Haber

2008 Ulusal Maçlara Dair

Bazen insan içindeki isyanı paylaşmak için sıra dışı sözcükler seçmek zorunda kalır. Ne yapmalı da? ne etmeli de? olanları düzgün ve en önemlisi ikna edici düzeyde anlatabilmeli. Şiddet ve öfke malesef yaşamımızın bir parçası olmuşken bunun dışına çıkarak masum, uysal ve güzel bir şekilde olup bitenleri anlatmak lazım.

Sevgili ‘Yalnız ve güzel yurdumun’ insanları sanmayınki bize sunulan futbol ve futbolcular gerçek anlamda futbol prensiplerinin oluşumlarıdır.

‘Hayır’ değildir bunlar Fatih Terim’in kendi istek ve egolarıdır. Sorun kazanmak veya kaybetmek değil, hatta şampiyon olabilmek bile değil, sorun adil ve makul şekilde futbolun ahlaki ve temel değerlerine saygılı olmaktır.

Lütfen şöyle geriye dönüp bakar mısınız? Eleme maçlarındaki taktik ve kadro seçimindeki tutarsızlığına ve hazırlık maçlardaki yer ve zamanlama bakımındaki yanlışlıklara, hatta bu yüzden oluşan sakatlıklara. Ve Macaristan maçındaki yanlış karar ile gelen başarıya, dönüp bakar mısınız?

Nasıl anlatılır, söyler misiniz Halil ve Yıldıray’ın Ulusal Takım’dan çıkarılma gerekçesiveya mantığı? Nasıl anlatılır? Nihat’ın tek santrafor oynatılması… O zaman niye Fatih Tekke’nin olmayışının sorusunun cevabını.

Nasıl anlatılır, ikinci sınıf Brezilyalı futbolcudan birinci sınıf Türkiyeli futbolcu yaratmak?

Nasıl anlatılır, yarım veya tam porsiyon milliyetçilik sendromu? Futbolun varolma prensiplerine ters olan olgunun futbolun içine sokulmaya çalışılması.

Nasıl anlatılır, İsviçre maçı soyunma odasındaki ‘bu bayrak atalarınızın kanıyla kazanılmıştır’ söylemi?

Niye biz Almanya, İtalya ve Fransa gibi gönül rahatlığı ile turnuvanın favorisi gösterilmiyoruz? Niye biz İspanya, Portekiz gibi her an turnuvayı kazanabilecek takım olarak gösterilmiyoruz? Niye bizim futbol kalitemiz ekol alarak kabul edilmiyor?

Ve ne zaman gerçekler ile yüzleşmeyi göze alacağız? Ne zaman yanlış ve kötü olanı halının altına süpürmeyip eleyeceğiz? Ne zaman gerçekleri TV’den anlatmaktan korkmayacağız?

İşte bu nasıllara, niyelere ve ne zamanlara verebileceğimiz cevabımız olduğunda çok şeyleri halletmiş oluruz.

İsmet İnönü söylemi çok doğrudur. ‘Bir insanın elbisesi içine bir milleti sığdıramazsınız’.

Sanırım bir numara büyük geliyor…

Sayın Müslüm Gülhan’a ve Gülhan’ın yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan Birgün Gazetesine teşekkür ederiz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu