Haber

Cam tavan sendromu

”Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar.

Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama baslarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar baslarını cama vururlar. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya) mamayı öğrenirler. Artik hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler.

Kafalarını cama vurarak öğrendikleri bu sınırlayıcı ‘hayat dersi’ ne sadik halde yasarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar .Çünkü engel artik zihinlerindedir. Onları sınırlayan diş engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada 30cm’den fazla zıplanamaz inancı) varlığını sürdürmektedir. Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir.”

Derbiyi anlatabilmenin tek yolunun; sendromun karşılığının ne olduğunun bilinmesi ile açıklanacağı inancındayım.
Daha ısınmada maça 1-0 mağlup başlayan Galatasaraylı futbolcuların maçın ilk 30 dakikasında derin dondurucudan yeni çıkmış yüz ifadeleri ile sahada dolaşmalarının açıklamasının futbol yorumu ile olmayacağı açıktır.
Bu bir “sendromdur” …
Bunu da en iyi açıklayan “Cam Tavan Sendromu” olduğunu sanıyorum

Maalesef bu ‘sendrom’ Galatasaray futbol takımına öyle güçlü etki yaratmış ki yeni gelen oyuncular ve teknik adamlar bile bu girdaba girmekten, önce kendilerini, sonrada takımı kurtaramıyorlar.
Bu maçta oluşan offsaid, penaltının yada maçtan önceki şiddet olaylarının , hatta maçın iptalinin bile geçerli olup olamayacağının on yıllık sendrom ile hiçbir ilgisi yoktur.
Üst düzey takım olmanın en önemli saptaması; büyük baskı altındayken sorumlulukların bilincinde olma özelliğini ve iradesini kaybetmemesidir.
Bu süreçte yıldız futbolcunun etkisi sadece bir maçlık olur ,asıl olan takım olma bilincidir…

Müslüm Gülhan

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu