Haber

Şapka Neyse de Kimin Kel Olduğu Belli oldu?

Avrupa Şampiyonası’ndaki gizli gündem; Fatih Terim’in  kendini kurtaracak son hamlelerini yapacak olması idi.
Stratejisi ise :
Organize kaos taktiği…
Kendine sadakat ile bağlı oyuncuların seçimi…
Yardım: ‘Yeni Dünya Düzeni’ sahibi ABD’den kondisyonerler,
Sonuç:
Mehmet Topal,
Servet Çetin,
Hamit Altıntop,
Nihat Kahveci,
Emre Belözoğlu,
Emre Güngör’ün  sakatlanmaları ve kulüplerinde bile oynayamamaları… Ve hatta hâlâ oynayamamaktadırlar.
Başarı ise kenardaki kutsal ağabeyin hanesine yazıldı.
Şükürler olsun ki kutsal ağabeyin sağlığı yerinde…
Ama kötü talih bizi İspanya ile eşleştirerek ;ne kralın çıplaklığını ne de şapka ile kellik ilişkisine ait hiçbir ayrıntının kaçmamasını sağladı.
Maçlar mı?
İlk maçtaki  zaaf; Semih,  Ayhan değişikliği ile  maçın kaybedilmesi.
İkinci maçtaki zaaf: Semih ve Nihat’ın oyundan alınıp, yerlerine Batuhan Karadeniz ve Sabri’nin oyunu çevirmeleri için sahaya sürülmeleri.
Taktiksel kaostan söz etmiyorum.
Kulübelere baktığımızda, her iki maçta İspanya’ya karşı maça katkı yapacak hiçbir oyuncunun olmaması teknik adam zaafıdır.
İbrahim Toraman, Fatih Tekke, Yıldıray’ın  evlerinde maçı seyretmeleri yerine takım da olmaları sanırım daha mantıklı olurdu. Fatih Terim eğer 80 milyon ile beraber  hareket ediyorsa!
Taktiksel bütünlük ise: Arda Turan’ın kişisel yetenek ve becerileri.
Neye karşı?
İspanya’nın her beş pasına bir pas ile karşılık verilmesine… İkinci maçın 18. dakikasında Casillas’ı ancak  görebilmemize…
26. dakikadaki ilk atakta  golü bulmamıza rağmen içimizdeki  kaygı ile sevinemememize karşılık…
Kayda değer önemli futbol güzellikleri ise…
İlk maç için; Sergie Ramos.
İkinci maç için; Arda Turan

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu