Fulya DosyasıFutbolHaber

Adios Portekiz

Kore Uçağı ve Adios Portekiz
Portekiz’de yapılan Avrupa şampiyonası hafızalarımızdan silinmeyecek güzel anlar ile son buldu.

Evet gerçekten de şampiyonada Portekiz-İngiltere, Hollanda-Çek Cumhuriyeti maçlarını bu anları yaratan karşılaşmaların en başına koyabiliriz.

Nuno Maniche’nin Hollanda’ya karşı attığı golü de yıllarca unutmayacağız.Çünkü bu golü çok uzun yıllar Televizyonlarda jenerik olarak göreceğiz.

Bu güzelliklerin dışında Manchester United, Real Madrid, Milan , Juventus, Bayern Münich’in şampiyonlar liginde ilk dörde girememesinin ardından İngiltere, İspanya, İtalya ve Almanya’nın Portekiz’de ilk dörde kalamaması da uzun süre tartışma konusu olacaktır kuşkusuz.

Şampiyonadan sonra hayal kırıklığı yaratan ülkelerin Teknik adamları birer birer görevden ayrılırken Luiz Felipe Scolari , Otto Rehhagel , Karol Bruckner başarıları ile ön plana çıktılar.

Özellikle elindeki kadronun gücünü çok iyi bir şekilde kullanarak büyük bir başarı yaratan Rehhagel ” King Otto” olarak Yunan mitolojisindeki Olimpos tanrıları arasına tahtını kurdu.

Her ne kadar Franz Beckenbauer başarısızlığı golcü eksikliğine bağlasa da . Otto Rehhagel bu büyük başarısı “İmparatora” Alman Milli takımının elenmesinden daha büyük bir şok yaşattı.

Kendi çocuğunu Bayern Münich’in alt yapısına göndermeyip “orada futboldan başka her şey öğretiyorlar” dediği sistemi kendisi kurmamış mıydı ?

İşin daha da ilginç yanı bir çok spor adamının çağdışı diye nitelendirebileceği ve seneler önce savunmada uygulanan yüz de yüz adam markajı ile şampiyon olup yeni “Defans Futbolu” tezlerini ortaya çıkaran Rehhagel övülürken, Advocatt, Voller, Siaz, Trapattoni, Santini, Ericsoon takımlarını savunma ağırlıklı oynattıkları için eleştirilere hedef oldular.

Gene Hackman’ın hayranlarını bile arkasına alan Scolari ise beş yıldır sürekli oynayan Fernando Couto’nun yerine tercih ettiği Ricardo Carvalho ile olumlu sonuç alırken Nuno Gomez’in yerine oynattığı Pauleta ile büyük bir verimsizlik yaşadı.

En çok gol atan takımın gol atamayan yetenekli forvetiydi Pauleta.

Dolayısıyla EURO 2004′ de bir kez daha takım olgusunu yaratmanın parayla ve en iyi futbolcularla doğru orantılı olmadığını görmüş olduk.

18 Yaşında katıldığı şampiyonada oynadığı 3.5 maç ile 4 gol atıp en çok heyecanı yaratan Wayne Rooney’e rağmen turnuvada en çok ikili mücadele kazanıp en iyi oyuncu seçilen Zagorakis’in Catenacionun vatanına transfer olması ilginç bir sondu !

Şimdi tüm yayın organları ve sponsorlar turnuvanın en iyi onbirini yapıyorlar.Aslında bunu Otto Rehhagel’e yaptırsak takımı nasıl oluşturur acaba?

EURO 2004 ‘e böyle veda ederken Manchester United’ın Şampiyonaya verdiği yıldız Christiano Ronaldo gibi bu yıl transfer ettiği 18 yaşındaki Genç Çinli Dong Fangzhuo, Barcelona’dan alınan 17 yaşındaki Gerard Pique’den sonra , Parma’da forma giyen 16 yaşındaki Giuseppe Rossi’yi transfer etmesi karşısında bizim milli gençlerimiz yerine alınan veteran transferleri görünce Dünya Kupası öncesi Susurluk sanığının” Keşke konuşsaydı da Kore’ye giden uçak kalkmasaydı” dememek elde mi . .

Not: Bu yazı 08 Temmuz 2004 tarihinde Hürser Tekinoktay tarafından Birgün Gazetesi için yazılmıştır.

Sayın Hürser Tekinoktay’a ve Tekinoktay’ın yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan hurserTekinoktay.com’a teşekkür ederiz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu