Dünya

Jamaika Nasıl başardı ?

Jamaika Kuzey Amerika’da yer alan 2.6 milyon insanın yaşadığı ve nüfus büyüklüğü bakımından dünyanın 138. sırasında yer alıyor. Bu küçücük ülke olimpiyatlarda özellikle atletizmde tüm rakiplerini geride bıraktı. Gayrisafi yurtiçi hasılası 9.37 milyar dolarla dünyada 101. sırada olan bu küçük ülkenin atletizmdeki başarısının sırrı ne? İşte başarının nedenleri…

-ATLETİZM GELENEĞİ –

Türkiye 1930’lu yıllarda yeniden yapılanmaya, kalkınmaya ve çeşitli sancıların üstesinden gelmek için çalışılırken 1930’da yapılan ilk uluslararası atletizm yarışlarında bir Jamaika takımı vardı. Orta Amerika ve Karayip Oyunları’nda Jamaikalı atletler de yer almış ve Joseph Mackenzie yüksek atlamada 1.75’lik derecesiyle gümüş madalya almıştı.

Jamaika 1934’te, eski adıyla Britanya Krallığı Oyunları şimdiki bilinen ismiyle İyiniyet Oyunları (Commonwealth Games)’na atletizm takımını gönderdi. Jamaika takımı bu oyunlarda yüzmede bir gümüş ve disk atmada bir bronz madalyayla yetindiler. Disk atmada kazanılan bronz, Jamaika’nın büyük bir organizasyonda kazandığı ilk madalya oldu. İkinci dünya savaşı Jamaika’nın atletizmde gelişimini engellemesine rağmen, savaştan üç yıl sonra düzenlenen 1948 Londra Olimpiyatları’nda Jamaika da yer aldı. Jamaikalı atletler bir altın ve iki gümüş kazanırken dünyayı da şaşkına çevirdiler. Arthur Wint ve Herbert Mckenley madalyaları ülkelerine götürürken Jamaika’daki atletizm geleneğinin de öncüsü oldular. 400 metre finalinde McKenley son 100 metreye ilk sırada girmesine rağmen, Wint vatandaşını geçerek Jamaika’nın Olimpiyatlar’da ilk altın madalyasını kazandı. 800 metrede ise altın madalyayı az bir farkla kaçırdı. Wint’in bu başarıları ülkesine kahraman olarak dönmesini sağladı ve Wint hala ülkenin kahramanları arasında yer alıyor.

-KENDİLERİNİ TANITTILAR-

Dünya Atletizm şampiyonaları ve olimpiyatlarda Jamaikalı sporcular hep bu kahramanlarının izinden gitti ve ülkelerine çeşitli madalyalarla döndüler. Şimdi de dönmeye devam ediyorlar. Bu olimpiyatlarda Jamaika’nın yıldızı iyice parladı. Sonuçta bu sıcak ülkenin sıcak insanları hem başarılı sonuçlar aldılar hem de ülkelerinin varlığını tüm dünyaya açık seçik öğrettiler.

REKORLAR TARİHİ

1990’dan bu yana 100m rekorları

9.90: L Burell (ABD), 14/06/91

9.86: C Lewis (ABD), 25/08/91

9.85: L Burrell (ABD), 06/07/94

9.84: D Bailey (KAN), 27/07/96

9.79: M Greene (ABD), 16/06/99

9.78: T Montgomery (ABD), 14/09/02

9.77: A Powell (JAM), 14/06/05

Jamaikalı atlet Asafa Powell 15 Haziran 2005’te 14 9.77 saniyelik derecesiyle dünya rekorunu kırdı. Jamaikalı bir başka atlet Usain Bolt, bu yıl önce rekoru 9.72’ye taşıdı, ardından da bu olimpiyatlarda güle oynaya rekoru 9.69’la yeniden kırdı. Jamaikalı atlet olimpiyatların 200 metresinde ise Amerikalı Atlet Michael Johnson’ın 12 yıllık rekorunu 19.30’la tarihe gömdü. Bolt, 1984 Los Angeles Olimpiyatları’nda Carl Lewis’ten sonra 100 ve 200 metreyi kazanan ilk sporcu olurken, bu iki dal da da rekor kırarak altın madalyaya ulaşan ilk atlet oldu.

Jamaikalı bayan atletler bu olimpiyatlarda erkeklerden daha başarılı oldu. 100 metre de Shell -ann Fraser, 200 metrede Veronica Campbell-Brown, 400 metre engellide Melaine Walker altın madalya kazanırken, Jamaikalı atletler olimpiyatları 6 altın 3 gümüş ve 1 bronz madalyayla tamamladı.

Nüfus 2.6 milyon ancak atletizmde dünyanın önde gelen ülkelerine kafa tutuyorlar. Bu küçük ülkenin sırrı ne?

Bazıları ülkelerinin kutsandığını söylüyor. Bazıları havasından, suyundan bazıları ise altyapıdan kaynaklanıyor diyor. Bazıları da Etiyopya kökenli ve Jamaika’da geniş kesimin dini inancı Rastafaryanizm’den dolayı domuz eti yememeleri ve doğal olmayan gıdaları yememelerini gösteriyor.

Bazıları da sportif kültür ve yarışma ruhu diyor. Belki de bunların hepsi. Ancak Jamaikalılar’da olan yarışmacı duygusu çok daha ağır basıyor. Her ne kadar insanları relaks olmasıyla tanınsa da bu ülkede yaşayanlardaki yarışmacı ruh, dünyanın çoğu ülkesindeki insanlarda yok. Köklü bir atletizm geleneğine de sahip Jamaika halkı koşmayı ve çok iyi koşanları da çok seviyor.

Eğlenceye düşkünlükleriyle bilinen ve futbol milli takımı bile “reggea boys” olarak tanınan Jamaika’da spora duyulan sevgi de başarılardaki diğer faktörlerden biri. Spor kültürüne sahip Jamaika’da özellikle atletizm çok seviliyor. Koşmayı seven bu ülke insanlarında daha okula başlamadan önce küçük bebeklerin koştuğu eğlence günleri düzenleniyor.

Ortaokul ve lise yıllarında takdire değer sportif programlar düzenleniyor. Önemli liselerde gençleri “sihirli” yıldızlar haline getirmek için çalışmalar yapılıyor. Kız ve erkekler için her yıl ülkenin ulusal stadında şampiyonalar düzenleniyor. Jamaika’da bu şampiyonalardan daha büyük organizasyon yapılmıyor. Her lise takımı bu şampiyonalarında birbirleriyle yarışıyor.

Okullara kadar yayılan atletizm uygulamaları ve yapılan atletizm şampiyonaları ülkenin “süper starlarının” çıkmasını sağlıyor. Bu atletizm yarışlarında öne çıkan atletler daha da ileri çalışmalarla ulusal ve uluslararası alanlarda yarıştırılacak hale getirilor.

Kanarya şampiyonalarını her yıl kazanan Jamaika’da geçmişte Herb McKenley, Merlene Ottey, Donald Quarrie ve Arthur Wint gibi ünlü atletler hala ön plana çıkarken son yıllarda da Sherone Simpson, Veronica Campbell, James Beckford, Asafa Powell ve Usain Bolt gibi isimleri atletizm dünyasına armağan ettiler. Bu olimpiyatlarda alınan başarılı sonuçların ardından ülkede atletizmde yeni çığırların açılacağı da söyleniyor. Jamaikalılar’ın endişeleri de var. Spordaki devşirme ulusüyle daha iyi imkanlarla sporcularını diğer ülkelerin alabileceklerinden endişe duyuyorlar. Buna karşın önlemler almaya çalışan Jamaika, bir yandan da altyapısını daha da güçlendirirken, sporcularına da daha iyi imkanlar yaratmak için çalışıyor.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu