Haber

Futbol ‘İddaa’lı bir oyundur

Mustafa Balbay’ın yargılanması sırasında ortaya çıkan çarpıcı ve mizansen yorum, hukuki anlamdaki bakış açımızın, ayağının ne olamadığının en çarpıcı örneği kanısındayım.

“Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu birinciliği beyaza verdiler”…
Davadaki soru, “Beyaz kim?”
Yakında beyaza çabuk kirliliğe sebebiyetten dava açılabilinir, Özdemir Asaf’ı da bilgilendirmek gerekir! Hazırlıklı olsun… dinlemeye takılırsa!..
Bu maalesef bizim hukukumuzu yorumlama şeklimizin en iyi ve acıtıcı örneğidir.
Yorumlama ne için kime göre olacak; bunun maddi hatalar dışındaki oluşumlarda standardı olmayabilir, fakat ahlaki bir standardı olduğu ise kaçınılmazdır.
Yaşamımız bu gelgitler arasındaki sıkıntılar ile dolu olduğundan, gerçekleri yorumlama kabiliyetimiz bir kenara bırakılarak bize alıştırılan, güçlü olanın hukuki kavramlarının uygulanabilirliği kabulü artık iyiden iyiye kanıksanmış durumdadır. 12 Eylül bu sürecin miladıdır.
İşte ‘bahis’ olayı…
Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Almanya’ya davet edilerek, sanırım, skandal içinde yer alan takım ve oyuncuların listeleri verilecek.
Verilmesine verilecek de…
Ne olacak? Asıl burası önemli.
Sayın Lütfü Arıboğan, katıldığı radyo programında “elimizde mevzuat yok” diyerek zaten başlangıçta topu taca attı.
Hangi mevzuat yok?
Organize Suçlar Masası, savcılıklar bu işlerin soruşturmasını yapamazlar mı?
Sadece dosya yollanacak!
Sayın Mehmet Atalay’ın da 2.5 katrilyon vergiden bahsederek, vergilendirilen ‘kutsal’ kazancın kutsallığından ziyade miktarını göz önünde bulundurarak ‘üç maymunu’ oynamamızı ima eder bir yorumda bulunması ise anlaşılır gibi değil.
Umarım ben yanlış anlamışımdır!
İşte Gökdeniz olayı ve sonuçları…
Burada da Gökdeniz’e “niye ve kiminle beyazı kirlettin?” denmesi lazımken…
“Beyaz kim?” dendi!..
Hukuki süreç, “o bizim evladımız” denerek Milli Takım’da sonlandırıldı.
Bu, bize alıştırılan, güçlünün hukuki yorumu ve sonucunun kabullendirilmesinden başka bir şey değildir.
Hiç anlayamadığım ise; “İDDAA” makamının düzenlemiş olduğu sezon başı hazırlık kamplarına denk gelen turnuvalar.
6-8 takım 40 gün boyunca Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde parça-parça kampa alınıp ‘iddaa’ için maç yaptırılıyor.
Bunun hukuki ve mevzuat düzeneği nedir?
Federasyonun bunu açıklaması gerekir (…) sanırım.
Ve bu turnuvada yöneticiler, teknik adamlar, futbolcuların ‘iddaa’ oynamadığını, hatta maçların manipüle edilmediğini kim söyleyebilir.
Belki de yöneticiler ayrı, teknik adam ayrı ‘iddaa’ kuponu yazarak birbirlerine ters düşmüş, maçın devre arasında teknik adamın görevine son verilmiş bile olabilinir.
Olur mu?.. Olur!..
Eğer futbolun içindeki para kontrol altına alınamazsa, kulüplerin bilançoları ve mali yapıları şeffaflaşmazsa, yani Türkiye futbolunun parası kayıt altına alınmazsa, futbolcuların ve teknik adamların sosyal haklarını koruyacak mekanizmalar oluşturulmazsa…
Ne Türkiye futbolu gelişir…
Ne şaibeler biter.
Önümüzdeki günlerde sanırım hukukun ahlaki yapısından çok bahsetmek gerekecek. Şimdiden hazırlıklı olmak lazım!

Müslüm Gülhan

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu