Haber

Şampiyonluk ne anlama gelir?

Şampiyonluk, hak edilmiş bir başarının sonucudur.

1992 yılında Bundesliga’da ki şampiyonluk mücadelesi son haftanın son dakikasına kadar sürmesi unutulur gibi değil.

Öyle bir süreç vardı ki Sututgart’ın başarıya ulaşması 90 dakika içinde defalarca gidip gelen bir şampiyonluk serüveni sonucunda ortaya çıkmıştı.
Üç takım, her dakika da şampiyon adayının değişmesi; inanılmaz bir ‘haz’ kazandırdı taraflı tarafsız tüm spor kamuoyuna.

Aynı şekilde… 1993 yılında da Lazio’nun şampiyonluğu da büyük bir ‘tat’ vermişti.
Şampiyonluk sonuçtur ve büyük emek verilerek elde edilen başarının ödülü olarak belirlenir.

İşin içinde emek olduğu zaman ahlaki bir saygınlık da kazanır şampiyonluk…

Şampiyonluğun içinde onlarca kişinin alınteri, binlerce kişinin desteği vardır. Manipülasyonlardan uzak, dış katkısız şampiyonluk herkes tarafından takdir edilir.
Aksi takdirde şampiyon takımın kendi taraftarından başka heyecanın yayılması söz konusu olamaz ki kendi içinde bile bu durumdan rahatsız olanlar çıkması kaçınılmazdır.
Hala 1992 ve 1993 yıllarında farklı liglerdeki örnekleri kullanabiliyorsak bunun taraftarlıkla ilgisinin olmadığı açık ve seçiktir.

Takdir edilerek kazanılmış şampiyonluk her zaman en iyi örnektir ve unutulması mümkün değildir. Bu başarıyı anlamlı şekilde kazanılmasını sağlayacak olan başkan ve yönetim kuruludur.
Saha içinin şekli(taktiksel hariç) ise şeref tribününün yansıması kadardır.

Bugün eğer maçlar hakkında taraflı tarafsız herkes dış etkilerin nasıl oluştuğundan bahsediyorsa ve bunun kullanılmasının zorunluluğunu da ortaya koyabilecek cesareti gösteriyorsa, ortada ciddi bir yozlaşmanın olduğu gerçeği sonucu çıkmaktadır.

Siyasi baskı…
Federasyonu baskı altında tutmak…
Hakem kurumunun direnci kırmak…
Medyayı kullanmak…
Eğer bunların hepsi herkes tarafından konuşulabiliniyorsa ve kazanan memnunsa!!Ortada ne başarıdan ne de gerçek bir şampiyonluktan bahsedemeyiz. Son on yıl böyle geçti ve belki de daha da devam edecek.

Şaibeleri ortadan kaldırmak ancak kaliteyle mümkün olur. Bu kalite ise kulübe veya kişiye göre değil futbolun tüm kurumlarının kalitesiyle olur.

Maalesef futbolumuzda bir standarttan veya kaliteden bahsedemiyoruz, kısır döngü içinde, kendimizi kandırıp imparatorlar ve krallar yaratarak oyalanıyoruz.
Ve bunların yaptıklarını da ‘mubah’ sayarak…

Müslüm Gülhan

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu