Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Yiğit Şardan, Rijkaard ayrıldıktan sonra ilk tercihlerinin Fatih Terim olduğunu fakat bunun gerçeklemeyince ikinci tercihleri Hagi’yi takımın başına getirdiklerini söyledi.
Florya Metin Oktay Tesisleri’nde takımın başına getirilen Gheorghe Hagi’nin imza törenine katılan Şardan, çarşamba günü Teknik Direktör Frank Rijkaard ile yollarını ayırma kararı aldıktan sonra dün itibarıyla Hagi ile anlaşmaya vardıklarını söyledi. Hagi’ye “Yuvana hoş geldin” diye hitap eden Şardan, “Hagi ile sözleşmemiz 2010-11 sezonu sonuna kadardır. Bunun temel sebebi de bizim yönetimimizin de görev süresinin bu zamanda dolmasıdır. Arzumuz burada başarılı olması ve kalmasıdır” dedi.
Basında son günlerde çıkan habelerin yanlış olduğuna vurgu yapan Şardan, Rijkaard ile yollar ayrıldıktan sonra teknik direktör arayışlari ile ilgili olarak şunları söyledi: Rijkaard’la ayrılmaya karar verdikten sonra tüm alternatifleri gözden geçirdik. Bize önerilen bir çok isim oldu, yerli ve yabancı. Bunların içinde yakından tanıdığınız bir çok isim vardı. Biz yönetim olarak sezon ortasında içimizden birisi olmasını düşündük. G.Saray’ı çok iyi bilen, Türkiye koşullarını bilen, Florya’da yolunu kaybetmeyecek birisiydi.
Bu isimleri araştırırken 2 isim arasında mutabık kaldık. Bunlar Hagi ve Terim’di. İlk teklifi Fatih Terim’e yapma sebebimiz yakın zamana dek milli takımda hoca olması ve oyuncularımızın son performansını iyi şekilde bilmeseydi. Fatih Terim ile salı gecesi ve çarşamba konuştuk, ben ikisinde de bulundum. Süreç salı günü Adnan Sezgin’in Terim’le görüşmesiyle başladı ve kendisi bizden 12 saat süre istedi.
Çarşamba günü Polat Otel’de bir konuşma daha yaptık. 2 saat sürdü. 5 dakikası aslında teknik direktörlük konusuydu. Terim bize, “Ailemle konuştum, kızlarım ve eşimle. Benim Türkiye’de çalışmamı istemiyorlar. Çok yıpratılıyorum. Bu teklifinizden onur duydum ama kabul edemiyorum” dedi. Kalan 1 saat 55 dakika ise 3 Galatasaraylının konuşmasıydı. Gazetelede yer aldığı gibi Adnan Sezgin nedeniyle gelmedi konusu konuşulmadı, ima dahi edilmedi. Bize olmadık şartlar koştu ve Sezgin’le çalışmak istemedi konusu yanlış ve gerçeği yansıtmamaktadır.
Aynı gün 2 alternatiften diğeri olan Hagi’yle görüştük. Telefondaki konuşmamız olumluydu ve Adnan Sezgin’in yürüttüğü görüşmelerle anlaşmaya vardık. Tugay’ın yardımcısı olması konusunda ise, “Kendisini iyi tanıyorum ve G.Saray’da iyi işler yapabiliriz” dedi. Bunun üzerine Tugay Hoca ile görüştük. Kendisi de “Ben sorumluluktan kaçmam, her göreve hazırım” dedi. Bunun dışında yazılan ve söylenen her şey yalandır”
2’nci Başkan Şardan, bir gazetecinin “Bu sezonki başarısızlğı Rijkaard’a mı bağlıyorsunuz” sorusuna ise şu cevabı verdi:
Başarısızlığı Rijkaard’a bağlamıyoruz. Ortada bir gerçek var, 67 maçlık dönemin sonucunda Galatasaray futbol takımının iyiye değil, kötüye gittiğini tespit ettik. İyiye giden, bizi tatmin eden bir görüntü olsaydı bu ilişkiyi sonlandırmazdık.
Biz taraftar gibi düşünüp iki maç kaybetti diye teknik direktör değiştiremeyiz, bizler bu kulübü yöneten kişileriz. 67 maç sonunda iyiye gidiş olmadıysa demek ki bir yerlerde kimya tutmamıştır. Teknik kadro da ister istemez sportif başarı gelmeyince sorgulanan durumundadır. Bu çok doğal. Çünkü biz başarıya endeksli, her sene, her kupada, her zaman başarı isteyen bir kulübüz.
Hakan Şükür’e yapılan tekliflerle ilgili olarak da Şardan, şunları dile getirdi: Hakan Şükür’ün de tekrar profesyonel olarak kulübe kazandırılması gibi bir düşüncemiz var. Yalnız basında Galatasaray Başkanı, Şükür’ün ayağına gitti gibi şeyler yazıldı. Hakan Florya’ya çok yakın. Düşüp sakatlanmış ve ayağının kırıldığı haberi geldi. Başkan her şeyden önce geçmiş olsun için gitti. Ama bu da çarpıtıldı. Hakan Şükür de Hagi ve Tugay gibi bu kulübe mal olmuş biridir. Bu yöndeki çabalarımızı da sürdüreceğiz. Bizim arzumuz da Hakan Şükür’ün bu kulübe bir şekilde kazandırılması yönündedir.
