Haber

Çıldıran Çıldırana

Galatasaraylılar 17. şampiyonluğa çıldırıyorlar.

Fenerbahçeliler ise avuçlarından uçup giden şampiyonluğa…

Beşiktaşlılar zaten bu sezon her daim çıldırma durumundaydılar.

Sivasspor’u çıldırtan şey ise son dakikada yedikleri 3’lü averaj golü oldu.

Süper Lig’den düşen de çıldırdı, Süper Lig’e yükselende…

Takımlar hakemlere,

Hakemler medyaya,

Medya ise tirajlara çıldırdı…

Bir tek kafesteki “aslan” çıldırmadı gelgitlerle dolu futbol ortamında.

Karşısındaki medya ordusunun modern silahları, yani kamera ve patlayan flaşları, belli ki Ormanlar Kralı’nı çıldırtmaya yetmedi.

Sarı kırmızı kafes içinde, korku dolu gözleriyle izledi modern insanlığı…

Bir tek kafesteki “aslan” çıldırmadı…

Uyuşturulmuş bünyesiyle, belki de ilk defa özledi Antalya’daki hayvanat bahçesini bu sayede.

Ne stat hoparlöründe çınlayan yapay kükreme sesi, ne de Rigobert Song’un Afrika dolaylarından sergilediği halk oyunları değiştirmedi gözlerindeki korkuyu…

Herkesin çıldırdığı o gece, bir tek kafesteki “aslan” çıldırmadı.

Kim söylediyse iyi söylemiş…

“İnsanları tanıdıkça, hayvanları daha çok seviyorum”

Bir tek kafesteki “aslan” çıldırmadı o gece…

**********************************
Aslan kepazeliğinden gayrı, her şey o kadar güzel, o kadar sevimliydi ki Sami Yen’de, hiçbir şey keyfimi bozamaz sanıyordum.

Stadyumdan çıkıp, sabahın ilk ışıklarına kadar eğlendikten sonra, o hengâmede kaçırdığım bir şey var mı diye TV’nin karşısına geçtim ertesi gün.

Her şey sarı kırmızı, her şey laylaylom…

Derken, ekranda beliren birisi tüm keyfimin içine etti. Bir dönem kendisini kadro dışı bırakan Kalli’ye ithafen, “Beni kadro dışı bırakan burada yok, ama ben hala buradayım” dedi. Hem de hiç utanmadan, sıkılmadan söyledi bunu.

Onunla benzer problemleri yaşayan Hakan Şükür ve Casio Lincoln’e de aynı soru soruldu ama hiçbirisi böyle cevaplar vermedi. Hatta Ayhan Akman’ın “Kazandığımız şampiyonlukta en büyük pay Kalli hocamızındır.” dediğini bile duyduk.

Yani durum o ki; adamlık ve sporculuk başka, futbolcu olmak ise bambaşka bir şeymiş…

Benim, Galatasaray Yönetimine naçizane önerim şudur. Biliriz ki; Galatasaray’da şampiyonluklardan önce gelen değerler vardır. Neler olduğunu yazmaya gerek yok. Hazır bu “futbolcuyu” isteyenler varken, yol verin gitsin. Hiç olmazsa gölgesinde yetişen genç çocukları zehirlememiş olursunuz.

Sayın Erkut Tekin’e ve Tekin’in yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan Birgün Gazetesine teşekkür ederiz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu