FutbolGündemTransfer

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’dan Beşiktaş Yönetimi’ne sert eleştiri!..

NationalTurk’ün haberine göre, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, düzenlediği basın toplantısında Beşiktaş’ın stat sorununa da değinerek Fikret Orman ve Ahmet Nur Çebi’yi eleştirdi.

Aziz Yıldırım şunları söyledi;

“Biz de stadımızı yaptık. Stadın dört bir yanını yıktık, yenisini yaptık. Şampiyonlar Ligi maçı bile oynadık. Glasgow Rangers’ı 2-1 yendiğimiz maçta Maraton Tribünü yıkıktı. Fenerbahçe bayrakları asılıydı. Sonra Leverkusen, Lyon maçları oynadık ama sıfır puan aldık ve elendik. Ama kimseye sitem etmedik. Beşiktaş İkinci Başkanı ‘Samimi değiller’ diye açıklama yapıyor. Planın yok, programın yok. Sonra başkalarına sitem ediyorsun.

Türkiye’de stadını kendi parasıyla yapan tek kulüp Fenerbahçe’dir. Şimdi Beşiktaş, stadını yapıyor. Biz devletten para almadık. 20-30 milyon dolar civarında banka kredisi aldık. Bilet sattık, kombine sattık. Biz kimseye en ufak bir söz söylemedik. Beşiktaş İkinci Başkanı devamlı ‘Koskoca İstanbul’da bir stat bulamadık’ diyor. Hapisten çıkınca Başkan ile konuştuk. ‘Galatasaray, stadını veriyor’ dediler. ‘Gidin konuşun, anlaşmazsanız gelin konuşalım’ dedik.

Bu sezon bir yerlerden duymuşlar gelip bizimle stadınızı verin diye konuştuk. Ama veremeyeceğimizi söyledik. Başta planlamanızı yapın. Başta bana sormadın ki. ‘Olimpiyat’ta oynayacağım’ dedin. Olimpiyat’ın şartlarını da bilmeniz gerekir.” Başkan Aziz Yıldırım, Galatasaray maçındaki mağlubiyete oyuncularının kendisini attırmasının neden olduğunu belirterek, Beşiktaş maçının kazanılmasıyla yeniden düze çıkılabileceğini söyledi.

Kadronun yavaş yavaş rayına oturacağın söyleyen Başkan Aziz Yıldırım, tüm taraftarlardan rahat olmalarını isteyerek bu sene de şampiyonun yine Fenerbahçe olacağını söyledi.

Başkan Aziz Yıldırım, Profesyonel Futbol Takımının yaptığı antrenmanı izlemek için Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’ne geldi. Yıldırım, yönetim kurulu üyeleriyle ziyaret ettiği tesislerde basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Başkan Yıldırım son Galatasaray maçından spor basınına eleştirilere, statlardaki seyirci azlığından milli takımın durumuna, amatör branşların sorunlarından Fenerbahçe Üniversitesi’ne kadar bir çok konuda açıklamalar yaptı.

Başkan Yıldırım’ın tüm açıklamaları şöyle; 

Emenike’ye yapılan yüzde 100 penaltıydı

Takıma Galatasaray maçının artık geçtiğini, Gençlerbirliği maçına hazırlanmamız gerektiğini söyledik. Geçen sene de çok maçlar kaybettik. İkinci yarıda puan farkı 10’dan 4’e düştü. Bizim oyuncumuzun kendini arttırması bizi mağlup etti, yoksa bizi Galatasaray yenmedi. Konya maçındaki ve bu maçtaki kırmızı kartlar haklı ama hakemin de etkisi var. Hak edilmeyen pozisyonlar yaratılıyor. Galatasaray camiasının açıklamaları vardı. Maçın ilk çeyreğinde Galatasaray’a gösterilmesi gereken birçok sarı kart vardı. Hakemlerin her takıma eşit olmasını bekliyoruz.

Konya maçında Kuyt’a yapılan hareket de cezalandırılmalıydı. Emenike’nin pozisyonu yüzde 100 penaltıydı. O hareketin verilmesi gerekiyordu. Voleybol maçında yapılan tezahüratları bırakın. Stada gelemiyorlar yakında voleybol maçına da gelemeyecekler. Birkaç yüz kişi toplanıp maça geliyorlar. Adamlar kendi kendilerine eğleniyorlarsa ona da söz söyleyecek değilim.

Alves’e 30 bin Bekir’e 20 bir Euro ceza verdik

Alves ile konuştum. 50 bin Euro ceza vermedik. Bu haberleri size menajeri veriyor. Biz hukukçularımızla konuştuk ve ona 30 bin Euro ceza verdik. Bekir’e de 20 bin Euro ceza verdik. Ben takımdan geçen seneden memnun değilim. Geçen sene Sivas’a gittik mağlup olduk. Birçok maç kazandık. Bu hafta yendi iyi, sonraki hafta yenildi kötü gibi gösteriyorsunuz. Ben arkadaşlarımıza istatistikleri çıkarttırdım. Beşiktaş maçını yenersek bu takımlara karşı geçen seneden iyi olmuş oluyoruz. Ben gol atılmasını söylüyorum, ayrıca basketbolda da 3’lük atın diyorum. Öyle yaparsanız kazanıyorsunuz.

Rahat olun şampiyon biziz

Ersun Yanal’ı neden gönderdim? Geçen sene ikinci yarı takım düşüşe geçti. Takım son birkaç haftada antrenman falan yapmıyordu. Bu bir buçuk ay zaman yapıyor, sonra 1.5 ay da tatil yaptılar Bu kadro yavaş yavaş rayına oturur. Rahat olun bu yıl da şampiyon olacağız. Biz de yeni projelere bakıyoruz. Çalışmalarımızı yapıyoruz. Beşiktaş maçında kötü sonuç alınsa da İsmail Hocayı göndermem ben, kendisi gitmediği sürece antrenörü göndermem. Gereksiz şeyleri de Televizyonda söylüyor. Onları da söylememesi gerektiğini kendisine söyledik. Haddini bilerek lafı talihsiz. O manada söylemedi.

Spor basınındaki baronlar bıraksınlar

Şerefli ve ahlaklı adamlar var, baronlar var basında. Onlar zannediyor ki kendilerine cevap vermeyeceğiz. Hani diyorlar ya Aziz başkan bırakmalı, Türk sporunda uzun yıllar spor yazarlığı yapanların da hepsi bırakmalı. Spor basınındaki baronlar bıraksınlar, gençler gelsin yeni dönem başlasın. Gerekirse biz de bırakırız. O baronlar kahvelerde lokantalarda Türk sporunu yönetmesin. Bir gün öyle bir konuşma yaparım ki hepsi kaçacak delik arar. Yalan yazmayın doğru yazın, Brezilya’dan haber yazıyorsunuz. Maçtan önce ve sonra konuşma yapmadım. Ne Galatasaray’la ilgili ne hakemlerle ilgili.Tek çalıştığım konu 1 Milyon Üye.

Seyirci azalmasının nedeni 3 Temmuz değil

3 Temmuz olayı bir şike yargılaması değildir. Nasıl ki diğer özel yetkili mahkemeler diğer konularda kumpaslar kurmuşsa bu da odur.Şuna karşıyım; şikeden dolayı, statlardan seyirci çekildi deniyor. 3 Temmuz sonrasında seyirci tribünden çekildi deniliyor. Bu yanlış, Tam tersi. 3 Temmuz’dan sonra seyirci artmış ancak bu sezonun başından itibaren seyirci azalmaya başlamıştır. Bunun nedenleri araştırılmalıdır. 4 senedir seyirci sorunu yoktu bugün başladı. Neden başladı buna bakmak lazım.

Passolig yanlış anlatıldı

Passolig yanlış anlatıldı. Passolig bir bankanın kredi kartı kullanma amacıyla sunduğu unsur olmamalıydı. Bugün o duruma düştü. Biz bunu ayırdık, kredi kartı değil, e-bilet karı olabilir dedik. 7 TL civarında ücreti var, 1.8 milyon dolar sponsorluk anlaşması para veriyorlardı, biz evet demedik almadık

Alp Yalman’a teşekkür ederim

Açıklamalarından dolayı Alp Yalman’a teşekkür ederim. Her zaman Galatasaray camiasından dostlarımız olmuştur, olacaktır da. Seçim nedeniyle konuşamam, sona ersin ondan sonra konuşuruz.

Çatı çökerse hep beraber altında kalırız

Galatasaray’ı değiştireceğiz sözünü siz yorumlayın. Böyle demedim, o yazıyı okuyun. Kulüpleri birbirleriyle kavga ettirmeyi bırakın. Şu ülkeyi değiştirelim, zaten sıkıntılar var. Sporda, siyasette ve ekonomide çatı çökerse altta kalırız. Hepimizin aklıselim düşünmemiz lazım. Kavga etmeye gerek yok. Gerekirse de ederiz o ayrı konu. Haklarımız yenerse herkes konuşur.

Siyasette, ekonomide neysek Milli Takım da o

Ben yabancı sınırı hakkında 15 sene önce fikirlerimi söyledim. Doğru mu yanlış mı söyleyin, 15 sene önce söyledim, bugün söylemiyorum. Biz Avrupa Birliği’ne gireceğiz, Avrupa gibi olup, Amerika gibi demokrat olacağız diyorsak, orada bu kurallar hemen konulmadı. 1 günde buraya gelmediler. Biz de oradan doğru olanları alıp uygulamalıyız. Almanya 2000’de çöktü, 15 senede nerelere geldi. Almanya’yı inceleyip ülke olarak uygulayacaksın, mesele bitmiştir. Basının buna buna yön vermesi gerek, basın güçlü diyorlar hikaye. Dedikodudan başka iş yapmıyorlar. Deve, at çıkartıyorlar, sporla ilgili olmayan şeyler gösteriyorlar TV’de. Biri hata yapsa da sabaha kadar bunu işlesek diye bekliyorlar.

Gökhan Gönül konuştu cezayı yedi. Siyasette neysek, ekonomide, sporda neysek Milli Takım da aynıdır, ayıramazsınız. Yabancı oyuncu 2000’de 3-5 yabancı vardı, milli takım başarılıydı. Arkadan gelen jenerasyonu iyi eğitmek lazım, taktiksel, beslenme açıdan iyi hazırlık yapmamız lazım. Kulüplerde bunu yaparsak, milli takımlara da yansır.

Diego yavaş yavaş adapte olur

Alman milli takımından yardımcı olayını gazeteden okudum. O işlere ben bakmam, İsmail hoca bakıyor. Biz elimizden geldiğince fazla masraf yapmamaya, bankalardan kredi almamaya, içerideki gelirlerle yetinmeye çalışıyoruz. Bunu transferde de tek oyuncu alacağız dedik, tek oyuncu aldık. Diego’nun da 3 senelik sözleşmesi var. Yavaş yavaş adapte olur, bir günde olmaz.

Devlet amatör branşlara destek olmuyor

Kavga edecek bir şey varsa Mahmut Bey konuşur. Ben ceza yiyemem, Beşiktaş ve Gençlerbirliği maçında tribünde olacağım. Bir seyahatim olmazsa gideceğim. Galatasaray derbisine uğurlamadım ama işlerim var, gidip geliyorum. Dernekleri geziyoruz.

Biz mücadele ediyoruz. Yalnız biz değil diğer kulüplerin de maddi sıkıntıları var. Bu kulüplerin hiç biri banka değil. Eskisi gibi değil çok masraf var, masraflar büyüdü. Sahaların masrafı bile ayrı bir olay. Eskiden böyle sahalar yoktu idare ediyorduk, şimdi kaç saha var. Altyapımız, formalar vs.. Futbolun dışında 8-9 şube de aynı. Artık amatör şube de kalmadı, hepsi profesyonel oldular. Ama adı amatör bizde. Devlet katkı yapmıyor, ancak başarılı olunca çağırıp tebrik ediyorlar ama kulüpleri kimse tebrik etmiyor. Kızlar 3. oldu, teşekkür ederiz, bu kadar da maddi yardım yaparız diyen yok

Mayıs’ta amatörler kongresi yapacağım

Voleybol maçında bilet satılıyor, biz 1 TL almıyoruz federasyon alıyor. Televizyon yayınını alıyorlar, ne alıyorlarsa bize söylemiyorlar, bunu da alıyorlar. Ayrıca voleybol kız erkek takımı için 1.5 trilyon tescil parası veriyoruz. Karşınızda Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası var. Devletin bankaları ile mücadele ediyoruz. Devlet aldığı para ile fiyatları yükseliyor. Mücadele edince futboldan kısıp buraya vermen lazım. Bu sistem yanlış. Mayıs’ta amatör branşlar hakkında kongre yapacağım, her şeyi açıklayacağım. 250 milyon dolar açık var, amatörden dolayı oluyor. Başka açık yok, bunun dışında açık yok. Yatırımlar oluyor tabii; şimdi gittik Kenan Evren Lisesi’ni aldık.

Amatörde küçülmek yanlış olur, büyümek lazım. Mesela atletizmde Fenerbahçe ve Enka var, 3. takım yok. Fenerbahçe bugün çekilsin Enka da çekilir veya küçülür. Türkiye’de Avrupa şampiyonu çıkarttı, Olimpiyat 4.sü çıkarttık. Bunlar yok olur. Bunlar belediye ile olmaz, Gençlik Spor Müdürlüklerinin destek olması lazım kulüplere.

“Profesyoneller için ödediğimiz vergileri iade edin, biz bunu amatöre harcayıp size belgeleyelim dedik. Amatör şube masrafları sırtımızdan kalsın dedik, 15 senedir söylüyorum yapamadık. Basın O şuna kızdı, bu buna kızdı… Onlarla değil bununla ilgilenin. Gelin bilgileri biz verelim, Denetleme ve SPK’ya da veriyoruz zaten.

Fenerbahçe üniversite kuramaz diyorlar

Kenan Evren’i vermediler daha. YÖK’e 1 seneyi geçti müracaat ettik Fenerbahçe Üniversitesi açmak için, Beylerbeyi’de eve giderken görüyorum, bir sürü üniversite açıldı, biz bu hakkı alamıyor muyuz? 25 milyon camiayız. Kolejde 600-700 kapasite var, full dolu. Üniversite açsa Fenerbahçe dolduramaz mı 2 bin 3 bin kişi. Öbürleri müşteri arıyor, biz müşteri değil taraftarımız okusun diye, bir kitle yaratmak için yapmak istiyoruz ama bize izin verilmiyor. Ekim ayında randevu istiyoruz, Kasım’da program varsa vereceklermiş. Fenerbahçe Spor Kulübü, üniversite yapamaz diyorlar yani. Gelin bunları konuşun araştırın basın olarak, destek olun. Niye Kenan Evren Lisesi’ni bize vermiyorlar, anlatalım.

Beşiktaş şimdi kimseyi suçlayamaz

Serzeniş yaptı demeyin ama Beşiktaş stat olayını da anlatayım. Biz de stadımızı yaptık, tamamının tek tek sökerek yaptık. O durumda Şampiyonlar Ligi bile oynadık, Glasgow maçında maraton tribün yıkıktı. Sonra Leverkusen maçları falan, sıfır puan aldık, ama kimseye bir şey söylemedik. Kimseye stadınızı verin demedik, çünkü böyle karar aldık. Fenerbahçelilerin parası ile yaptık stadı. Banka kredisi kullandık ama devletten destek almadık. Bilet sattık, loca sattık, tek tek yapınca da bir yandan gelir de geldi ve bitti.

Kimseye bir şey söylemedik. Beşiktaş ikinci başkanı devamlı konuşuyor; koskoca İstanbul’da stat bulamadık, Fenerbahçe samimi davranmadı diyor. Fikret Bey’e de söyledim ben aynı şeyleri. Ben hapisten çıkınca Fikret Bey geldi, sonra dışarıda bir yerde de aynı konuyu konuştuk. Galatasaray da veriyor dedi Fikret Bey, o zaman Galatasaray’la anlaş, bize aynı anlaşmaya gelin imzalayalım dedim. Bu sezon başında da İkinci Başkanı ve Fikret bey geldi, bir şeyler duymuşlar verebiliriz diye ama açıkça yüzlerine veremeyeceğimizi söyledik. Şimdi senin planlaman yoksa, kimseyi suçlamaya hakkın yok.

Baştan söylesen, stadı yıkmadan söylesen konuşulurdu. İkide bir de çıkıp kimse stadını vermiyor diyorlar. Türkiye’de stadını tek başına yapan tek kulüp Fenerbahçe’dir. Sponsor aldık, yer verdik sadece. Ben, rahatsız ediyor bu, bana sormadan beni suçluyorsun bu olmaz. Baştan Olimpiyat’ta oynayacağım diyorsun, oranın şartlarını da bilmen lazımdı. Şimdi kimseyi suçlayamazınız.

Benim kitabımda yazmaz

Abdullah Kiğılı Bey’le tartışmadık. Müdürünü görevden aldım, çünkü görevini yapmadı. Biz 24 saat çalışıyoruz, formalar satışa çıktığı zaman o görevinin başında olacak, bilgileri de bilmiyorsa gereğini yaparım. Benim kulüpte 1 TL’ye tek başıma imza atma yetkim yok ama o zata Abdullah Bey 100 milyon liralık imza yetkisi verdi tek başına. Gönül kırgınlığım var ama o ayrı konu, bunu biz aramızda konuşuruz. Biz arkadaşımızı dostumuzu, yanımızda çalışan kişi için kırar mıyım. Benim kitabımda yazmaz bu.

İsmail Hocaya sahip çıkın

İsmail hocaya sahip çıkın, sizinle yaşıyor uzun zamandır, bilgileri anlatıyor size. Gidecek,gelecek diye bir şey yok. Aziz Yıldırım gideceği gün, ’Ben gidiyorum arzu edersen bırak, istersen devam et’’derim. Hiç arada da antrenör göndermedim, prensiplerim vardır ama kendisi ayrılacağım derse kendi bilir tabii. Aykut hocayı kaç defa geri döndürdük biliyorsunuz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu