FutbolGündem

Piontek’ten Hiddink’e

Yıl 2010. Türkiye Ulusal Takımı Almanya ile Berlin’de maç yapıyor ve 3-0 yeniliyor. Herkes ne oluyoruz derken değerli hoca Hiddink’ten tarihi açıklama geliyor, “1-0 veya 2-0 bitseydi sorun olmazdı ama 3-0 bitmesi her şeyi berbat etti”

Hayır, Verilecek cevap yok.

Adam Hollandalı 4-3-3 iyi oynatır ve her şeyi bilir, laf söylemek de anlamsız olabilir.

Geçmişine baktığımızda; ortada ki başarı ve başarısızlıkların dengesi ile beraber, Dünya Futboluna katkısı ise yok derecesinde.

Peki… Bize katkısı ne?..

7 lig maçı seyri,

Oğuz Çetin’in raporlarının okunması,

Sabri’nin sol bek oynayışı,

Hamit’in sol çizgi oynayışı,

Nuri’yi sadece Almanya’ya karşı oynatması…

Bunlar; yarar mı? Zarar mı? Siz karar verin.

Peki diğer yabancı hoca Piontek ne yaptı…

Hayır adımız yabancı düşmanına çıkmasın diye örnek vermiyorum; aksine hak ettiği için Piontek’i örnek veriyorum

1990 Yılında Türkiye Ulusal Takımıyla anlaşıp işe koyulurken…

1986 yılında Danimarka’yı ilk defa Dünya Kupası Finallerine götürdü,

Daha önce ise; 3-5-2 sistemini bularak var olan sistemlere karşı alternatif yaratma cesaretini gösterdi.
Yani, futbol emekçisiydi…

Onun kurduğu alt yapı ile Danimarka 1992 yılında Avrupa Şampiyonu oldu.

İlk göreve başladığında Türkiye Ulusal Takımı daha önce 8-0 yenildiği İngiltere’ye karşı Wembley’de 1-0 yenilerek Hiddink’in aksine hiç ummadığımız cesarette bir mağlubiyet aldı.

Bu mağlubiyet bizim için kırılma noktasıydı…

Sanki olumlu sürecin başlangıcı gibi herkese görünmüştü.

Artık 8-0 yenilmiyorduk ve hücum etme cesaretini gösteriyorduk…

Hatta abartarak! Ünal’ın şutu direkten bile dönmüştü.

Ve biz henüz Dünya üçüncüsü olmamıştık!..

Hatta o zamanlar Alman Ulusal takımı Avrupa ve Dünya Şampiyonu olmaya aday kuvvetli bir takımdı!!!

Bu günkü gibi sadece Dünya üçüncüsü değildi.

1990 tarihinde Dünya Şampiyonu olmuş bir Almanya vardı.

Piontek, tüm zamanını Türkiye’de geçirerek işinin hakkını vermeye çalışan bir kişilikteydi.

Sadece A-Ulusal Takım için değil bu işin alt yapısı olan Ümitleri ve Genç Takımlar ile de ilgilenerek geleceğin Ulusal Takımını kurmaya çalışmıştı.

Ki o Ümit jenerasyonu; Akdeniz Oyunlarındaki başarıdan sonra…

A takım seviyesine geldiklerinde:

Galatasaray için UEFA Şampiyonluğunun alt yapısı,

Dünya Üçüncüsü olan Ulusal takımın alt yapısını oluşturmuştu.

Fatih Terim ve Rasim Kara ise Türkiye Futboluna teknik adam olarak Piontek tarafından hazırlanmıştı.

Şenol Güneş’in başarısını küçültmek gibi bir gayret olmadığının anlaşılmasını da rica ediyorum.

Süreç ise…

İstanbul’dan Erzurum’a Bir Piontek ile,

İstanbul’dan Amsterdam’a bir Hiddink arasında sanırım oldukça büyük bir fark var.

En az Azerbeycan maçı kadar…

Müslüm Gülhan

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu