FutbolHaber

Oldu mu Beşiktaş kapalı?

İstanbul’da derbi tadında maç izlemeyeli kaç sezon geçti acaba? Kavgasız, gürültüsüz kaç sezon? Özellikle de Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki maçları düşündüğümüzde bu duygunun nasıl eksik kaldığını daha iyi anlıyoruz.

Neyse ki bu seferki maç İnönü’de Beşiktaş’la oynanacaktı. Daha bir sakin, daha bir anlayış ortamında geçeceğine inandığım bir maçtı. Sahadaki aktörler aynen dediğim gibi davrandılar. Her ne kadar oyun zaman zaman sertleşse de, hiçbir anında derbiyi çirkinleştirmenin kolaylığına meyletmediler. Yani alışılagelmiş derbilerin dışında, zor olanı seçtiler oyuncular. Bu sayede hakem Fırat Aydınus, belki de bu sezonun en kolay maçını yönetmiş oldu.Hatta iki taraf oyuncularının iyi niyeti, Aydınus’un kimi önemli hatalarının da üzerini örttü.

Peki ya bu derbiyi izlerken keyif alması gereken tribünler? Eminim onlar da bu maça gitme sebeplerinin karşılığını almışlardır. Ancak Pazar akşamından bu yana medyanın ısrarla dile getirdiği bir konu, Beşiktaşlı gerçek sporseverlerin muhakkak canını sıkmış olmalıdır.

Futbolumuzun son yıllarda yetiştirdiği en yetenekli oyunculardan birisi olan Arda Turan ve sevgilisi Sinem Kobal’a Beşiktaş kapalı tribününden edilen küfürlerden bahsediyorum. Futbolla ilgilenenler çok iyi hatırlayacaktır. Benzer duruma birkaç örnekte daha rastlamıştık. Yetkin-Tugay Kerimoğlu çifti, Cansen-Alpay Özalan çifti ve Aysun Kayacı ile Emre Aşık çifti bu seviyesizliğin en yakın tanıklarıydılar. Hatta bunlara bir dönem birlikte olan Hülya Avşar-Tanju Çolak ikilisini de eklememiz lazım.

Sırf kocaları ya da sevgilileri futbolcu diye binlerce kişinin koro halinde sözlü tecavüzüne maruz kalan bu kadınların yerinde acaba kim olmak isterdi? Örneğin Sinem Kobal’a küfreden Beşiktaşlıların kız kardeşleri ister miydi bunu? Ya da Yetkin Kerimoğlu’na küfreden Fenerbahçelilerin anneleri?

Bu örnekleri takım ayırt etmeksizin veriyorum. Tribünlerde taraftar kisvesi altında olanca çirkinlikleriyle yer alanların kulakları çınlasın istiyorum. Nasıl onların anneleri, sevgilileri ve eşleri kıymetliyse sahadaki oyuncular için de aynı şekilde kıymetli olduğunu hatırlamalarını istiyorum.

Son yıllarda gittikçe yozlaşan taraftarlığın geldiği son nokta maalesef bu! Egemenlerin olanca gücüyle yıprattığı futbol taraftarları, şimdi önce tekbir getiriyor, ardından da rakibi ya da onun karısı için binlerce ağızdan küfür ediyor. Araya sıkıştırılan İstiklal marşı da cabası…

Sebebi ne olursa olsun insanım diyen hiçbir varlığın böyle bir şeye meyletmeyeceğini düşünmekle sanırım hata yapıyoruz. Zira benim 20 senedir takip etmeye çalıştığın futbol kültürü, her geçen sezon bir öncekini aratır hale geldi.

Daha endüstriyel, daha mücadeleci ama daha ahlaksız!

Erkut Tekin

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu