FutbolGündem

NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’dan; Antrenörlük Kültürü!..

NationalTurk yorumcusu ve Haliç Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü kurucusu Müslüm Gülhan, “Türkiye’de en zor mesleklerden biride antrenörlüktür” dedi. Gülhan’ın bu hafta NationalTurk için kaleme aldığı ‘Antrenörlük Kültürü’ başlıklı yazısı..

Öncelikle bir tespitte bulunarak yazıya başlamak istiyorum; Türkiye’de en zor mesleklerden biride antrenörlüktür.
Antrenörlüğün kendine ait yönetim metotları ve felsefesi vardır. Ana çerçeve herkes için mesleki unsurlar olarak belirlidir. Farklılıkları ise antrenörler kendileri belirler, bu belirleme hem bilgi ile alakalı, hem de entelektüel donanımla alakalıdır.
Saha kenarındaki tavır aslında bir kültürün yansımasıdır; ama bunun belirleyici faktörleri zaman zaman ülkenin koşulları tarafından taciz edilerek değişkenliklere uğraya bilmektedir.

Teknik açıdan bizim açmazımız: ülke futbolunun kendine ait prensiplere sahip olmamasıdır. Bu açmaz, hem yöneticiler açısından, hem de medya açısından kendilerine bir takım anlamalar yükleyerek futbolun yönünü tayin etme cesaretine sahip olduklarını göstermektedir…

Diğer açmazsa; her antrenörün mesleki alanda kabul edilmesi tartışılan kendi prensiplerinin takımı kesin olarak bağlamakta olmasıdır. Bu farklılıklar ülke futboluna zenginlik değil kaos yaşatmaktadır. Yanlışlıklar ve hataların prensip olarak kabul edilmesi gelişimdeki engelin ana faktörüdür.

Sosyal anlamda antrenörlük duruşunun temelinde ‘misyon’ yatmaktadır.
Hem takım taraftarına, hem de rakip taraftara karşı sorumluluklar hissedilmesi zorunludur.
Buradaki duruş; entelektüel yapının spora yön vermesidir…
İyi ve kötü yönleri ile bir süreç yaşanması; aynı zamanda sporun algılanması için referans olarak gösterile bilinir.
Aykut Kocaman’ın saha içi ve dışı duruş ve tavırları…
Fatih Terim’in saha içi ve dışı duruş farklılıkları…

Klopp’un, Mourinho’nun da aynı şekilde farklılıkları vardır.
Kaçınılmaz olan bu farklılıkların, aslında ciddi birer zenginlik olmasıdır.
Buradaki bizim sorunumuz; duygusal etkenleri ve arabesk bir takım davranış değişkenlikleri çok fazla olarak mesleki alan içinde uygulamamızdır. Zaten bunlar bizi diğer ülkelerden ayrı olmamızı sağlayan faktörlerdir. Kısa vadede getirisi olmakla beraber, uzun vadede hep zarar verdiğini de yaşayarak görüyoruz.

En sorunlu bölgemizse; siyasetin futbolun içinde yaşam alnına sahip olmasıdır. Bunun etkilerini tartışmak yerine, antrenörlük mesleğine zararlarını konuşmak daha doğru olacak.
Mesleki olarak donanımları gelişmiş antrenörlerin takıma ve futbola katkısı küçümsenemez.
Fakat siyasetin işin içine girmesi gelişimin önündeki en büyük engeldir. Siyasi tercihlerin mesleki alanda belirleyici olması nedeniyle, gelişmenin gereksiz bir yükleme olduğu anlamını ortaya çıkması, kişisel ilişkilerin ve biat kültürünün geçerliliğini ön plana çıkarmaktadır.

Bu yaklaşım bizde geçerli olabilir…
Ama…
Eninde sonunda saha içinde hüsran olarak bize birileri tarafından fatura edilecek ve ediliyor da…

Müslüm Gülhan / NationalTurk

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu