Bizde artık eskide kalan bir gelenektir mektup yazmak. Fakat paylaşılmak istenen duygu yoğunluğunun kaleme alınması ve bunun özlemle beklentisi insanlık erdemlerinin kullanılması açısından önemlidir. Ben de buradan Zafer Koç’a bir mektup yazdım. “Sevgili Zafer, Senin içinde bulunduğun koşullar ve yaşadığın olaylar aslında çok yabancı olmadığımız mesleki yozlaşmanın sonucudur.
Galatasaray altyapısından yetişmen, A takımına kadar çıkıp yıllarca çeşitli kulüplerde top oynaman, senin adına ve bizim adımıza çok şeyin ifadesidir. Özellikle alt yapıdaki antrenör çalışmaların esnasında yetiştirdiğin futbolcular sadece Galatasaray için değil “Türkiye Futbolu” adına övünç kaynağıdır.
Ama! diyerek bir parantez açmak istiyorum. Senin koşulların öncelikle seni bağlar, kişilik olarak ortaya koyduğun sağlam duruş Türkiye’deki futbol sektörü içinde çok şey ifade etmez. Bunun en iyi örneği Galatasaray kulübünün içinde bu değerlerin önemini yitirmesidir. Sen bunu yaşayanlardan birisin.
Türkiye Futbolu’nun işleyişini (buna Federasyon dahil) tartıştığımızda futbol dışı legal veya illegal yapıların gücü karşısındaki tavır alamama futbol adına bizim için bir sonuç ifadesidir. Sayın Adnan Sezgin’in bu işleyişi çok iyi bilmesi ve argümanlarını kullanma becerisi üst düzeydedir. Çünkü sürekli farklı A.Ş. lerin başında bulunması bunun gerekçesidir.
İnan ki sana; işine son verildiğini izah etmesi onun için hiç zor olmamıştır. Çünkü onun orada bulunma koşulları sana bu kararı tebliğ etme kadardır. Galatasaray TV’de söylemiş olduğun “G.Saray Paf Takımı Türkiye’nin en geniş ve en modern yapılanmasına sahip. Onlarca ismi G.Saray’a ve Türk futboluna kazandırdık. Bu oyuncuların gençleştirme operasyonu çerçevesinde G.Saray A takımında da forma giymesi Türk futbolunun gelişimi açısından önemlidir” şeklindeki sözleri öncelikle Zafer Koç’un kişisel sözleri olduğu ve bunu onların anlaması imkânsızdır. Acı olan kendilerini demokrasi kültürü içerisinde lanse eden bireylerden oluşan yönetimin; senin sözlerinin aslında bir özeleştiri olduğunu anlamayarak bir sonuç çıkaramaması anlaşılır gibi değil. İnan ki korktular… İnsanlık erdemleriyle yüzleşmemek için korktular… Galatasaray çıkarlarını düşündüğün için korktular… Demokratik bir açılım sergilediğin için korktular… En acısı seninle yüzleşmekten korktular. Çünkü seninle yüzleşmek senin söylediğin gerçeklerin altından kalkamamaları anlamına gelmektir. Bu ülkede adam gibi duruşun diyeti ağırdır. Bunu ödemek her baba yiğidin harcı da değildir. Bütün bu koşullar ve sonuçlar çerçevesinde senin yanında yer aldığımı belirtmek isterim…Sevgilerimle”
