Haber

Sivasspor Adalet Arıyor

Gün geçmiyor ki; futbolun içinden bir kötü koku çıkıp, gündemi işgal etmesin. Ne yapsanız çare yok. Tüm kural ve kaidelere rağmen kollamalar, kayırmalar devam ediyor. Bunun en son örneğini eski Futbol Federasyonu’nun örtbas etmeyi başardığı bir kural ihlaliyle yaşadık.

Geçtiğimiz sezon (20 Ekim 2007) oynanan Trabzonspor-Beşiktaş maçında, Beşiktaş’ın uyması gerektiği bir kurala uymadığının öğrenilmesi, birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Dilerseniz önce kural nedir ona bakalım;

Turkcell Süper Lig Müsabakaları Statüsü 9. madde: Süper Lig takımları, kendi aralarında yapacakları resmi müsabakalarda (müsabakanın oynanacağı tarihte), kulübe tescil edildiği tarih üzerinden en az iki yıl süre geçmiş ve 01.01.1985 veya daha sonra doğmuş bir TC vatandaşı profesyonel futbolcuyu müsabaka isim listesinde bulundurmak zorundadır.

TARTIŞMA NASIL BAŞLADI?

20 Ekim 2007 tarihinde Trabzon’da oynanan maçta Beşiktaş yedek kulübesinin bu kuralı ihlal ettiği anlaşıldı.

Ne zaman? Tam 10 ay sonra…

Bu durum nasıl öğrenildi? Hayırsever(!) bir federasyon çalışanının ihbarı sayesinde…

Bunun üzerine, hakkının yendiğini düşünen bir takımımız, yaşanan kuralsızlığın tazmini için TFF’ye itiraz dilekçesi verir. Sakın yanlış anlamayın. Mevzu tam da burada çatallaşıyor. Çünkü itirazı yapan taraf, o gün maçı 3-2 kaybeden Trabzonspor değil, ligi 3’lü averaj kuralı yüzünden 4. bitiren Sivasspor’dur.

Yiğidolar’a göre, Beşiktaş Kulübü’nün o maçta kazandığı 3 puanı silinseydi, bugün UEFA Kupasında kendileri oynuyor olacaktı!

Evet, bu düşünce hiç de mantıksız değil. Federasyonun bu hatayı düzeltmemesi, belki de Sivasspor’un kazanacağı milyon avrolara kan doğradı. En kötüsü de, rivayete göre dönemin federasyon başkanı olan Haluk Ulusoy’un bu olayı bildiği, ama ısrarla örtbas etmek için çaba harcadığı iddiaları. Bu iddiayı da yabana atmamak lazım. Çünkü TFF’nin son birkaç yıldır çok gelişmiş bilgisayar verileriyle maçları takip ettiği bilinen bir gerçek. Kart cezalılarından tutun da, esame listelerine kadar her şey bu veriler sayesinde kontrol ediliyor.

SONUÇ

Sivasspor’un 21 Ağustos 2008 tarihinde yaptığı başvuruyu değerlendiren federasyon, ilgili madde gereği, itirazın 5 gün içinde yapılmamasını gerekçe göstererek, dilekçeyi geri çevirdi. Oysa burada federasyonun vermesi gereken cevap “Özür diliyoruz” olmalıydı. Beşiktaş’ın o hatayı kasti yapıp yaptığına inanmam. Ancak, kuralları koyan ve yöneten kurum olarak TFF’nin sorumluluğu üzerine alıp, ileride emsal teşkil edecek bu yanlıştan bir an önce dönmesi gerekiyor. Eğer bu olay futbolu kadar demokrasisi de gelişmiş bir ülkede yaşansaydı, en azından suçlular teşhir edilir, kanunlar değişirdi. Dolayısıyla, federasyonun ilk evvela Sivasspor’a kâğıt üzerindeki hakkını, yani lig sıralamasındaki üçüncülüğünü teslim etmesi gerekiyor. Bir sonraki aşamada da ekonomik zararın tazmini gelir. Bu saatten sonra Beşiktaş’ın kupadan çekilmesi söz konusu olamayacağına göre, geriye tek bir yol kalmakta. Beşiktaş’ın bu yıl UEFA’dan alacağı maç ve reklâm gelirleri kadar olan paranın aynısını federasyonun Sivasspor’a da ödemesi lazım. Beşiktaş 3 milyon kazanırsa Sivas’a da 3 milyon, 10 milyon kazanırsa Sivas’a da 10 milyon…

Merhum Hasan Doğan ve onun yol arkadaşı yeni başkan Mahmut Özgener, seçimlere girerken “biz farklıyız” demişlerdi. Zaman o zamandır…

“Ben sadece kural koyarım, takibini yapmam” şeklindeki Haluk Ulusoy anlayışından ne farkınız var, görelim bakalım.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu