Haber

Diyarbakırspor Kürtlerin mi gerçekten?

Öfke nöbetleriyle tüketiyoruz günlerimizi. Kimimiz sırılsıklam bir imzaya kızgın, kimimiz Kürt açılımı denilen daralmaya. Futbol dünyası da tıpkı ülkenin büyük fotoğrafı gibi gergin ve öfkeli şu günlerde.
Örneğin Diyarbakırspor…
Bir türlü huzur bulamadılar şu pespaye ligimizde. Ve yahut bir türlü huzur verilmedi Diyarbakırspor’a! Fenerbahçe maçında bir başka çıldırdılar, Bursaspor maçında bir başka. Ve şimdi de komşuları sayılan Gaziantep’te aynı filmi görmenin feveranı içindeler…
Başkan Çetin Sümer, “Bize karşı ırkçılık yapılıyor” diye isyan ederken, Ziya hoca, “Bizim maçlarımıza atanan hakemler maksatlı geliyor” diyor. Enteresandır; her ikisi de olaylara kendi açılarından bakmış…
Futbol Federasyonu’nun pazartesi günü yaptığı açıklama ise Kamil Ocak Stadyumunda yaşananların ırkçılıkla alakası olmadığı yönünde.
Daha doğrusu maç esnasında böyle şeylerin olmadığını ifade etmiş federasyon. Zaten Başkan Çetin Sümer de sözlü saldırıların maç sırasında değil bilakis maç öncesi ve sonrasında yaşandığını söylüyor.
Sümer’e göre maç öncesi ilk gerilim Gaziantepsporlu bazı taraftarların Diyarbakırspor kafilesine karşı Bursaspor bayrağı açmasıyla başlamış. Yani 7. haftada Bursa’da yaşanan o aptal olayı kendilerince temize çekmiş Gaziantepliler. Hani bir zamanlar “i… hakem” diyemeyen taraftarların hakeme Mındıkoğlu’nu adres göstermeleri gibi bir şey bu da!
Bir de maç sonunda “Kahrolsun PKK ve PKK dışarı” diye atılan sloganlardan bahsediyor Çetin Başkan. İlki için tepki koymak Diyarbakırsporlular için bile çok anlamsız olur ancak ikinci sloganın söylenmiş olması tamamen siyasi cahillik ve onun verdiği tahribatın eseridir.
Kimdir Diyarbakırspor?
2000-2001 ve 2008-2009 sezonlarında Turkcell Süper Ligine yükselirken neler yaşamıştır ve bu yükselişler esnasında kimlerin desteğini almıştır?
Geçtiğimiz yıl Bank Asya 1. Ligi’nde mücadele eden Diyarbakırspor’un Süper Lig’e yükselmesi için nasıl topyekûn uğraş verildiğini futbolu biraz takip edenlerin hepsi gayet iyi bilirler.
Bölgedeki otorite sorununun giderilmesi adına devletin futbolu bir mücadele aracı olarak kullanması, Simon Cuper’in söylediği “futbol asla sadece futbol değildir” sözünün doğrulanmasıdır aslında.
Ve bu tavrın ilk uygulayıcılarından birisi de daha sonra suikast sonucu öldürülecek olan Gaffar Okkan’dır.
2000-2001 sezonunda oynadıkları Konyaspor maçında Konyalı oyuncuların Okkan’ın polisleri tarafından daha maça çıkarken postallarıyla uyarılmaları ve ya TRT’nin yayınlayacağım deyip de yayınlamaktan son anda vazgeçtiği kritik Altay maçı hala açıklama bekleyen maçlardır benim için. Eminim bugünün federasyon başkanı olan Mahmut Özgener’in de hafızasındadır bunlar, zira Sayın Özgener o günlerde Altay’ın yöneticisiydi.
Özetle, günümüz Diyarbakırspor’u için çeşitli benzetmeler yapanların nasıl bir yanılgı içinde olduklarını artık anlamaları gerekiyor. Çünkü sahadaki Diyarbakırspor, tamamen devletin kontrolüyle futbol arenasına sunulmuş bir takımdır.
Yani kimsenin Diyarbakırspor için anlamsız öfke nöbetleri geçirmesine gerek yok. Özellikle de bunun bir “oyun” olduğunun bilinmesine rağmen!

ERKUT TEKİN

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu