FutbolHaberTransfer

Tükürük yarışının bile bir raconu var

Bu yılki transfer sezonunun nur topu gibi bir sorunu oldu: Mehmet Topuz. Maşallah Fenerbahçe ve Beşiktaş başkanları ve özellikle Kayserispor adına konuşanlar sahadaki başarılarıyla elde edemedikleri medya ilgisini çok beceriksizce yönettikleri bu transfer süreciyle elde ediyorlar. Beyler sezon içinde bu kadar manşete çıkmamıştı, bu kadar kanala bağlanmamıştı.

Yarın öbür gün bir maçta Topuz’a edilecek toplu küfürler yüzünden pek dirayetli federasyonumuz yine seyircisiz oynama cezası verip seyirciyi cezalandırırsa bu beyler protokol tribününde ‘cık cık’ ederek milleti ayıplayacaklar.

‘Topuz’un kantarı yok

Futbol hukukuyla ilgili herkes, Topuz’un Beşiktaş ile anlaşmış olmasının da, Kayserispor’un Topuz’un bonservisini Fenerbahçe’ye vermiş olmasının da tek başına bir hüküm, bir sonuç doğurmayacağını bilir. Eğer bir futbolcunun bir kulüple altı aydan daha uzun sözleşmesi kalmışsa, başka bir kulübe transferinin sonuçlanabilmesi için, önce iki kulübün, sonra da futbolcu ile yeni kulübünün anlaşmış olması gerek.

Aklı başında bir kulüp, eğer futbolcusunu başka bir kulübe verip para kazanacaksa önce futbolcusunun fikrini alır, onun da yeni kulübüyle anlaşmış olmasını bekler. Çünkü Bosman

kurallarına göre futbolcunun kulübünün anlaştığı yeni kulübe gitmeme hakkı var.

Bu yazıyı yazdığım zaman henüz Topuz Fenerbahçe’ye imza atmamıştı… Beşiktaş Topuz’la anlaştığını söylüyor. Her zaman olduğu gibi burada da acemilik ve acelecilik yapmışlar.

Transferi medyayla birlikte gerçekleştirme yoluna gitmişler. Kayserispor ile sözleşmeye

imza atmadan transferi basına sızdırmışlar… Anlaşılan Kayserispor ‘Onursal Başkanı’

Özhaseki ve Kulüp Başkanı Mamur ile yaptıkları sözlü görüşmeye güvenmişler.

Oysa Topuz’un Kayserispor ile bir yıllık sözleşmesi var. Böyle bir futbolcuyla kulübünün izni olmadan görüşemezsiniz bile. Bu suç. Görüşen kulüp ve futbolcu ağır ceza alabilir… Şimdi Beşiktaş Başkanı Demirören birden futbolcunun ‘mal ve köle’ olmadığa aymış durumda. Sanki Fahri Tatan’ı sorgusuz sualsiz takas için yollayan, Aydın Karabulut’a aynı davranışı gösteren, futbolcu direnince onun ‘Beşiktaş’a yakışmayan kişiliğinden ‘ dem vuran kendisi değilmiş gibi.

Fenerbahçe ise herhalde Topuz’u Beşiktaş’a kaptırmış olmanın, yani merkez medya ağzıyla söylersek ‘transferde gol yemiş olmanın’ hıncıyla fiyatı arttırıp Kayserispor’dan futbolcunun

bonservisini almış. Topuz’la görüşmeye tenezzül etmemişler. Futbolcu kim ki? ‘Ben size gelmem’ deme cesareti gösterecek! Şimdi Aziz Yıldırım, “Topuz’u almak isteyen gelsin bizden alsın” diyor. Nasıl alsın? Futbolcu Kayserispor’un lisanslı sporcusu… Kulübünüz adına lisans almanız için futbolcuyla yaptığınız sözleşmeyi federasyona yollamanız gerek.

Kayserispor cephesi ise bir başka âlem. Belediye ve Kayserispor Onursal Başkanı Özhaseki, “Evet, Beşiktaş’la konuştum ama parayı veren düdüğü çalar” diyebiliyor. Hangi düdük?  Ne çalınıyor? Panayır gösterisi mi bu? Ortada çalınan bir şey var ama ne belli değil.

Kayserispor Başkanı Mamur ile Menajeri Hurma, ‘Futbolcunun kafasının karışık

olmasından’ dem vuruyor. Kim karıştırmış ki futbolcunun kafasını? Yönetim,”şampiyonluğa oynuyoruz” diye bu futbolcunun yıllarca transferine engel olmuş. Şimdi bir yıl sonra

serbest kalacak diye futbolcudan en yüksek geliri elde etme telaşına düşmüş. Kulübe bu kadar yıl kaptan olarak hizmet etmiş bir sporcusunu, ona sormadan sanki kulübün masasını, dolabını satıyor gibi Fenerbahçe’ye vermiş… Ne oldu Kayserispor’un büyük hedeflerine? Büyük hedeflere küçük hesaplarla mı gidiliyor?

Topuz cephesi de karışık. Belli ki bir eski menajer ve bir de yeni menajer var. Topuz

“ben çocukluğumdan Beşiktaşlıyım zaten” diye açıklama yapıyor. Önemli mi bu?

‘Herkes çocukluğunda tuttuğu takımda oynar’ diye bir kural mı var?

Hani Topuz, “Ben geleceğimi Beşiktaş’ta görüyorum. Bu yıl doğrudan Şampiyonlar Ligi’nde oynayacaklar; kendimi dünya futbol kamuoyuna göstereceğim. Fenerbahçe futbolcu öğütüyor, bakın, geçen yıl aldıkları yerli futbolcular nerede?” dese daha akla yatkın bir gerekçe öne sürecek…

Şimdi neler olabilir?

1. Kayserispor başvurursa, sözleşmeli futbolcuyla görüştükleri, yani futbolcuyu ‘ayarttıkları’ için Beşiktaş ve dolayısıyla Topuz ceza alır. Ancak Kayserispor Fenerbahçe’den bonservisi geri alır ve Beşiktaş’a çok daha yüksek bir paraya verirse sulh olunur. Topuz Beşiktaş’ta oynar… Anelka Arsenal’dan Real Madrid’e giderken benzer bir senaryo yaşandı.

2. Topuz Fenerbahçe ile sözleşme imzalamaz ve sözleşme bitimine kadar, yani bir yıl daha Kayserispor’da kalır. 1Ocak 2010’da, yani sözleşme bitiminden altı ay önce Beşiktaş’a imza atar, 2010-11 sezonundan başlayarak Beşiktaş’ta oynar. Saraçoğlu’ndaki her Fener maçında ağır küfür ve hakaretlere uğrar.

3. Topuz, futbol oynama hakkının Kayserispor tarafından engellendiğini öne sürerek, Beşiktaş’ta geçici lisansının çıkartılması için federasyon bünyesindeki Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na başvurur. Olumlu karar çıkmazsa Tahkim’e, oradan FIFA’ya gidebilir.

4. Topuz ‘ikna edilir’ ve Fenerbahçe’ye imza atar. Hangi baskılar altında ‘Beşiktaşlıyım’ dediği gazetelere yazı dizisi olur. Yeni sezonda Fener’de oynar ve İnönü’deki her Beşiktaş maçında ağır küfür ve hakaretlere uğrar.

Transfer Maçları

Pekiyi ne olur?

Büyük olasılıkla ‘nüfuzlu ve kırılamayacak şahsiyetler, büyükler’ araya girer, ya Topuz

ikna edilir ve Fener’de oynar ya da Aziz Yıldırım büyüklük yapıp ondan vazgeçer. Tabii bütün bunlar ileride koparılacak taviz kredilerine tahvil edilir… Böylece dirayetli federasyonumuz bu konuda karar vermek zorunluluğundan kurtulmuş olur… Biliyorsunuz bizim futbol aşiret sistemiyle işliyor. Kararlar, kuralına göre değil, nüfuzlu büyüklerin himmetiyle alınıyor. Anlaşmazlıklar böyle sulh oluyor.

Pekiyi bütün bunlar neden olmuş olacak? Türkçe’yi bile yaralayan bu soruyu sormak kimsenin aklına gelmeyecek. Bir transfer sezonu da böyle geçirilmiş olacak.

Çünkü yeni sezonda ve gelecek sezonlarda en az 35-45 maç oynayacak bir takım kurmak için transfer yapılmıyor bizde. Rakibe gol atmak, taraftarı gaza getirmek için yapılıyor. Yani ‘transfer maçları’ oynanıyor.

Yönetimler transfer maçları yaparak yeni sezonda sahada oynanacak maçları belirleyecekleri sanıyorlar. Oysa futbol maçı sahada kendi akıl ve mantık dışı kurallarına göre seyreder. Sizin yönetim olarak saha dışı etmenleri hakça ve akılla yönetmeniz gerekir.

Bizde ise tersi… Sahadaki oyunu masa başından belirlemek isteyenler saha dışındaki transfer gibi işleri tükürük yarışına çeviriyor. Bu yarışı bile ‘fair play’den ve akıldan uzak yapıyor.

‘Topuz Vakaları’ ve öteki bomba transferler ise yönetimler ve merkez medya için transfer beceriksizliklerini örtmeye yarayan birer şal… Beşiktaş yönetimi Nobre gibi sözleşmeli bir futbolcusuna bonservis ücreti gibi toplu para vermiş. Serbest bıraksanız yurtdışından kimsenin talip olmayacağı bu futbolcuya üç yıl için 6,5 milyon avro ödeyecekmiş… Fenerbahçe yönetiminin geçen yıl yaptığı bütün transferler, hoca dahil, fos çıkmış… Futbolcularının geçen yılki paralarını alamadığı söylenen Galatasaray hoca için 4 milyon avro verecekmiş, bonservisi 10 milyon avrolara vuran futbolcuların peşindeymiş ama Lincoln’ü elden çıkaramıyormuş…

Bunları soran yok. Oysa sahada hakça oyun için önce kulüplerin mali yapılarının hakça yönetilmesi gerek. Bu da öncelikle mali saydamlıktan ve tutarlılıktan geçiyor… Fenerbahçe Başkanlığına talip olurken gelirlerinin 150 milyon Dolara yükselmesiyle övünüyordu Aziz Yıldırım. Bütçesinin ise 230 milyon dolara… Gelecek yıl ise bütçenin 300 milyon doları aşacağını söylüyordu. Kaba anlamıyla bütçe yıl içinde yapacağınız harcamaları gösterir. O zaman Fenerbahçe nasıl kapatacak bu 150 milyon dolarlık kaynak?

Ne kadar kötü yönetilirsen…

Demedi demeyin. Bu bütçelerin ve uçuşan transfer paralarının karşılığı yok. Borçları kabartmaktan, devlet ve belediye bütçelerinden geçinmekten başka yolları yok kulüplerin. Bu yol tek istikamete gidiyor: Mali çöküş.

Ne gam. Dünyanın sayılı seyirci kitlesine sahip Newcastle United, kötü yönetilmenin bedelini küme düşmekle ödedi. Bizde ise en kötü yönetildiği dönemde Beşiktaş çifte kupa aldı. Fenerbahçe ve Galatasaray Avrupa Kupası’na katılıyor!

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu