FutbolHaber

SABRİ’n sonu felakettir!

Sabri Sarıoğlu’nun son vukuatını duyunca ister istemez hafızamda saklı detaylar bir anda gözümün önüne geliverdi. Valla ne yalan söyleyeyim, son senelerde sportif olumluluk anlamda bir tek Almanya karşısında Semih Şentürk’e yaptığı asist ve Bordeaux maçının sonunda attığı gol kalmış bende.

Sportmenlik anlamında ise koskocaman bir “0” (yazıyla sıfır)…

Yani, yıllardır Milli Takımın ve Galatasaray’ın değişmezi olan ve bu kariyeri daha 20’li yaşlarına bile girmeden yapan bir sporcunun kartviziti bu kadar mı kötü olmalı?

Olumsuzluklarına bakmak bile istemiyorum. Bir çırpıda aklıma dolu şey geliyor. Mesela Fenerbahçe derbisindeki görüntüsü, Kayserispor maçında yaşattıkları, Kalli döneminde disiplinsizlikleriyle kadro dışı kalışı, rakibi ve rakip taraftarı sürekli kışkırtan ve ettiği küfürlerle herkesi çileden çıkaran Sabri…

Ve tüm bunların yarattığı doğal duygu sonucu Sabri Sarıoğlu, Galatasaray taraftarı tarafından bile benimsenmiyor. Hem de uzunca bir süredir… Ancak gerek Uğur Uçar’ın koca bir sezonu sakat tamamlaması, gerekse o bölgeye başka takviye yapılmaması yüzünden Sabri sürekli kendisine kadroda yer buldu.

Hollanda kampında yaşanan kötü olaydan sonra işte bunlar geldi aklıma…

Daha önce de Sabri üzerine birkaç sefer cümleler kurmuştum yazılarımda. Ve hemen hepsi, yukarıda bahsi geçen tatsız olaylarla alakalıydı. Açıkça söylemeliyim, Sabri Sarıoğlu’nun üst düzey bir sporcuda olması gereken ahlaka sahip olduğuna inanmıyorum. Hatta daha da ilerisi, bu tarza sahip sporcuların, kulüplerine büyük zararlar verdiğini düşünüyorum.

Ancak her şeye rağmen, Sabri’nin Hollanda kampında bir taraftarla yaşadığı kötü olayda suçlu olarak lanse edilmesi tek kelimeyle haksızlıktır. Sabri’nin tepkisi için abartılı diyebiliriz ama asla haksız diyemeyiz. Çünkü bir fotoğraf teklifini reddettiği için soyuna sopuna küfür edilen kişi Sabri’nin ta kendisidir.

Senelerden beri sporcuların kitlelere karşı sorumlu olduklarını yazıp duruyoruz. Peki ya o kitleleri oluşturanlar? Onların hiç mi sınırları yok?
Düzgün pas veremeyince futbolcunun anasını, gol kaçırınca karısını, orta yapamayınca bacısını söven taraftarın hiç mi haksız yönü yok?
Yahu tamam, Sabri çok terbiyeli bir adam değil belki ama bir fotoğraf çektirmedi diye ona ana avrat küfredenin hiç mi suçu yok?

Bunca zaman sonra Sabri’yi savunacağım hiç aklıma gelmezdi ama kampta yaşanan bu olay sonrası herkesin geçmişine bakarak Sabri’yi yargılaması bana hiç de adil gelmedi.

Elbette olayın bir de şu yönü var.

O taraftar Sabri’ye niçin küfür etti? Neden buna benzer şeyler Galatasaray’da hep Sabri Sarıoğlu, Ümit Karan ya da Hasan Şaş gibi kişilerin başına gelir de Arda Turan, Hakan Şükür, Ergün Penbe, gibi eski yeni diğer oyuncuların başlarına gelmez? Sanırım bizlerin ve Sabri gibi oyuncuların ilk önce bu sorunun cevabını bulması gerekiyor… İçinde sevgi ve sempati barındırmayan, sadece kazanma hırsı ve agresifliğin olduğu bir ilişki, mutlaka bir gün yerini böylesi nefretlere teslim eder.

Yani demem o ki; bu saatten sonra Sabri ve türevleri ağızlarıyla kuş bile tutsalar onlara duyulan negatif duygulardan asla kurtulamayacaklardır. O yüzden de Galatasaray’ın Sabri’ye, Sabri’nin de Galatasaray taraftarına sabretmelerine hiç gerek yok. Birbirlerine daha fazla zarar vermeden yolların ayrılması herkes için en iyisi.

Zira artık SABRİ’n sonu felakettir…

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu