FutbolGündemTransfer

Erdal Keleş’i kim durduracak?

Bali Balayı Turları

Beşiktaş – Denizlispor maçında tribünlerin birbirine girmesinin yankıları devam ederken kapalı tribünde Yıldırım Demirören’i protesto edenlere grubuyla birlikte saldıran Karagümrüklü Erdal (Keleş) hakkında hiçbir girişimde bulunulmuyor.

İşte konu hakkında Medyaspor internet sitesinin özel haberi;

Medyaspor’a Beşiktaşlılardan yüzlerce mail geliyor. Hep aynı soru soruluyor: “Taraftara tekme tokat saldıran grupları idare eden bu adam kim?” İşte Fenerbahçe tribünlerinden transfer o adam:
Adı: Erdal Keleş

Lakabı: Karagümrüklü Erdal

Amigoluğa 80’li yıllarda Fenerbahçe tribünlerinde başlamış.

O dönemde, bir Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşması öncesi Çarşı grubunun liderlerinden Bağlarbaşılı Uğur’a (1995 yılından sonra dün ilk kez yeniden ortaya çıkan eski tribün lideri) bıçak çekmiş. Beşiktaş taraftarlarıyla çatışmaya girmiş. Bağlarbaşılı Uğur’un bıçak darbesiyle yaralanmış. Boynunda hala o bıçak izi duruyor. (Dün gece Bağlarbaşılı Uğur ile birlikte hareket etti)

Sonraki yıllarda Fenerbahçe tribünlerinde tutunamayınca Beşiktaş tribünlerine transfer olmuş.

Süleyman Seba’ya karşı yapılan protestoların organizasyonunda önemli rol oynamış.

2000 yılında Serdar Bilgili yönetimi başa geldiğinde yıldızı parlamaya başlamış. 2000-2001 sezon açılışında kapalı tribüne davet edilen ve saha içinden yürüyerek kapalı tribünü selamlayan Başkan Serdar Bilgili’nin yanında o var. Tribünler: “Büyük Başkan!” diye tezahürat yaparken Serdar Bilgili’nin kolunu havaya kaldırıp Özal selamı verdiren yine o.

NationalTurk Haber

saldiranlar_hangi_takim_taraftariSonradan kapanan Forza Beşiktaş Derneği kurucularından.

Kongre üyesi olmadığı halde, gerek Mali ve İdari kongrelere, gerek Seçim Kongrelerine girerek olay çıkartan yine o.

Beşiktaş dernek açılışlarından, şampiyonluk balosuna kadar tüm organizasyonlarda fotoğraf vermekten çekinmiyor.

İşte dün geceki olayları anlatan taraftar maillerden bir örnek:

7 senedir aralıksız kapalı kombinesi olan bir Beşiktaş taraftarıyım.”Taraftarın kaleminden tribündeki rant kavgaları” adlı haberinizde resmi kullanılan kişiyi lütfen deşifre edin. Zamanında Sinan Engin ile ilgili pankart açıldığında yine aynı kişi ve kişiler üst tarafa gözümüzün önünde küfürler tehditler savurdular.

Şampiyonluk kutlamalarında Bjk tv deBeşiktaş yöneticileriyle aynı masada yemek yiyen yine bu adam. Forma tanıtım gecesini izliyorum karşımda yine bu adam. Nihayetinde Denizli maçında bütün olaylarda yine bu adam. Kombine almak için biz dişimizden tırnağımızdan arttırırken,bu adamların bedavaya girip belki üstüne de para alıp orda terör estirmelerini hazmedemiyorum.Bu adamın Beşiktaş’a ne yararı var.Siz bütün bunları benden daha iyi biliyorsunuzdur zaten ama ben gözlemlerimi aktarmak istedim.İsmimi de yazmak isterdim ama inanın nolur nolmaz diye korkuyorum…

Bir başka örnek daha:

Dün akşam eşimle beraber Beşiktaş Denizlispor maçını izlemeye gittik ve kapalı üst tribünden biletlerimizi aldık. Maç öncesi Beşiktaş’ın içinde gezerken sürekli Beşiktaş taraftarı yönetimle ilgili sloganlar atıyordu ardından stada gittik ve kapalı tribünün daha sakin olarak gördüğüm eski açık tarafında oturduk. Ardından maç başladı ve numaralıda yeter artık demirören yazan bir pankart açıldı, kapalı tribünden gördüklerim numaralı tribünde bu pankartı açanlara bazı kişilerin saldırdığı oldu. İnşallah olaylar bizim tribüne yansımaz dedim ama kapalı altın sol tarafında (yeni açığa yakın bölüm) kavga başladı bu arada biz de yönetimi protesto ediyorduk. Açıkçası bütün tribün demiröreni protesto ediyordu. Bu arada gözüm kapalının ortasındaki gruba takıldı Burda da kavgalar başladı bir ara Amigo Alen’i dövüyorlar diye bir şey söylendi gerçekten de Amigo Alen bir süre yerinde yoktu.

Maçın ikinci yarısı ise benim de içinde bulunduğum tribünde protestolara devam etti. Bu sırada numaralı alttan başlarında gözlüklü yakası bağrı açık üzerinde siyah bir ceket olan biriyle üzerinde Beşiktaş ile ilgili bir şey bulunmayan birçok kişi üst tribüne geldi ve önlerine kim geldiyse yumruklamaya başladılar. Bir ara ben de yumruklardan nasibimi aldım eşimin çığlıkları hala kulağımda zorlukla eşimi çıkış bölümüne kaçırdım ancak kapalı üstün çıkış bölümünde de kavgalar devam ediyordu. Bizim maçı seyrettiğimiz kısımda birçok bayan ve çocuk vardı, bazı çocuklar o kargaşada ezildiler hatta bir tanesinin burnu kanıyordu o halimizle çocuğa yardım ettik ve ancak maç sonuna doğru çocuğun babasını bulabildik Üstlerinde Beşiktaş forması olmayan bazı kişiler hiç dikkat etmeden çoluk çocuk hatta bayanlara bile tekme tokat giriştiler bu arada etrafta bir tane polis yoktu.

Çok sık maça gelen biri değilim ancak bayanların ve çocukların da dayak yediğini gördüğüm iğrenç manzarayı size anlatmak istedim. Benim dikkatimi çeken asıl nokta biraz önce belirttiğim gözlüklü kişinin maçın başından beri olayları körüklemesiydi. Bu arada bize saldıran ve önlerine gelen çocukları bile tekmeleyen bu kişiler kanımca bazı maddeler almışlardı. Çünkü insan insana böyle vurmaz yere düşen insanları yaşlarına başlarına bakmadan tekmelediler. Maçtan sonra stattan çıktığımızda ise bizimle aynı durumu yaşayan birçok insanı da gördüm açıkçası dün kapalı tribünde eşime bir şey olmadığım için şükrediyorum ve bundan sonra Beşiktaş’ımızı çok sevmemize rağmen her ne olursa olsun maça gitmeyeceğimizi söylüyorum.

Söz konusu şahsın adı belli. Bir kez daha tekrarlayalım: ERDAL KELEŞ

Yeri belli, semti belli.

Serbestçe dolaşıyor…

Tek bir soruşturmaya uğramıyor.

Belli ki, İnönü stadında bundan sonraki ilk karşılaşmada da yerini alacak.

Belki tribünlerde adam dövdürmekten sıkılarak, ileriki günlerde kongre üyesi olmadığı halde serbestçe girebildiği Beşiktaş kongrelerinde kongre üyelerini dövdürecek.

İşin ilginç tarafı bu adam ve kontrol ettiği “Beşiktaş taraftarı olmadıkları açıkça belli olan” kişiler sistemli bir şekilde kapalı tribünde bulunan taraftarlara saldırırken, sile tokat döverken, emniyet güçlerinin hiçbir şey yapmaması. Olayları sadece izlemesi ve şikâyetçi olanları dikkate almaması!

İnönü stadı tribünleri 40’ın üzerinde güvenlik kamerasıyla takip ediliyor.

Mevcut kamera sisteminde, olay çıkartan kişi veya kişiler zoom yapılarak, en ince ayrıntısına kadar kaydediliyorlar.

Bundan önceki karşılaşmalarda en küçük bir kargaşada olaya anında müdahale eden ve hatta tribün içinde biber gazı sıkarak olayları engellemeye çalışan emniyet güçlerinin dün akşam günahsız insanların sille tokat dayak yiyişini müdahalesiz izlemesi son derece düşündürücü.

Bu durumda şu soruyu sormadan edemiyoruz: “Geçen sezon Beşiktaş-Kayserispor karşılaşması öncesi stat dışında düzenlenen meşale şovu engellemek için biber gazı stokunun büyük bir bölümünü tüketmekten çekinmeyen emniyet görevlilerinin, dün gece hiç aralıksız süren olaylarda bırakın biber gazını, polis copu dahi kullanmamış olmaları son derece anlamlı değil mi?”

Ağızları burunları kırılarak dayak yemek zorunda kalanların, emniyet güçlerinin olaya müdahale etmesi ve can güvenliklerini sağlamaları için illa meşale mi yakmaları gerekiyor?

Seba Protesto

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Bali Otelleri
Başa dön tuşu