Trabzonspor Başkanı Sadri Şener; Başarısızlığın sorumlusu benim!.. Şener, geldikleri noktanın üzücü olduğunu ancak bu başarısızlıktaki sorumluluğun büyük kısmının da kendisine ait olduğunu söyledi.
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, ”Beşiktaş karşısında kötü bir sonuç alırsak şimdiden ne yapmamız gerektiğini planlamamız lazım” dedi. Ntvspor’un haberine göre, Trabzon’a gelerek Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde bordo-mavili takımın antrenmanını izleyen Başkan Şener, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Şener, dün gece Trabzon’a geldiğini ve Teknik Direktör Tolunay Kafkas ile sıcağı sıcağına toplantı yaptığını belirterek, ”Bugün diğer arkadaşlarla toplantı yapacağız. Önümüzü görmek istiyoruz. Üzücü bir noktadayız, sevimsiz bir yerdeyiz. Burada kim suçlu kim suçsusuzu ayırt etmek mümkün değil ama başarısızlığın büyük sorumluluğu en başta bana ait” dedi.
Bazı tedbirleri geç aldığını ifade eden Şener, ”Hoca değişiklikleri daha önce olmalıydı diye düşünüyorum. Devre arasından önce olmalıydı ki devre arasında bir çözüm üretme imkanımız olurdu. Şu anda öyle bir imkanımız yok. Mevcut kadroyla işimizi götürmemiz lazım. Daha önümüzde 10 maç var. Trabzonspor büyük camia, büyük bir kulüp, büyük oyuncuları var. Biz bunları aşarız, aşmamız da lazım. O tecrübeye de sahibiz. Bu hafta önemli Beşiktaş maçı var. Burada alacağımız bir galibiyet psikolojik olarak işi yoluna sokar. Gördüğümüz kadarıyla da bizim sorunumuz biraz psikolojik” diye konuştu.
reklam
‘‘YILDIRIM BEY İLE GÖRÜŞTÜM”
Şener, bir gazetecinin ”Hakem hataları konusunda yakınmanız olmadı. Hala bu duruşunuz devam edecek mi” şeklindeki sorusu üzerine, ”Benim demeç verme şeklim bazen biraz sivri oluyor herhalde, hemen ceza alıyorum. Bu sene çok ceza aldım. Biz sadece hakem kulvarında değil, bir de şike kulvarında demeç verme durumunda kaldık federasyonla ilgili. Arkasından pat diye cezalar geldi. Hakem konusundaki hakkımızı diğer tarafta kullandık” dedi.
Hakemlerin yönetimi hakkında bir yakınmada bulunmadıklarını ve demeç vermedikleri yönündeki söylemin doğru olduğunu kaydeden Şener şöyle konuştu; Ama dün en sonunda Federasyon Başkanı Yıldırım Bey ile görüştüm. Artık bu hakem konusunda canımızı yakmazsanız memnun olurum diye bir ifade kullandım. Burada Bülent Yıldırım’ın idare ettiği maç var. Kasımpaşa maçı var. Hatta gol girip de vermeyen hakem vardı. Tabi insanda şöyle görüş oluyor hiç bir tepki koymazsan onlar, bildiğini okuyor falan gibi.
Tek umudum, tek sevinç duyacağım şey bilerek yaptıklarına inanmıyorum, bir hata yapıyorlarsa. Fakat önümüzde Beşiktaş maçı var. Hakemler belli oluyor. İnşallah o maçı yönetecek tipte bir hakem atarlar. Bir hakemle ilgili konuştuğunda inadına Federasyon ona öbür hafta maç veriyor veya çok az ceza veriyor. Biz böyle bir tavır sergiledik. Doğru, yanlıştır tartışılabilir ama biz iyi top oynamadık. O da bir gerçek.
Şener, bir gazetecinin ”Futbolcular neden kendine gelemiyor. Üzerlerinde ölü toprağı var” şeklindeki sözleri üzerine, ”Benim bildiğim yönetimler transfer yapar. Ondan sonra bu tip konular hocalara aittir. Yönetimin yapması gereken, paraları ödemektir. Paralar ödenmiştir, fazla primler ödenmiştir. Diğer psikolojik ortamlar hocalar tarafından çözülmesi lazım. Hocamız Sayın Şenol Güneş bir noktaya geldi ama bu sene başarısızdı. Aşağı yukarı o başarısızlıktan bizim parasal kaybımız yayın haklarından 12 trilyon” dedi.
”KADRO DIŞI OLABİLİR”
Tolunay Kafkas’ın aynı takımı alıp devam ettirmeye çalıştığını kaydederek şöyle devam etti; Kendisine söyledim bunu çözmek de onun görevi. O da aynısını söylüyor, ‘bunu çözmek benim görevim’ diye. Net konuşuyor. Onda sıkıntı olmuyor, dediğime net cevap veriyor. Hiç uzatmıyor, cümleyi şaşırtmıyor. Tolunay Hocaya o yönden bütün yönetim olarak destek oluyoruz. İnşallah başarılı olur. Ama bütün sorun psikolojik. İnşallah düzeltir. Başka çaresi yok, düzelecek.
Şener, oyuncunun kadro dışı bırakılması konusunun teknik direktörün yetkisinde olduğunu ifade ederek, ”Zannedersem şu anda öyle bir şeyler de yapmayı planlıyor. Şu anda isim olarak bilmiyorum. Biz bundan 2-3 sene önce bir Kasımpaşa maçından sonra 4-5 kişiyi kadro dışı bırakmıştık. Yine aynı kararı alabiliriz. Faydası olmayacaksa niyeti yoksa kadro harici bırakırsın. Hatta biraz daha öteye gidersin satmazsın. Bu da bizim yetkimiz. Ama futbolculara o disiplini vermek önemli. Hocanın anlatımlarında disiplin kaybı çok diyor. Umarım hepsi düzelir. Ama bu Trabzonspor’dur, öyle bir patlama yapar ki seri gibi, arkası gelir. Yalnız bizim futbolcuların yanlış bir imajı var, koşmadan kazanmak istiyor. Koşan bütün takımlar sizi yeniyor. Bütün püf noktası da o” dedi.
Şener, ”Futbolcular kafasında takımı bitirdi” şeklindeki söylentiler üzerine, ”Kafasında bitirdi de nereye gidiyor. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş onlardan birine değil herhalde. Onlardan birine giderse kafasında bitirdiyse güle güle gitsin. Parasını getirsin gitsin. Trabzon doğumlu olmayan oyuncuların bir kısmı buraya uyumda sıkıntı çekiyor. Buradan Rubin Kazan’a bile giden oldu, soğuk bir ülkeye gidiyor. Burası kendi şartlarına göre iyi bir şehir, para da kazanıyorsunuz. Ama ben yine İstanbul’a gitmek istiyorum derlerse söyleyecek bir şey olmaz” şeklinde konuştu.
”GİTMEK KADAR BASİT BİR ŞEY YOK”
Şener, yönetim kurulu toplantısı yapacaklarını belirterek, ”Beşiktaş ile kötü bir sonuç alırsak şimdiden planlamamız lazım ne yapmamız gerektiğini onu konuşacağız. Onu o gün konuşmayacağız. Oyuncu için değil, kendimiz için de konuşmamız lazım. Halk çok isterse… Matematik bilmeden bunlar konuşuluyor. Mesela biz gittik, ben gittim, seçim süresi 20-25 gün hukuki süreci var. 10 maçın kalmış, bunları nasıl oynayacaksın. Bütün finansal ilişkilerin var. Finansman işlerinde karşındaki kuruluşlar, banka başta en ufak bir zaaf sende görürse duvara çeker. Bunlar hep buranın perişan olması demektir. Onları da masaya yatırmamız lazım. Yoksa gitmek kadar basit bir şey yok. Yazarsın bir dilekçe kor yola gidersin. Ama Trabzonspor ne olur, onu düşünmek lazım” dedi.
BURAK’IN HEYECANI
Futbolcuların mesuliyet aldığını düşünmediğini söyleyen Şener, ”Bizim kadar bir mesuliyet altına girmediler. O hava verilmemiş onlara, vermemişler kendilerine. Benim algıladığım o. Geçenlerde Burak bir gol attı, hocasına bir koşuş hızı var, ben hayatımda öyle bir şey görmedim, nasıl bir heyecansa. Biz Kasımpaşa maçında golü atıyoruz, hakem golü vermiyor. Halil sadece eliyle gösteriyor, sonra koşuyor. Burada Bülent Yıldırım’ın vermediği gol, oyuncular hocam diyor yine cümle bitiyor. Fenerbahçe, Galatasaray’da hakemin etrafı sarılıyor. Bunları yapsınlar anlamında söylemiyorum. Diğer takımlarda sarı kart, kırmızı kart gören var çünkü attığı gole inanmış oyuncular var. Ama bizimkiler de belki atmadım o golü diyor. Çok heyecanları yok. Taca çıkan topu almaya gidiş hızları da o gün galip olmak istemediklerini gösteren bir şey. Sebebini öğrenebilsem, paraysa para değil” dedi.
Şener, kendisinin kulübe daha önce ”50 trilyon” verdi vermedi yönündeki tartışmalara ilişkin olarak ise, ”Ben 1992 yılında buradan ayrılırken Faruk Bey’e devrettiydik. Benim kulüpte çok ciddi alacağım vardı. 20 sene geçti o günlük faiziyle bugün ödenmeyecek miktarlara gelir. Bundan alınıyor Trabzon halkı ama alınmasın. Tek veren benim. Başka biri daha olsa, ben derim. Benim öyle bir kompleksim yok. Bugün hiçbir yöneticimin bir kuruş alacağı yoktur, hepsi ödenmiştir. Buna da saygı duyacaksınız. Biz istemedik diye şey olmamak lazım. İstememek komikmiş, bunları geç öğrendik. Ben halen kendim ve ailem açısından hata yapıyorum. 100 trilyonda şahsi imzam var. Bu ne demektir. Kulüp ödemediği zaman ben ödeyeceğim demektir” ifadelerini kullandı.
BEŞİKTAŞ’A KAYBEDİLİRSE…
Şener, bir gazetecinin Beşiktaş’a kaybederlerse yönetim olarak planlama yapmayı düşünmesi hakkında, ”Çünkü kamuoyunda işitiyorum, duyuyorum. Bunlar kamuoyunun ciddi bölümüdür değil midir, kulüple ilgisi olan insanlar mıdır, keyif için yapanlar mıdır bilmiyorum. Mesuliyet duygumu bırakmadan arkadaşlarla bunları konuşmam lazım. Sonunda kulübün başkanısın, burası koca bir kulüp. Bu kulüp böyle ortada bırakılmaz, ortada kalır. Yalandan dolandan bir sürü demeçler verenler var Trabzonspor Kulübü hiçbir zaman ortada kalmaz diye. Kaç defa kaldı. En eskisi benim. En uzun boylu yöneticilik yapan benim. Dolayısıyla bu ortada kalır mı kalır” dedi.
Mayıs ayında genel kurul yapılmasının doğru olup olmayacağı şeklindeki soruya üzerine Şener, ”Onu bilemem, o da bir çözümdür. Mayıs’a geliriz. Kongre kararı alırız. Oraya tüzük koyarız, derki mayıstan mayısa yaparız kongreleri. Yeni arkadaşlar gelir yapar bu işi. Transfer açısından faydası olur. Yeni gelen yönetim yapar transferi. Biz aralığa kalırsak biz yaparız, yine yanlış yaparız transferi” yanıtını verdi.
Sadri Şener sözlerini şöyle tamamladı; Beşiktaş maçı futbolcuların mı yöneticilerin mi son şansı” şeklindeki bir başka soru üzerine de, ”Son şans anlamında demeyeceğim ama futbolcuya bir şey yapamıyorsun ama yöneticiye yapıyorsun. Ama bizim yönetim kurulunun içindeki arkadaşların bir takım şeyleri ciddi algılaması lazım. Neyin antrenmanını yapıyoruz Kasımpaşa maçından sonra. Ben, Nevzat Şakar, Yılmaz, Coşkun, Ömür, Mehmet Tunç 6 yöneticiyiz bugünkü idmanda. Biz halbuki yedek yöneticilerle 20 kişiyiz. Bu önemli bir gün.
Ben dün kalktım geldim buraya. Moraldir, başkan geldi. O mağlubiyetin önemini diğer arkadaşlarımız daha kavrayamadılar. Bu hafta herkes işinden izin almalıydı. Oyuncularla konuşmak istemiyorum. Yılmaz konuştu teker teker, 8 tanesiyle konuştu. Bugün devam edecekler. Hocaya antrenmana gerek yok sırf konuşma yap bunlarla psikolojiyi çöz dedim. Zokora’ya 5 milyon euro veriyoruz, değeri. Ama 5 milyon euro’luk oynatmak benim işim değil.