FutbolGündem

Galatasaray Camiası ve Fethullah Gülen

Galatasaray Camiası, şampiyonluğunun büyük ölçüde garantilemesinin ardından, sezonun bitiminde ciddi bir problemle karşı karşıya kalacak. Yıllardır futbol dışı meselelerle adından söz ettiren Hakan Şükür’ün kutlu doğum haftası açıklaması ile ilgili tartışmalar devam ediyor…

Radyospor’da yayınlanan Bülent Yüksel ile İmza programına katılan, sarı-kırmızılı camianın iki önemli ismi Orhan Yüce ve Hayri Kozak, birbirinin zıddı iki tablo ortaya koydu. Orhan Yüce daha önce yine Radyospor’da Hakan Şükür’ü eleştiren Fatih Altaylı, Hayri Kozak ve Divan Başkanı İrfan Aktar’ı, hatta Anıt Kabir’i ziyaret eden Galatasaraylılar Cemiyeti Başkanı Candan Erçetin’i eleştirdi. Geçtiğimiz günlerde “Hakan Şükür kadro dışı bırakılmalıydı” diyen Kozak’sa Hakan Şükür’den ilginç bir ricada bulundu:
“Senden rica ediyorum; senin tanrıyla, Fetullah Gülen’le olan ilişkilerini saygıyla karşılarız ama seninle onlar arasında kalsın. Bunları Galatasaray’dan uzak tutmanı ve futbolculuğun, doğruların, mücadele hırsın ve sakatlanmak bilmeyen fiziğinle Galatasaray’ın içinde olmanı bekliyorum…”

İşte Orhan Yüce’nin, Fatih Altaylı, Hayri Kozak ve İrfan Aktar’ı Fenerbahçe’ye hizmet etmekle suçladığı açıklamanın tam metni:

Adnan Polat “Kalli bıraktı, ortada kaldım, ne yapacağım?” demiş

Hakan’ın, herkese örnek olacak bir aile yaşamı var. Herkesin de bir din anlayışı var. Kimisi camiye gidiyor, kimisi gitmiyor… Camiye giden insanı biz dışlayamayız, ben camiye gitmiyorum diye, onlar da beni dışlayamaz. Adnan Polat Kalli için bana “Orhan Abi bu adam takımı kucağıma bıraktı, gitti. Ben ne yapacağım? Ortada kaldım” dedi. Bu günlerde, bu takıma sahip olan, bu birlikteliği sağlayan kimdir? Bugünkü neticenin alınmasında en büyük hak, ilk olarak Hakan Şükür, ikinci olarak Hasan Şaş’ındır, bunlar ağabeylik yaptılar ve bugün biz Sivasspor galibiyetiyle, şampiyonluğu, %90 garanti altına almış olduk. Bu ağabeyler olmasaydı, Galatasaray dağılırdı, buna inanın. Rakiplerimiz, en ufak durumda gazetelerde haberler çıkarıyor; yok “Hakan Şükür, Fetullah Gülen Hoca’nın mürididir…” bunların hepsi laf_ı güzaftır. Bu çocuk ne yapmış? Gayet modern bir hayat yaşıyor. Bir yerde dini inanç da olacak, olmasaydı Çanakkale harbini, İstiklal harbini yapabilir miydik? Son açıklamasında da “laiklik, benim yaşam tarzımdır” diyor. Lütfen Hakan Şükür’ü hırpalamayalım. Fatih Altaylı, Hayri Kozak ve İrfan Aktar, bu konuyu abartmışlar. Bu konuşmalar rakibimize hizmettir. Rakiplerimiz, Galatasaray’da huzursuzluk yaratmak için, türlü haberler yayınlıyorlar, bizimkiler de maalesef, buna alet oluyorlar.

Hakan 23 Nisan’ı unutmuş olabilir

Ben bu arkadaşlardan daha fazla Atatürkçü’yüm, laikim. Hakan Şükür, Cumhuriyet ilkelerimize olan bağlılığımıza, laiklik anlayışımıza, asla zarar vermemiştir. Beyanatında, 23 Nisan’ı unutmuş olabilir, ard niyet olduğunu sanmıyorum. Hakan, futboluyla da ahlakıyla da Galatasaray’da bir örnektir, futbolu bıraktığında da ileride başka görevler alacaktır. Lütfen bu ahengi bozmasınlar, bir gericilik olursa ilk önce önüne ben geçerim.

Candan Erçetin ve Cemiyet abartmış

Bu konunun kapatılması, divan kurulu toplantısında(14 Mayıs’da) gündeme getirilmemesi lazım. Galatasaraylılar Cemiyeti, Atatürk anıtına çelenk koymuş… Ben bunu da abartılı görüyorum. Senede beş kez gitsinler, memnun olurum ama konu Hakan Şükür için yapmışlarsa, doğru bulmam. Candan Erçetin Hanımefendi’ye de bi şey söylemiyorum ama konu kapansın.

Hakan Şükür’ün, devamlı Amerika’daki kişiye bağlığından bahsedilir ama bizzat kendinden “ben falan tarikata mensubum” dediği de yok. O zat_ı muhteremi beğenebili ama bu, kulübün dışında bir olaydır. Galatasaray camiası’nın Hakan’a teşekkür etmesi gerekir…

Yüce “Peki Hakan Şükür ileride başkan olmak istedi, oy verir misiniz?” sorusunu “başkanlık farklı” şeklinde geçmekle yetinirken, “Hakan Şükür başkan figürüne uygun mudur” şeklindeki ısrar üzerine çok ilginç bir ifade kullandı ve yaptığı yazılı açıklamada “Atatürk ilkelerine bağlı, laikliği yaşam tarzı olarak benimsemiş bir sporcuyum” ifadesinin kullanan Hakan Şükür’ün, bağlılığını ispat etmesi gerektiğini belirtti

Atatürk ilkelerine bağlılığını ıspat etmeli

Hakan çok büyük başarılar gösterirse ve Atatürk ilkelerine bağlılığını ıspat ederse Başkan da olabilir. Hiç kimseyi şüpeye bırakmayacak derecede Atatürk ilkelerine bağlılığını ıspat etmesi lazım…

Hayri Kozak sözlerine “ağabeyimdir, çağırır, tokat atar gönderir” dediği Orhan Yüce’nin suçlamalarına cevap vererek başladığı açıklamalarıysa şöyle:

Hakan ikinci açıklamayı da Zaman’a yapmalıydı, Galatasaray.org’a değil…

Bazı kişiler “takımımız şampiyonluğa giderken, bu tartışmalara ne gerek var?” diyebilirler. Bense aksini düşünüyorum; laflar eskimemeli. Ülkenin çok hassas olduğu bir dönemde, laiklik ve bunun tam karşıtı söylemler…Bu tartışmalar, siyasiler, sivil toplum örgütleri ve medyanın gündemidir, spor kulüplerinin değildir, hele Galatasaray’ın hiç değildir. Sevgili kaptanımızın, Galatasaray’da geçirdiği 15 yıldaki hizmetlerini bilmeyen yoktur. Hakan 22 mayısta, Zaman Gazetesi’ne tam sayfa röportaj yapıyor ve neler söylüyor… Böyle bir beyanatı, 40 yıldan beri endirekt olarak dibine kadar sporun içinde biri olarak, hiçbir kulüple ilgili ve hiçbir sporcudan duymadım. Bunun üzerine Fatih Altaylı, ben, İrfan aktar, sizin radyonuzda tepki gösterdik. Aynı Hakan Şükür 2 hafta sonra, çok farklı bir mesaj veriyor ama çok farklı olarak, Zaman Gazetesi yerine, kulübün resmi internet sitesinden veriyor. Madem ki “kendi eliyle” kaleme almış bu açıklamayı, ilk mesajı verdiği yerde, aynı büyüklükte olmasını talep ederek, niye vermedi?

Koskoca Cemiyet Hakan Şükür’ü protesto etmez

Biz büyüklerimize çok büyük saygı duyarız, onlarsız yapamayız…Ağabeyimiz, Sevgili Orhan Yüce, daha önce radyonuza yaptığımız açıklamalarla, rakip camiaya hizmet ettiğimizi iddia etti, bu çok ağır bir suçlama. Orhan Ağabey dahil, hiç kimse beni bu şekilde suçlayamaz, yaşlarca benden büyük olsa da şiddetle tepki gösteriyor ve kınıyorum. Galatasaraylılar Cemiyetinin ziyareti, 100. yıl kutlamalarına yazılmış, Orhan Ağabey dahil, 4400 kişiye dernek üyesi olarak, adreslerine gönderilmiştir. Koskoca cemiyet, bir tek Hakan’ı proste için Ata’nın huzuruna çıkacak değildi, bunu düşünmek bile inanılmaz bir şey.

Tüzüğümüz nettir, kuruluş amacımız spordur

Tüzüğümüzün ilk maddesinde çok açıktır; kuruluşumuzun spesifik olarak tek amacı spordur. Dini siyasete alet etmek neyse, spora alet etmek de aynı şeydir. Hiç kimsenin aksi imaj vermeye dahi hakkı yoktur, ne yazık ki sevgili kaptanımız bu imajı vermiştir. Hepimiz, Allah’a şükürler olsunki müslümanız, müslümanlığımızın seviyesini de kendimiz bilirz.

Orhan Ağabeyimiz’in, müstakbel şampiyonluğumuzla ilgili yorumunda, Hakan Şükür ve Hasan Şaş’ı ön plana çıkarmasını da asla kabullenemiyorum, kafalarını tekmeye sokan, pırıl pırıl gençlere, teknik ekibe haksızlıktır, yönetime de haksızlıktır. 2-3 maçta ağabeylik yaparak, bu esere sahip çıkmak ya da çıkarılmak, hakkaniyete asla sığmaz. Orhan Yüce’nin sözleriyle ilgili, daha fazla konuşmaya gerek görmüyorum, değer de vermiyorum. Fatih Altaylı ve İrfan Aktar adına da konuşuyorum; bizler sapına kadar Galatasaraylı insanlarız!

Hakan’a: Fetullah Gülen’le ilişkilerin, seninle onun aranda kalsın!

Hakan Şükür’ün ağabeyiyim, ona samimi bir tavsiyede bulunacağım:
Sevgili Hakan Şükür, senin Fetullah Gülen’e olan, sınırsız sevgi ve sempatini biliyorum, sen de biliyorsun, bütün Türkiye biliyor, hiçbir itarazım yok, insan insanı sever, en doğal hakkın… Önemli bir olaydır, nikah şahitliğini verdiğin birine bağlılığından, daha doğal bir şey olamaz…. Senden rica ediyorum; senin tanrıyla, Fetullah Gülen’le olan ilişkilerini saygıyla karşılarız ama seninle onlar arasında kalsın. Bunları Galatasaray’dan uzak tutmanı ve futbolculuğun, doğruların, mücadele hırsın ve sakatlanmak bilmeyen fiziğinle Galatasaray’ın içinde olmanı bekliyorum.

Bu tepkiyi yönetim vermeliydi

Ben, Fatih Altaylı ve İrfan Aktar’dan önce, Galatasaray Yönetimi bu tepkiyi vermeliydi. Yeni bir yönetim, inşallah başarılı da olacaklar ama burada büyük bir hata ettiler. Burada bir müdehalede bulunmak, Hakan’ı öldürmek demek değildi, onu doğru yola yönlendirmek olurdu, ceza da verilmiş olsa. Böyle bir hareket yapılınca, Hakan’ın takım içerisinde terörist bir eyleme kalkışacağını mı düşünüyorlar? Takımın şampiyonluğuyla ne alakası var bu sessiz kalmanın?

Hangi evde kimlerin toplandıklarını, ne yaptıklarını tespit etmek çok mu zor?

Hakan’la ilgili söylentiler yıllardır vardı, bu beyanat bardağı taşırdı. Artık buna nokta koymak lazım, ya öyledir ya değildir… Yürekli olursunuz, yürekli insanları bu işte görevlendirirsiniz, kulüp bünyesinde bir soruşturma başlatırsınız, zararlı mıdır değil midir çıkarırsınız. Hakan Şükür’ün tartışılmaz menfaatleri için, toplum içindeki yeri için de bu gereklidir. Florya’da bir evde toplanılıyorsa, bunu tespit etmek zor mu, doğru mu değil mi, kimler oraya gitmiş, orada bir tarikat çalışması yapılıyor mu yapılmıyor mu?
Bunları tespit etmek çok mu zor? Metodunu bulmak için dahi olmak gerekmez. Bu dedikoduların, saçmalıkların bitmasi lazım, burası 20 milyon insanın her şeyiyle bağlı olduğu bir spor kulübü!

Kaynak: Radyospor

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu