Haber

Organize İşler

Yaşadığımız toplumdaki yaşama dair tek gerçeklik; koşulları bizim dışımızda belirlenmiş olan organize edilmiş hayattır.

Organize edilmiş siyaset.

Organize edilmiş ekonomi.

Organize edilmiş sağlık.

Organize edilmiş sevgi.

Organize edilmiş iletişim.

Aslında sıralama bitmeyecek kadar uzun. Gerçekten de bitmez… Sporu oraya yazmadım. Nedeni ise mesleğim olduğundan kendime yediremedim herhalde.

Hele hele futbol… nasıl anlatmalı da organize edilmişliğe inandırmalı yurdumu, güzel ve masum insanlarını. 2008’i nasıl anlatmalı, tüm gerçekliği ile saf, temiz ve doğru olarak. En önemlisi mesleğimin tüm detayları ile…

Sanırım sesim geliyordur oralara sevgili insanlarım; biz 2008’de Ulusal Takım’ın hedefleri doğrultusunda oynamadık.

Ulusal Takım Fatih Terim’in hedef ve amaçları doğrultusunda oynamıştır.

23 kişilik kadro Fatih Terim’in hedef ve amaçları doğrultusunda seçilmiştir; kenarda ‘Kutsal Ağabeyin’ varlığını kabul edecek ve ona itaat edecek, yeri geldiğinde ‘Gladyatör’ olacak oyunculardan seçilmiş 23 kişi. Herhalde tamamlayıcı unsur olarak da Amerikalı kondisyonerler seçilmişti. Gerçi sistematik sakatlıklar oldu 20 günlük yüklemeden sonra. Olsun onlar da iş kazası, Tuzla ölümlerine inat.

Fatih Terim ‘kendimizi hissettirmeye’ gidiyoruz demişti. Aslında kendi varlığının tamam veya devam olacağı mücadeleye gidiyordu Fatih Terim. Milan’dan sonra, Galatasaray’dan sonra tükenmişliğini, yaşama çevirmeye gidiyordu Fatih Terim.

O işlem öyle organize oldu ki İspanya’nın şampiyonluğuna ‘Hadi canım sen de’ diyebilecek duruma geldik. Final oynamamız gerekirken, yarıfinal başarısını bulunmaz ‘Hint kumaşı’ haline getirdik ve tüm aşağılık kompleksinden kaynaklanan egolarımızı tatmin ettik, ama öyle böyle değil.

Nasıl bir futbol oynadığımızı kimse anlamadan yarıfinal oynadık. Her maçı final havasında oynayarak gerçek finale ulaşamadık ama teknik direktörümüz final maçı oynanmadan turnuvanın en başarılı teknik direktörü seçildi. Gerçi İngiliz menajerlik şirketinin katkısı var diyorlar, varsın olsun.

Bizim oyun taktiğimizi bir tek İsveçli spor yorumcu anlamış ve bizden daha iyi yorumlamış ‘ÇOK İYİ ORGANİZE OLMUŞ BİR KAOS SİSTEMİ’ olarak açıklamış. Allah aşkına bundan iyi nasıl anlatılırdı oyunumuz.

Her şey organize olmuş kaos içerisinde gelişti ve bitti. Ama ortada, turnuvada bizim adımıza tek gerçek vardı o da Hamit Altıntop idi. Her şeyi ile vardı… Futbolculuğu ile, adamlığı ile, yüreği ile vardı. Benim adıma da önemliydi Hamit Altıntop.

Sayın Müslüm Gülhan’a ve Gülhan’ın yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan Birgün Gazetesine teşekkür ederiz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu