Haber

Fiyaskolar İmparatorluğu ve İmparatoru

Bali Balayı Turları

Türkiye’de yapılan işlerin temel unsurlarının tartışılamadan uygulamaya konulması gibi, prensiplere benzeyen sosyolojik kurallarımız vardır. Ama ne prensip denilebilinir ne de kural denilebilinir, sanki bir şartlı refleks.

İşte AB kriterleri… İşte ekonomik yapılanma… İşte kültürel değerler… İşte spor politikaları.

Neye el atsak elimizde kalıyor.

Araştırma yok, analiz yok, plan yok, zaman yok. Her şey uygulama sırasında açığa çıkacak, ondan sonra önlem alınacak. Bu arada kaybedilen enerji ve zaman cepten gidecek. En önemlisi ortaya çıkacak fiyaskoların sorumluluğunu kimse almayacak, orta yerde kalarak soğumaya terk edilecek

Sportif anlamda elimizde iyi bir örnek var. İşte Kayserisporlu Turgay’ın Ulusal Takım fiyaskosu. Turgay, Avusturya orijinli futbolcudur. Orada ulusal takımlarda oynamaya hak kazanacak kadar kaliteli futbolcu olduğu zaten ulusal takımlara çağrılarak belli olmuştur. Her şeyi emek harcayarak kazanmıştır.

Kayserispor’a gelmesiyle hem Kayseri’ye hem de Türkiye Futbolu’na katkı sağlayacağı alenen kendini belli etmiştir.

Bilindiği gibi bizde adettendir. Üç büyüklere karşı iyi oynayan futbolcu Ulusal Takıma alınır. Daha önceden beğenilemez nedense teknik heyet tarafından. Neyse konumuz bu değil, konumuza dönelim.

Ulusal kadro açıklandığında Turgay’da aday kadroya çağrılmıştı ki hak ettiğine canı gönülden inanıyorum.

Kampa katılan Turgay, daha sonra FİFA tarafından oynayamayacağı açıklaması ile kamptan ayrılmıştı. Çünkü ortada duran kaliteli bir fiyasko vardı: Daha önce Avusturya Ulusal takımında görev almış olmasıdır.

NationalTurk Haber

Böyle bir şey olabilir mi? söyleyebilirsiniz tanrı aşkına.

Nasıl araştırma yapmadan Turgay, Ulusal Takım’a çağrılıyor?

Ve en önemlisi bunun sorumlusu kim?

Gelişmiş ülkelerden birinde bunu yapsanız, görevinize son verilir ve alay konusu olursunuz.

Ama bizde olmuyor olamıyor. Şimdi soğutmada bekleyecek.

Tabii ki bu fiyasko da, Nuri, Halil, Yıldıray, Fatih Tekke, Caner’in Ulusal Takım’a daha önce alınmamalarının başka bir versiyonu.

Bu fiyasko, Mesut Özil’in, Serdar Taşçı’nın Ulusal Takım tarafından daha önceden sahip çıkılamayıp Alman Ulusal Takımı’nı tercih etmelerinin başka bir versiyonu.

Bu fiyasko, kaliteli oyunculardan oluşmuş bir takımın, organize kaos takımına dönüştürülmesinin başka bir versiyonu.

Aslında bu fiyasko, yüzümüze şamar gibi vuran; Türkiye Futbolu’nun fiyaskodan başka bir şey olmadığının kanıtıdır.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Maldivler Otelleri
Başa dön tuşu