Son günlerde yaptığı açıklamalarla gündemdeki yerini koruyan Fikret Orman’a taraftar tepkisi dinmiyor.Beşiktaş Kongre üyelerinin bayram sonrasında Beşiktaş başkanı Fikret Orman’ı istifaya çağıracağı mektup sosyal medyaya bomba gibi düşerken,mektubun Fikret Orman’ın 3yıldır yaptığı icraatlarla dolu olduğu ön plana çıkıyor.
NationalTurk.Com’un Haberine Göre;
Sayın Başkan:
2012 yılında Beşiktaş Jimnastik Kulübünün Başkanlık görevini devraldınız. 8 yıllık kötü bir yönetim anlayışının ardından bu mektubu yazan bizlerin ve tüm camianın desteğini alarak göreve geldiniz, ancak geçtiğimiz 2,5 yılda maalesef tüm iyi niyet ve umutları çürütmüş bulunmaktasınız.
Bu camianın tek kuruşunun bile hesabını sorarım diye seçilirken bugün bırakın hesap sormayı tv ekranlarında Demirören’in iyi Beşiktaşlılığını anlatıp, gördüğünüz her yerde de halini hatırını sorar duruma gelmiş bulunmaktasınız.
Genel Kurul Sn. Demirören’i ibra etmeyip hakkında Mahkeme nezdinde yasal süreç başlatılması için tarafınıza yetki vermişken, bu yetkiyi süresinde kullanamadınız.
Aksine Yıldırım Demirören Genel Kurul tarafından ibra edilmemesine ilişkin kongre iradesinin iptali için Mahkemeye başvurmuştur.
Bütün bunlara ek olarak Yıldırım Demirören döneminde kulübün içerisine yerleştirilmiş, statükoyu elinde tutan, kurumsallaşmayı engelleyen, üst düzey maaş alan danışmanlarla yola devam edilmesi ve açıklanmayan denetim raporları, akıllara ‘’önceki yönetim ile mevcut yönetim arasında bir bağ mı var?” sorularını getirmektedir.
Maalesef bizim nazarımızda da ortaya konan icraatlar ile aranızda bir bağ olmasa dahi zihniyet olarak Demirören yönetimlerinden bir fark ortaya konulamadığı düşüncesi hakim olmuştur.
Beşiktaş’ın başına geçtiğinizde camianın sizden 2 önemli talebi olmuştur. Geçmişin hesabını sor, mali durumu düzelt. Kimseye herhangi bir hesap sorulmayacağı açıktır.
Peki, mali durum düzelmiş midir?
431 Milyon TL ile aldığınız borcu bugün 568 Milyon TL’ye çıkarmış bulunmaktasınız.
Borca dahil edilmeyen 95 M TL avans, zaten kullanılan gelirlerin alacak kısmında görülmesi, tahsil kabiliyeti olmayan alacakların borçtan düşülmesi gibi hesap oyunlarını da bir kenara bırakırsak borç 700 M TL civarına çıkmıştır.
Taraftarın Feda dediği 2,5 yıllık dönemde yapılan 30 M TL yönetim giderinin izahı var mıdır? Senede 1 M TL para ödeyip danışman tutmanın izahı var mıdır? Tek tek isim vermekle bitmeyecek kadar saçma-yersiz transferin, oyunculara ve menajerlere saçılan paraların izahı var mıdır?
İleriye dönük gelirleri kırdırmayacağız demenize rağmen, Vodafone forma- Beko-Spor Toto- Passolig gelirlerini kırdırmanın, Fulya’da zaten temlikli olan kira gelirlerini parça parça tekrar temlik edip 2019’a kadar kulübü gelirlerinden mahrum bırakmanın izahı var mıdır?
Faktoring firmalarından borç alınmayacak deyip son 1 yılda 39 M TL yüksek faizle borçlanmanın izahı var mıdır? Bunların dışında çektiğiniz kredilerin haddi hesabı yoktur. Beşiktaş neredeyse her ay bir bankadan kredi çeker haldedir.
Sporcularımıza borç yok derken Dany ve Escude tarafından icraya verilmekteyiz.
Menajerleri tarafından icraya verilmekteyiz. Mali tablolar 31 M TL oyuncu alacağını göstermektedir. Her ne kadar içinde bulunduğunuz mali zorlukları görsek de 108 M TL borsa geliri, ardı arkası kesilmeyen krediler, alınan avanslar derken 2,5 yılda 600 M TL gibi bir kaynağı kullanmış bulunmaktasınız. Buna rağmen yukarıda da belirttiğimiz gibi borcu 700 M TL seviyesi getirdiniz. Bu borcun içinde stat maliyeti yoktur. Olmadığı gibi stadın kalan maliyeti de ana bütçeden yapılacaktır. Bu halde seneye borcumuz ne olacaktır? 1 Milyar TL mi?
Mali durum böyle iken diğer konular ne haldedir. Bizim gözümüzden anlatalım.
Beşiktaş’ı yönetmenin şartı tüzüktür. Peki skandal tüzük kongrelerinizin izahı var mıdır? Koca camiayı bir takım hesaplarla tüzük yapamaz hale getirmenin, 1,5 yılda 3. Kere tüzük kurultayını toplamaya kalkmanın izahı var mıdır? Şu an resmi internet sitemizde kabul edilmiş tüzüğümüzün bir örneği bile yoktur.
Kulübün ana meşgalesi futbol takımı ve yönetimi ne haldedir? Geçen sene kazandığınız seçimde bir zihniyeti seçtiniz denilerek ortaya koyulan “profesyonel futbol yönetimi” hedefinden sonra, futbolda 5 sorumlu yönetici bir sportif direktör ile her şeyi çorba etmenin, akabinde de Sn. Özen’in istifası ile futbol şubeyi eski usul yönetmenizin bir izahı var mıdır?
Bunun gibi sayfalarca örnek yazılabilir. Hata yapılır, iyi niyeti ve hatadan dönme çabasını gördükten sonra bu hatalar unutulabilir. Ancak daha Ericksoon skandalı unutulmamışken Yalçın Ayhan transferinde aynı duruma düşülmesi bizleri endişeye sevk etmektedir.
75 Milyon Dolar kredi çekileceği söylentileri, korkusuz ve şuursuzca borçlanmaktan vazgeçilmeyeceği izlenimi vermektedir.
Çok emeğinizin geçtiği, tüm camianın alkışına ve övgüsüne mazhar olduğunuz stat inşaatında dahi eksiklikler göze çarpmaktadır. Stat inşaatının müteahhit mantığı ile yürütüldüğü, hiçbir plan program yapılmadığı, sponsordan para alınamadığı, stat finansmanının çekilecek krediye bağlı kaldığı gibi sebeplerin yanı sıra, ne zaman biteceğini dahi öğrenemiyoruz. İnşaat AŞ’nin hesaplarını görememekteyiz. Kime ne veriliyor ne harcanıyor bilmiyoruz. 80 M TL diye çıktığımız yolda stat maliyeti 300 M TL’lere dayanmaktadır.
Ve yine duyuyoruz ki, kulüp kredi çekip stat yaparken siz Yıldırım Demirören ile tribün sponsorluğu üzerinde anlaşmaya çabalıyor, hem hak etmediği bir parayı kendisine ödüyor hem de kulübü olası sponsor gelirinden mahrum bırakıyorsunuz.
Sayın Başkan; Bugüne kadar bir çok şeyi görmezden geldik. Acemilik dedik, iyi niyet dedik, bize ettiğiniz ardı sonu kesilmeyen hakaretleri dahi duymazdan geldik. Sosyal medyada taraftarı takip ettirip aleyhinize yazı yazanları kulüpten ihraç ettirmeye kalkmanızı yok saydık, padişahlık yasaları ile donatılmış tüzüğünüzü geri çektiniz diye sustuk.
Ama camianın içine düştüğü durum karşısında artık sessiz kalamayız.
İkinci başkanımızın da dediği gibi, taraftar ile yönetim arasında büyük bir hoşnutsuzluk vardır. Camia adeta ortadan 2’ye ayrılmıştır. Bu ayrışanlar da kendi içlerinde ayrışmak için zaman kollamaktadır. Dedikodunun ardı arkası kesilmemektedir.
Kulüp içerisindeki bu ayrışmalardan habersiz sade taraftar ise, bir türlü bitmeyen “haftaya netleşecek” transferlerden, amatör branşların yüzüne bile bakılmamasından, basketbol şubenin bütçe olarak ligde ilk 10’a girememesinden, başarı sözünün ağza bile alınamamasından muzdarip “birilerinin bir şey yapmasını” bekler haldedir.
Size bu mektubu yazanlar olarak ricamız, istifa etmeniz ve kongreye gitmenizdir.
Maalesef, mevcut yönetimin Beşiktaş’ın hiçbir yarasına derman olmayacağı açıktır.
Sizlerin de bu şartlar altında isminizi yıpratmaktan öteye geçemeyeceğiniz aşikardır.
Güven tazeleme ihtiyacı destekçileriniz tarafından dahi dile getirilmektedir.
Kulübün önünün açılması gereği tartışılmaz, camiaya yeni bir umut yeni bir hava gelmesi gereği elzemdir. İstifa yeri geldiğinde hizmetlerin en büyüğüdür.
Iğdır’dan Edirne’ye, Sinop’tan Taşucu’na kadar her Beşiktaşlı; yanıltan ve gerçekleşemeyecek vaatlerle değil, Beşiktaş’ın başarısını hedefleyen, şeffaf ve adaletli bir yönetim anlayışı beklemekte ve camiamız bunu hak etmektedir.
Saygılarımızla…
(Bu yazı Beşiktaş JK 33. Başkanı Başkanı Fikret Orman’a ithafen kongre üyeleri tarafından yazılmış bir mektuptur. Bayram sonu üyelerin imzasına açılarak kendisine takdim edilecektir.