Haber

Babası da Fenerliymiş !

Flaş, flaş, flaş…

Duyduk duymadık demeyin. Eski Galatasaraylı, yeni Fenerbahçeli Emre Belözoğlu’nun aslında Fenerbahçeli olduğu ortala çıktı. Vay anasını Sayın Okurlar!

Desenize, Galatasaray camiası olarak yıllarca koynumuzda bir yılan beslemişiz. Aslında bunun böyle olacağı belliydi. Hep söylüyorum, Galatasaray alt yapısında acayip bir vurdumduymazlık var. Zamanında oyuncuların genetik yapısı incelenmezse, kafa çapı ölçülmezse, bilekten kan alınıp sarı kırmızı mı diye bakılmazsa böyle olur işte!

Hadi, hiç bir şey bilmiyorsunuz, açın pipisine bakın en azından (Fanatik gazetesinin reklâmlarında öyle anlaşılıyordu). Üstüne üstlük Emre’nin babası da Fenerbahçeliymiş. Rıdvan Dilmen ve antu.com’un yorumlarına göre, transferin en özel tarafı da bu olsa gerek.

***

Belözoğlu transferinin ardından yazılanların derinliğine bakar mısınız? Yok, babası şu takımı tutuyormuş, yok kendisi beşikten Fenerliymiş.

Emre Belezoğlu, Galatasaray’dan ayrılalı yedi yıl olmuş. 16 yaşındayken A takıma yükselen, dört lig ve bir UEFA şampiyonluğu gören bu genç adam, İtalya ve İngiltere liglerinde top koşturduktan sonra şimdi de Fenerbahçe forması giyecek. İşin bütün özeti budur.

Lakin, böyle önemli bir transferi sırf tiraj ve intikam mantığıyla süzenlerin klasik tavrını izliyoruz yine. Hem de en aklı başında geçinenler dahi bu yanlışa düşüyorlar. Taraftar forumları alev almış gidiyor. Hem Galatasaray, hem de Fenerbahçe tarafı ne söyleyeceğini şaşırmış durumda.

Kabul etmeliyiz ki Emre çok iyi bir futbolcu. Her ne kadar, yurt dışında geçirdiği yedi yılda hayal kırıklığı yaratsa da, o hala gerçek bir yetenek. Oyun zekâsı, çabuk düşünmesi, yaratıcılığı onun artıları. Ama ya eksileri?

Ekmeğini gazetecilikten yiyenler, bu oyuncunun sülâlesinin hangi takımı tuttuğunu yazacaklarına, daha düne kadar topyekûn eleştirdikleri tavırlarını haber yapmalıydılar.

Özellikle İsviçre maçından sonra yaptıkları, Emre’nin Türkiye’deki sempatisinin hızla azalmasını sağlamıştı. Bu olay sonrası, FIFA tarafından sorguya çekilmesinin hemen üzerinden bu seferde Everton maçında ırkçı söylemlerde bulunduğu iddiasıyla İngiltere Futbol Federasyonu tarafından sorgulandı. İlkinden altı maç ceza alan Emre, diğer sorgulamada kanıt yetersizliğinden zor belâ paçayı sıyırabildi.

Belözoğlu’nun vukuatları bunlarla da kalmadı. 2008 Avrupa Şampiyonası Grup Elemelerinde karşılaştığımız Macaristan maçı sonrası, basın tribününe doğru yaptığı malûm hareket, zaten azalan Emre sevgisini bir anda sıfıra indiriverdi.

Spor kamuoyunun, bu olay sonrası ortak kanısı Emre’nin ceza alması yönündeydi ama O’nu bir sonraki maça kaptanlık bandıyla görenler, medyanın da kimi zaman mağlup olabileceğini anlamış oldular. Çünkü süregelen alışkanlıklardan birisi de meydanın gündemi dilediği gibi şekillendirmesiydi. Ama olmadı. Hem de bu “mahalle baskısı” ilk defa bu kadar doğruyken olmadı ve biz yenildik. Aslında bu mağlûbiyet Emre’ye karşı alınmamıştı. Asıl galip gelen “manevi babam” dediği Fatih Terim’di!

Ne gariptir ki; Emre’nin Fenerbahçe’ye transferindeki kilit isimlerden biri de yine Fatih Terim oldu. Zaten hemen ardından da haber bültenlerimize “Terim, Kadıköy yolunda” şeklinde bilgiler düşmeye başladı.Tehdit Direktör ve Tehdit Kaptan !
Bana göre bu söylentiler hiçte asparagas değil. Sayın Terim ve Başkan Yıldırım bu söylentileri kesin bir dille reddetseler de, Fenerbahçe camiası bu yakınlaşmanın kritiğini yapmaya çoktan başladı.

Gelelim işin taraftar boyutuna. Emre’nin Galatasaraylıların gönlündeki yeri çok özeldi. Her ne kadar Inter’e gidişi esnasında bedelsiz ayrılması çok tartışılsa da ve adı sık sık “Fettullah’cı” olarak anılsa da, aradaki sevgi bağı bir şekilde var olmaya devam etmişti. O yüzden kimse bu transferin hemen hazmedilmesini beklemesin. Duyulan kızgınlık ancak zamanla hafifleyecektir.

Herkes bilmelidir ki; bu tip yer değiştirmeler hep vardı ve hep var olacak. Zaten Emre’de Fenerbahçe’ye Galatasaray’dan gitmedi. O sadece, Galatasaray forması giydikten sonra Fenerbahçe’ye geçen 30. futbolcu olarak tarihteki yerini aldı o kadar.

Şimdi, büyük bir takımdan, bir başka büyük takıma geçerek yoluna devam edecek. Umarım o yolda bütün sporseverleri mutlu edecek işler çıkartır.

Sayın Erkut Tekin’e ve Tekin’in yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan Birgün Gazetesine teşekkür ederiz.

NOT: Emre Belözoğlu, hepimizin yaşayabileceği talihsiz bir kaza sonucu bir insanın ölümüne neden olmuştu. Bu olayın ardından tribünlerden “Katil Emre” diye bağırıp, pankart açan kimi Fenerbahçe seyircisi, bakalım Emre’yi şimdi nasıl bağırlarına basacaklar?

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu