Haber

Semih ile 20 Dakika

Fenerbahçe maçının son 20 dakikası ve hala gol yok ise veya 1-0 mağlup ise stattaki seyirci, TV başındaki seyirci aynı anda ‘Hala semihi koymak için ne bekliyorsun kardeşim’ diye homurdanmaya başlar.

Ulusal takım Portekiz maçında mağlup durumda, İsviçre maçında mağlup durumda ve aynı homurdanmalar son 20-30 içinde dakikada başlıyor. ‘Al artık kardeşim.’

Semih ilk on bir de sahaya çıkıyor, tabii ki oyun kurgusuna sadık başlangıç çabası var, yani son 20 dakika içindeki mağlup durumdan kurtulma veya beraberlikten maçı kazanma temposu ve yoğunluğunun olmadığı ortamda Semih oyuna başlıyor. Bu önemli ayrıntı herkes tarafından gözden kaçırılarak Semihin on bir de oyuna başlama şeklini değerlendiriyorlar.

Ve set oyunu içindeki Semih’in başarılı oyunu son 20 dakika beklentisi içinde yok olup gidiyor.

Diğer bir husus da 25 yaşındaki Semih hala ‘umut vadeden’ genç oyuncu statüsünden kurtulamamış olması. Hala büyüyünce topçu olacak yapıda bakılmakta, tabiî ki bu sürede hem Semih hem de Türkiye futbolu kaybetmeye devam etmektedir.

Nasıl bir futbolcuyu oyun süresi belli hale getirebiliyoruz…

Nasıl bir futbolcudan 90 dakika da 20 dakikalık aynı oyunu bekleriz…

Ve ne zaman kendi futbolcularımızın arkasında durarak onlara sahip çıkacağız…

MUCİZE BEKLEMEDEN…

Futbol endüstrisi içindeki en önemli faktör olan genç yetenekli futbolcularımızı dünya futbol kamuoyuna sunmak için Semih ve diğerlerine değer katarak sahada 90 dakika oynamasını sağlamalıyız. Kulüp olarak, Federasyon olarak, medya olarak, teknik adamlar olarak..

Ya da 20 dakikaya razı olmalıyız. Kendi sınırlarımız içinde kendi kendimize eğlenerek,oynayarak ve ‘Ne olacak bu Türkiye futbolunun hali ‘tekerlemesi ile yuvarlanıp gideriz.

Tabiî ki 6-7 senede bir mucize bekleyerek (mucize ne ise) de avunup ortalığı ayağa kaldırırız. Bu da bize yeter.

Sayın Müslüm Gülhan’a ve Gülhan’ın yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan Birgün Gazetesine teşekkür ederiz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu