir ki, Fatih Terim’in verdiği her karara kendi kararıdır deyip saygı duyarım. Ancak Terim’in verdiği kararları anlamak veya bu kararlara anlayış göstermeye ben dahil kimse zorunlu değildir ve Milli Takım için desteği istenen her birey de kendi takımını, hocasını eleştirme özgürlüğüne sahiptir. Terim ilk açıkladığı kadroya aldıkları ve almadıkları ile yoğun şekilde eleştirildi.
Yapılan eleştiriler ise çoğunlukla haklı noktalara parmak basıyordu. Ben şahsen Terim’in oyuncu seçimindeki kıstaslarını anlamakta zorlanıyorum. Örneğin kendi takımlarında aylarca oynamayan yada yedek bekleyen futbolcular bile takıma alınırken, daha yeni Avrupa Kupası finali oynamış formda Fatih Tekke, her dönem gol atan Ümit Karan, adı duyulduğunda başına iki futbolcu dikilen büyük tecrübesi ve uzun boyuyla Hakan Şükür kadroda yoklardı.
Eğer Tümer ve Emre Aşık tecrübeleri nedeni ile bu takımda iseler Hakan Şükür bu Milli Takım’da 23 kişilik kadroya alınacak ilk futbolcu olmalıydı.
Fatih Terim UEFA’nın verdiği sürenin dolmasının ardından kadroyu 23 kişiye indirdiğinde de yine çok tartışılacak kararlar aldı. Özellikle Yıldıray Baştürk ve Halil Altıntop bulunmayı kesinlikle hak ettikleri Euro 2008 kadrosundan çıkarıldılar. Ersun Yanal’ın ayrılmasından sonra Milli Takım’ın başına gelen Fatih Terim’in nedense ne Yıldıray’a ne de Halil’e bir türlü kanı ısınmadı.
Yıldıray’ı hiçbir zaman 90 dakika ve alışık olduğu yerde oynatmadı ve aralarında sorun olduğu her zaman hissedildi. Halil ise en formda olduğu ve Bundesliga’da 20 gol barajına ulaştığı yılda dahi kadroya bir türlü giremedi. Fatih Terim açıklamasında Yıldıray Baştürk’e 11’de yer olmadığını söylüyor.
Şenol Güneş’in Milli Takım’ı Dünya Kupası’nda, Bochum, Leverkusen (Şampiyonlar Ligi finali dahil), Hertha Berlin ve Stuttgart Yıldıray Baştürk’e yer buluyor ancak Türkiye Milli Takımı Teknik Direktörü Bundesliga’nın en iyi oyuncularından birine Euro 2008 kadrosunda yer bulamıyor.
Halil’in ise boyunun uzun olmamasının hava toplarında sorun yaratacağını düşündüğünü açıkladı Terim. Kadroda kalan hücum oyuncularının hiç biri 1.85 boyundaki Halil’den uzun değil. Kazım 1.85, Semih 1.83, Mevlüt 1.81 ve Nihat 1.75 boyunda.
Kadrodan çıkarılan diğer futbolcu İbrahim Kaş’ı ise Getafe transfer ederken bu oyuncu 23 kişilik kadroda kendine yer bulamıyor ki aynı mevkideki Gökhan Gönül kadrodan çıkmak zorunda kalmışken.
Kısacası elinizde Lampard, Gerrard, Ballack, Diego olur o zaman Yıldıray’ı almayabilirsiniz. Hücumda elinizde van Nistelrooy, Ronaldo, Drogba, Torres olur o zaman Halil’i, Hakan Şükür’ü de kadroya almazsınız. Ama şu an elinizdeki kalan oyuncuların kapasitesine baktığınızda çıkanlardan kesinlikle daha iyi değiller.
Fatih Terim aynı basın toplantısında Tümer’i neden takımda tuttuğunu açıklarken sol ayaklı oyuncu sıkıntısından da söz etti. Oysa ki 2 yıl önce bundan sonra sürekli yer vereceğini söylediği ve ülke futbolunun gelecek 15 yılına damgasını vuracağını söylediği mükemmel sol ayaklı Nuri Şahin de Euro 2008’de yok. Bu 2 yıl içinde neler oldu da Nuri Şahin bir anda A Milli Takım’dan silinip Ümit Milli Takım’a “sürgüne” yollandı kimse bilmiyor.
İsviçre Milli Takımı’nda Eren Derdiyok, Gökhan İnler ve Hakan Yakın dahil üç Türk gurbetçi futbolcu kadroya çağırılırken bizim takımımızda Türk gurbetçiler dışlanıp Brezilyalı futbolcular el üstünde tutulabiliyor. Fatih Terim’in bu son tercihlerinin özellikle gurbetçi Türk futbolcuların şevkini kıracağına inanıyorum. Gelecekte eğer Türk futbolcular tercihlerini bulundukları ülkenin milli takımından yana kullanırlarsa buna şaşırmamak lazım.
Bir parantez de Fatih Terim’in Euro 2008 öncesi bir İngiliz menajerlik şirketi ile anlaşmasına açmak istiyorum. Terim’in şampiyona oynanmadan vekaletini bir şirkete vermesi bence çok anlamlıdır. Fatih Terim eşi ile bile sık görüşmediğini söylerken diğer yandan onun adına para ödediği şirket herhalde boş durmuyordur.
Bu tip teklifler yazılı yapılır ve firma yazılı aldığı teklifi mutlaka ki teklifin muhatabına elektronik ortamda iletiyordur. Milli Takım’da kalıp 2010 Dünya Kupası’na katılma hedefi olan bir Terim neden bir menajerlik şirketi ile anlaşsın? Euro 2008 sonrasında Fatih Terim’in bir kulüple anlaştığı haberi çıkarsa bu beni hiç şaşırtmayacak doğrusu.
Sayın Hüseyin Özkök’e Futbolistan ekibi olarak yazılarından dolayı teşekkür ederiz.
