FutbolHaber

Futbolu En İyi Ben Bilirim

Evet, Sayın Başkan… Hiç şüphe yok ki; futbolu da, basketbolu da, amatör branşları da en iyi siz biliyorsunuz. Ve tabii inşaatı…

İnşaat demişken aklıma geliverdi hemen. Kaliteli binalar kolay kolay yıkılmaz, değil mi Sayın Başkan? Yıkılması için ya kolon keseceksin alt katlardan ya da dibine “dinamit” koyacaksın. Hani şu Avcılar’daki uyanık müteahhitler gibi. Marmara depremi sayesinde anladık ne menem bir iş yaptıklarını. Anladığımızda da iş işten geçmişti zaten.

Şu anda Fenerbahçe için de benzer bir durum var Sayın Başkan. Sizin kestiğiniz kolonlar neticesinde bina o eski bina değil artık. Tuncay’ı, Aurelio’su, Serdar’ı Appiah’ı, hatta Kezman’ı tek tek düşündüğümüzde, zaten o binanın dayanması mümkün değildi. Ama Fenerbahçe’de yaşanan depremin, Marmara depreminden önemli bir farkı vardı. Onun adı da “farkındalık”.

Aylardır gerek teknik adam değişikliği, gerekse gidenlerin yerine alınan oyuncuların yetersizliği üzerine neredeyse tüm spor medyası kıçını yırttı sizi uyandırabilmek adına. Ama nafile… En iyi bildiğinizi iddia ettiğiniz yetmiyormuş gibi bir de her lafı ağzımıza tıktınız. Oysa bizim yaptığımız o farkındalığı size de yaşatmaktı. Farkına varın ki, 10 sene de varınızı yoğunuzu ortaya koyarak bir yerlere getirdiğiniz takım elden gitmesin istedik. Ama siz “Bu takımı ben yaptım, kime ne” edasıyla sevdiniz Fenerbahçe’yi. Sırf bu duygularla yaptığınız toplantılarda gazeteci seçtiniz, çanak sorularla kendinizi öne çıkardınız.

Fakat artık kral çıplak Sayın Başkan… Oysa biraz çevrenize kulak verseydiniz bugün kulübede oturan oyuncularınızın kalitesizliğini daha o zamanlar fark edebilirdiniz. Ya da sahadaki oyuncuların karakterine uymayan bir sistemi inatla uygulamaya çalışan Aragones yerine belki de Zico ile devam ederdiniz.

Bunları Arsenal’e farklı yenildiğiniz için söylemiyorum. Bunları, 15 gün sonra yine aynı takıma çok daha farklı yenilebilirsiniz diye de söylemiyorum. Fenerbahçe, Arsenal’in 5 attığı ne ilk, ne de son takım olacaktır. Bunları söylüyorum, çünkü daha yarım sene evvel Inter’i, Sevilla’yı, Chelsea’yi arka arkaya o çimlere gömen takım Fenerbahçe’ydi. Egonuz takımın tüm dengesini bozdu. Parasal açıdan bu ülkenin en rahat takımlarından biri olmanıza rağmen çok para istiyor diye yolladığınız Zico’nun gölgesinde kalan Aragones’in ne kadar kazandığını hepimiz biliyoruz. Serdar’ı, Aurelio’yu açgözlülükle suçlarken, Güiza’nın sırf bonservisine 14 milyon avro verdiğinizi de biliyoruz. Sonuç? Koca bir hayal kırıklığı…

Tartışılan Emre, Burak, Josico, geçen seneden elde kalan Maldonado vs vs. Kale güvensiz, defansın alternatifi yok, Carlos ise geçmişten kalan bir hoş seda… Alex oynarsa, Semih ve Güiza kaçırmazsa atılacak bir gol Fenerbahçe’nin özeti olmuş durumda.

Varsın bu yıl ıskartaya çıksın Sayın Başkan. Fenerbahçe için topu topu kayıp bir yıl olarak geçer tarihe. Siz, yeter ki bu yaşananlardan gerekli dersi almasını bilin. Ha, bir de şunu bilin. Sizin istifa etmeniz hiçbir şeyi çözmeyecektir. En azından takımı toparlayıp eski haline getirene kadar yerinizde durun. Ondan sonra en iyi bildiğiniz işi yapabilirsiniz!

Sayın Erkut Tekin’e ve Tekin’in yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan Birgün Gazetesine teşekkür ederiz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu