FutbolHaber

Hayret Trabzonspor hoca buldu!

Kimsenin işine karışmak istemem ama Trabzonspor’un Başkan Sadri Şener yönetimindeki son bir ayını çözmek için decoder olsanız bile nafile!

Oysa ne de güzel gidiyordu işler. Geçen sezona yirmiden fazla transferle giren Karadeniz ekibinde ne oynanan oyun sırıtıyordu, ne de ligdeki sıralamaları.

Benzer süreçlerden geçen birçok takımın kaynaşması çoğu kez birkaç sezon sürerken Trabzonspor’un bu dönemi hiç sıkıntı yaşamadan atlatması bile çok önemliydi. Ancak şampiyonluk susuzluğuna isyan eden Trabzon şehri, takımına bir türlü olması gibi davranmayı öğrenemedi…

iş sadece Trabzonspor yöneticileri yada çalıştırıcılarıyla bitseydi belki de bu tepkileri bir nebze anlamak mümkün olabilirdi. Ne yazık ki bu “aceleciliğin faturasını” hep beraber ödedi Trabzon kenti. Bunu bilmek için sihirbaz olmaya da hiç gerek yoktu. Geçmiş yılların panoramasına bakılması bile yeterliydi aslında.

işte böyle bir girdabın döndüğü kentte, Sadri Şener’in göreve gelmesi, hemen her kesimden destek buldu. Çünkü Trabzonspor’un yakın tarihini bilenler, Sadri başkanın nasıl bir vizyona sahip olduğunu da bilirler. Birçok başkan profilinin aksine Sadri Şener, hem kulüp bütçesine dikkat eden, hem de eldeki para ile maksimum kalitede oyuncu getiren yapısıyla diğerlerinden daima bir adım öne çıkmıştır.

Ancak geçen sezonun son dönemleriyle beraber Sadri başkanında artık “ötekileşmeye” başladığını gördük. ilk hatası da Ersun Yanal kalibresindeki bir hocayı görevden alması oldu. Bana göre başkanın bu tercihinde iki önemli unsurun etkisi vardı. Birincisi, olur olmaz yayınlarla Trabzon halkını gazlayan yerel medya, ikincisi de, kulüp çevresindeki eski tüfeklerin her fırsatta teknik kadroyu baltalamalarıydı.

Her iki çevre de özellikle Trabzonspor’un kentin kendi dinamikleriyle hareket etmesini istiyordu. Yani onlara göre Trabzon’da futbol, Laz bir hocanın yönettiği ve de Laz futbolcuların oynadığı bir oyundu aslında.

Hatta bu tezlerini üstelerlerken, ısrarla Barcelona örneğini de hatırlatıyorlardı. Neymiş, Barca, Katalan takımı olduğu için kendi içinden başka kimseyi takıma almıyorlarmış. Daha önce de yazmıştım. Bu fikir futbol için ciddi bir tehlikedir. Mikro milliyetçiliğin yerini makro milliyetçiliğe bırakmasıdır. Halbuki Katalanlar futbolda bunu yaparlarken siyasette de farklı bir duruş sergilemiyorlar. ispanya’dan ayrılmayı da istiyorlar. Kendi bayrakları altında bir ülke kurmayı hayal etmekteler!

Yani diyeceğim o ki; Barcelona örneğini veren futbol ulemaları, onların bu tavırlarının futbola özgü değil, hayatın geneline dair olduğu dahi bilmemekteler…

Neyse, biz yine Trabzonspor’un son durumuna bakalım. Ersun hocanın boşluğunu doldurmak için uzunca bir süredir çaba gösteren Trabzonspor yönetimi, en az 10 teknik adamla anlaşmaya çalıştı ama ne hikmetse bir türlü olmadı. Hatta bunların içinde kalbur üstü sayılan bir çok ünlü isimde vardı. Fakat ya para az geldi ya da iş para konuşacak kadar bile ilerlemedi.

Tam bu iş ne olacak dediğimiz de ise, Trabzonspor’un yeni teknik direktörü bulundu haberini aldık. Belçikalı teknik adam Hugo Broos ile anlaşan yönetim, bakalım şimdi kentin tepkisini nasıl çekecek?

Şenol Güneş, Sven Goran Erickson, Graham Souness gibi bir çok kariyerli çalıştırıcıyla görüşülmesine rağmen Hugo Broos ile anlaşmak zorunda kalan yönetimin bu transfer nedeniyle epeyce başı ağrıyacak gibi görülmekte. Zira kenarda hazır bekleyen muhaliflerin ilk fırsatta sabırsız Trabzon halkına aynı yemeği ısıtıp sunacaklarından hiç şüpheniz olmasın!

NOT: Bu arada Trabzonspor’a tarihinin son ikinciliğini yaşatan Samet Aybaba’yı da feci şekilde inciterek, bir futbol kalbi daha kıran Trabzon kenti için umarım her şey istedikleri gibi olur…

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu