FutbolRöportajlar

“Fatih Terim’e teklif götürürdüm”

Fenerbahçe’nin eski yöneticilerinden olan ve bu yılki konrgrede Aziz Yıldırım’a rakip olarak başkan adayı olması beklenen Şadan Kalkavan, Habertürk’te Balçiçek Pamir’e çarpıcı açıklamalar yaptı.

B.P: Siz Fenerbahçe’nin başında olsaydınız ne yapardınız?

Ş.K: Dünkü maçtan sonra ben futbolcularımı teskin ederdim. Ama Galatasaraylılarında teskin edip orada işi bitirmek lazımdı. Ama maalesef Fenerbahçe’de başkan yöneticilerden bir arkadaşı çağırdı, onu gönderdi. Kendisi gitmedi.

B.P: Kendisinin mi gitmesi lazımdı?

Ş.K: Başkan olarak kendisinin gitmesi daha doğru olurdu.

B.P: Bugünlerde başkan adayı olabilirim dediniz. Bu sürece nasıl getirdi sizi? Birileri mi size ol dediler?

Ş.K: Ben kendi kendime gelin güvey olmam. Taraftarın da büyük desteği var. Adya ol, aday ol. Biz de düşünelim dedik. Ben aileyi birleştirmek için burada varım. Ben Fenerbahçeyi mevcut başkandan çok daha iyi yöneteceğimi düşündüğüm için aday olmayı düşünüyorum. Fenerbahçe bir aile.

B.P: Aile parçalı mı?

Ş.K: Aile parçalı. Kardeşi kardeşe vurduruyorlar.

B.P: Nedir sizi daha çok rahatsız eden?

Ş.K: Genç Fnerbahçeliler Derneği’ni kuran Aziz Yıldırım’dır. Şimdi bunun karşısında başka bir oluşum oluşturdu. Onu da kurduran kendisi. İki grubun birbirleri ile çatışmalarını sağladı. Böyle olmaz. Bilet istiyorlar, harcırah istiyorlar, yol masraflarıydı.

B.P: Vermiyorum diyor.

Ş.K: Bana hikaye anlatmasınlar. Bilet de veriliyor, harcırah da veriliyor, bunların hepsi yapılıyor. Bir gruba verip öbürüne vermiyorsun, birbirlerini çatışmaya davet ediyorsun. Kasıtlı yapıldı bu.

B.P: Bu taraftar tarafı. Peki yönetimde de ikilikler var mı?

Ş.K: Yönetimde başkan ben ne dersem odur, mantığı ile hareket ediyor. Hiç doğru bulmuyorum bunu. Arkadaşların da görüşünü alacak. Kendisinin fikirlerine karşı çıkan kim olursa olsun hemen onu aforoz ediyor. Eleştiriye hiç tahammülü yok. Bazan insan bilmeyerek de hata yapabiliyor. Sana hatanı söylemeye kalkarsa hemen aforoz oluyor.

B.P: Bütün eleştirilere rağmen eminim ki; Aziz Yıldırım da Fenerbahçe’nin başarılı olmasını istiyordur canı gönülden.

Ş.K: İstiyor ama yapmış olduğu hareketler onu göstermiyor. Medyayla kavgalı, başkanlarla kavgalı, taraftarla kavgalı, ne yapmak istiyorsun ya! Bir insan aynaya bakar, ben nerede hata yaptım. Bu kadar eserler yaptım ama niçin istenmeyen adamım. Kendi kendine sorması lazım.

B.P: Peki bu “abilik” nasıl oldu da Fenerbahçe’ye yansıyamadı? Bliyorum ki; Aziz Yıldırım’la ilişkileriniz öncesinde çok iyiydi.

Ş.K: Benim yazıhaneme 7-8 defa geldi. İlla beraber olalım. Selim Soydan da “Abi katiyen bizim anlaşabileceğimiz bir arkadaş değil, 7 senedir ben bununla konuşmuyorum, ben menajerken, bu futbol şubesi sorumlusuydu, bu bizim karakter yapımıza hiç sığmaz abi” dedi. Ben de Selim’e başkanlığı düşünmüyorum, bu kardeşimiz iyi bir Fenerbahçeli, destek verelim dedim. Bana o kadar samimi gözüktü ki; ama seçim malzemesi olarak bizi kullandı. O ağırıma giden.

B.P: Ne zaman koptu işler?

Ş.K: Bana geldiğinde, kamuoyunu oyalama, ya adayım de ya değilim de dedim. Şadan Bey, ben Vefa ile yarışa girdiğim zaman bir oy farkla kazandım, futbolda başarılı olamadım, onun için kazanıp kazanmama korkusu var içimde dedi. İnkar edemez bunları. Eğer Selim ile ben senin listene girdiğimiz zaman en az 500 oy farkla kongreyi tutarız dedim. Bahse girerim dedim. Ertesi günü adaylığını açıkladı. 699 oy farkla kongreyi kazandı. Ondan sonra o başkan gitti, bambaşka bir başkan geldi.

B.P. Tetik düşüren neydi?

Ş.K: Biz seçim malzemesi olarak kullanıldık. Kongreden sonra bizden koptu, gitti.

B.P: Bir yanlış yapılmış olamsı lazım. Seçim malzemesi olarak kullanıldığınızı nasıl anladınız örneğin?

Ş.K: Yönetimde doğru olan fikirlerine destek veriyordum, yanlış olanlara da hayır diyordum. Bu hayır diyeni yanında barındırmak istemiyor. Uğur Dündar’ı ne yaptı. Atilla Kıyat’ı ne yaptı. Sadettin Saran’ı ne yaptı. Beni ne yaptı. Ben ama kendim ayrıldım. Şampiyon olduk. Samsun’da şampiyonluğumuzu ilan ettik. NTV muhabiri Nermin benimle röportaj yaptı, görevimin sonuna geldim dedim. Bizim tüzüğe göre, Ali Şen’in döneminde bir defa istifa ettim, ikinci defa istifa edersen yönetim kuruluna seçilemiyorsun veya aday olamıyorsun. Onu bildiğim için, bunu hatılattılar bana. Yoksa ben daha başında ayrılacaktım. Ben görev sürem dolduktan sonra ayrılıyorum dedim. Nermin bana, yapma dedi. Bende, yavrum başkan da kendi içinde uyum içerisinde çalışabileceği arkadaşlarını ister dedim. Ben uyum içerisinde olamıyorum kendisi ile, o haklıdır dedim, Fenerbahçe’ye başarılar diliyorum dedim ve bıraktım.

B.P: Adaylığınızı açıklamadınız ama bir takım hazırlıklar var, değil mi?

Ş.K: Var. Hazırlıklarımız var.

B.P: Bugün başkan olsanız nasıl yaparsınız bu takımı?

Ş.K: Aragones ile olmaz. Ben Fatih’e inanan bir insanım. Ben Fatih Terim’e teklifi götürürüm. Fatih Terim ile bir diyaloğumuz da olmuştur. Benim Selim ile beraber gittim. Fatih’in bana sözü vardı, Hakan Şükür’ün nikahında. O sözden dolayı gittik, görüştük.

B.P: Niye olmadı?

Ş.K: Abi, ben 14 sene bu takımın formasını giydim, diyelim ki; bizim Galatasaray’da senin gibi delikanlı bir abimiz yok sen Galatasaray’a gelir misin dedi. Ben gelmem, ben Fenerbahçeliyim dedim. Ama sen profesyonelsin biz amatör ruhla hizmet veriyoruz dedim. Galatasaraylıların gönlünde taht kurdun. Gel Fenerbahçe’de de hizmet ver, Fenerbahçelilerin gönlünde de taht kur. Hatta Mehmet Ağar da vardı. Şadan abi siz delikanlı gibi, mertçe istediniz, beni Beşiktaş da istiyor ama fiskoslarla dedi.

B.P: Bugün taraftar kabul eder mi Fatih Terim’i?

Ş.K: Eğer başarılı olursa hangi Fenerbahçeli hayır der?

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu