Galatasaray Sicil Kurulu Başkanı Serdar Eder’in Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay’a yönelik kullandığı “Kapıcı Çocuğu” ifadesi ile ilgili son noktayı, sarı-kırmızılı kulübün divan başkanı İrfan Aktar koydu.
Sicil Kurulu Başkanı Serdar Eder’in; Galatasaray-Sivasspor maçında TT Arena Stadı başkanlık locasında karşılaşmayı izlediği esnada, kızının da bulunduğu bölümde Rıza Çalımbay’a yönelik hakaretlerine yönetimden “özür dilenmiştir” yorumu gelince Divan Başkanı İrfan Aktar devreye girdi ve “bu iş özürle kapanmaz” ifadesini kullanarak, Serdar Eder’in istifasını istedi.
İşte Ntvspor Radyo’da yayınlanan “Bülent Yüksel ile 13” programına konuk olan Galatasaray Divan Başkanı İrfan Aktar’ın açıklamalarının tam metni;
Olay Başkan Locasında olmuştur
Bulunduğumuz görevlerinin mecburiyetlerini iyi biliyoruz. Bu durumun gereğini yapması gereken arkadaşımızın, o yakışıksız ifadeyi Başkan locasında kullanan arkadaşımız olması lazım. Bizim Galatasaray’da öğrendiğimiz, yetişme tarzımızdaki terbiye; misafir olarak gelen insanların, daima usulüne uygun ağırlanması ve onlara gereken saygının gösterilmersidir.
Bu iş özürle geçiştirilemez!
Şahsi kanaatim; Galatasaray Kulübü’nde, herhangi bir kurulda görevde olan bir insanın, hareketlerine, sözlerine, normalin yüz defa fazlası dikkat etmesi lazım. Çünkü bizler flaşların altındayız, hata yapma hakkımız yok. Özür dileyerek bu işi geçiştirmek, arkadaşımızın kendi kanaatidir ama Fatih Terim, Abdürrahim Albayrak, Adnan Öztürk özür diliyorsa ortada nahoş bir durum var demektir.
Önce münasebetsizlik yap sonra “aaa özür dilerim” demek olmaz
Olay anında aynı locadaydım. Önümde oldu konu! Onun için, özür dileyerek bu işi geçiştirmenin olamayacağı kanaatindeyim. Bir münasebetsizlik yap; sonra “pardon, özür dilerim” diyince bu işler biter mi? Biz yüzyedi yıllık bir kulübüz! Bu işin şakası yok! Ağzınızdan çıkan her lafa dikkat edeceksiniz!
Bu işin gereği Serdar Eder arkadaşımızın, görevi devretmesi, oradan ayrılmasıdır
Hiçbirimiz; gerek aile efradımız gerek şahsımızın eksikliğiyle ilgili, bir beyanda bulunamayız. Bunlar hakarettir. Beni esas üzen şeylerden biri de Rıza Hoca ve ailesinin misafir oluşudur. Misafirle ilgili Türk terbiyesindeki detayı biliyoruz; bu bir… İkincisi yüzyedi yıllık bir kulübün, üstelik kültür kurumundan doğan bir kulübün temsilcisi olduğumuğu unautmayalım! Onun için arkadaşımız, özür dileyerek bu işin unutulacağını zannediyorsa yanılıyor! Bu işin gereği, o arkadaşımızın, görevi devretmesidir! Oradan ayrılmasıdır! Bu benim kesin ve şahsi kanaatimdir!
Zaten Normal üye olsan Başkan locasında işin de olmayacak. Bir kurulun başkanı olduğun için oraya davet ediliyorsun. Özel davetle oraya giriyorsun. Bu nedenle bizim buralarda, temas ettiğimiz insanlarla olan dialoglarımızda, çok dikkatli olmamız lazım!
