Haber

İlk Adım Atıldı

Yoğun ama gerçekten çok keyifli bir hafta geçirdim. İlk durağım 15-17 Mayıs tarihleri arasında, Taksim Grand Öztanık Otel’de düzenlenecek olan bir paneldi. Ardından da Süper Lige Yükselme Play-Off maçları…

Malûm, İstanbul trafiğini düşünerek evden epey erken çıktım. İyi ki de çıkmışım. Zira, beni kravatla görmeye pek alışkın olmayan komşular, bakkal ve sokakta top oynayan minik Messi’lerin uyguladığı Zone Press karşısında epey vakit kaybettim.

Allah’tan böyle zamanlarda kontratak tavırlar sergiliyorum da işin içinden sıyrılabilmek mümkün oluyor.

Yine de, otele varış saatim kılı kılına oldu.

“Profesyonel Sporda Sendika” konulu panel, Türk-İş ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun (ETUC) ortak çalıştığı bir organizasyondu. Hep birlikte, Türkiye’nin yıllardır ilerleme kaydedemediği “spor işçilerinin sendika” kurma rüyasını derinlemesine irdeleme fırsatı bulduk.

Türk-İş ile ETUC yetkililerinin talep ve temenni konuşmalarından sonra kürsüye Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu çıktı.

Ben, hükümet kanadından bir kişinin, konuya ilişkin bu derece açık konuştuğunu ilk defa duydum. Bakan Bey, üstüne basa basa “Yasalarımız, spor emekçilerinin sendika kurmasına hiçbir engel teşkil etmiyor” dedi. Yani, daha Türkçesi şunu söyledi, “Örgütlenin gelin”…

Bunlar kulağa hoş gelen şeyler. Yalnız, geçmişin pratiğine bakarsanız eğer, bunların hepsinin lafügüzaftan başka bir şey olmadığını da görürsünüz.

Özellikle Sayın Başbakan’ın meydanlardan işçilere “Örgütlenin, çünkü sendikalı çalışanlar ne kadar çok olursa, kayıt dışı da o kadar azalır” diye seslenişinden sonra, toplu halde kıyıma uğrayan emekçilerin nasıl sahipsiz bırakıldığını unutmadık.

Umarım, hükümet bu konuda da “tavşana kaç, tazıya tut” demiyordur.

Kaldı ki; panelin Türkiye tarafını temsil eden sevgili Müslüm Gülhan (Haliç Üni. Spor Bölüm Bşk., BirGün Gazetesi Yazarı), sendikalaşmanın sadece sporcu tarafı ile kalmaması, spor işverenlerinin de aynı şekilde sendikalaşması gerektiğini belirtti.

Konuşmacı olarak katılan renkli simalardan Giray Bulak ve Bülent Uygun, teknik adam olarak sendikalı olmanın avantajlarını anlattı. Her ikisiyle de kısıtlı zaman diliminde baş başa sohbet etme fırsatım oldu. Yeri geldikçe, önümüzdeki yazılarda bunlardan bahsetmeyi istiyorum.

Oturum başkanlığını benim yaptığım son günde, sendikalaşma adına hangi stratejilerin izlenilmesi gerektiği tartıştık. Konuklardan Doç. Dr. Ufuk Aydın, hazırladığı “Profesyonel Sporda Sendikalaşma” kitabıyla 3 günlük panelin en özel çalışmasını yapmıştı bizlere.

TFF hukukçularından Av. Faruk Baştürk ise bir hukukçu gözüyle fikirlerini paylaştı dinleyenlerle.

Son panelistimiz Av. Tekin Bilge’ydi. Geçmişte Futbol-İş Sendikasının kuruculuğunu ve başkanlığını da yapmış olan Tekin Bilge Bey, canlı bir tarih olarak, o dönem yaşadıkları olayları anlattı.

Özetle, spor, siyaset, hukukçu, akademisyen ve sendikacıların bir arada ama ortak akılla hareket ettiklerini görmek çok güzeldi. Umarım, bu iyi niyetin tamamına da erebiliriz…

Sayın Erkut Tekin’e ve Tekin’in yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan Birgün Gazetesine teşekkür ederiz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu