FutbolFutbolda ŞiddetGündemŞike ÇetesiŞike DedikodularıŞike Dosyaları

Özaydınlı; Şimdi çıkıp başkan dese ki, ‘Şikeyi yaptım, gider içeri vururum onu!..

Şike iddianamesinde ilginç telefon görüşmeleri bulunuyor. Bunlardan biri de Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Murat Özaydınlı ile TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar arasında geçen konuşma.

Fenerbahçe Asbaşkanı Murat Özaydınlı’nın “Oyuncuların hepsini satarım gerekirse. Ama bizim Şampiyonlar Ligi’ne katılmamız şart” sözlerine Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar “Herkes aklı selim hareket etmeli” yanıtını veriyor. Ayrıca Aydınlar’ın “Şimdi çıkıp da Aziz Yıldırım dese ki, ‘Evet! Ben yaptım şikeyi’ Lafın gelişi söylüyorum” ifadesine Özaydınlı’nın yanıtı sert oluyor: “Gider içeri vururum onu.”

Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, şike soruşturması için yapılan telefon dinlemeleri 3 Temmuz’dan sonra da devam etmişti. Bu kayıtlar içinde çok dikkat çeken görüşmeler var.

İşte onlardan biri…

Tarih 7 Temmuz. Saat 12:07. Arayan Fenerbahçe Asbaşkanı Murat Özaydınlı. Aradığı kişi de Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar.

İşte o diyaloglar:

M.A.A: Benim iki kimliğim var. Fenerbahçe kimliğim var. Federasyon Başkanı kimliğim var.
M.Ö: Ama ben hukukçu değilim Mehmet Ali… Bu çok karmaşık bir dava. Bir dakika kardeşim. Bunu bir hukuk çözsün önce. Ondan sonra ben bi bakayım demek… Çok karmaşık çünkü. ….
M.A.A: Bizim akıllı ve mantıklı olmamız lazım. Ya hukukun tamamen kesinleşmesini beklersek ya mahkeme sonucunu beklersek. Diyelim ki mahkeme 5 yıl sonra kararını verdi. Şike dedi beş sene sonra. Bir defa Fenerbahçe beş sene sırtında taşır bu gölgeyi.
M.Ö: Beş sene sürmez abi. Sürmez o kadar.
M.A.A: İsterse beş sene devam edebilir.
M.Ö: Adalet Bakanlığı’ndan özel şeyle hızlandırılır bu abi…
M.A.A: En erken iki sene, üç sene sürer. İki-üç sene bunun gölgesiyle yaşayacaksın.
M.Ö: Maalesef.
M.A.A: Nereye gitsen şikeci diye tezahürat yapacaklar. Damga vuracaklar. Vesaire…
M.Ö: Ama kulüp kapanmamış olacak.
M.A.A: Bir dakika, bir dakika… İki-üç sene sonra alt lige düşerse bu ekonomi daha da büyüyecek. daha da altından kalkılmaz hal alacak. Ben asla böyle bir şeyi…
M.Ö: Daha da kötü olmaz. Çünkü ben bunu bilerekten…
M.A.A: Bir şey söyleyeceğim. Bir dakika…
M.Ö: Ben bunu bilerekten kulübü küçülteceksin ama abi bu tedbiri alacaksın.
M.A.A: Bir de şu var. Sen bankacı. Şimdi mahkeme sonunu bekleyelim desek yarın bankaların hepsi senin üzerine gelecek.
M.Ö: Biliyorum.
M.A.A: Sponsorlar çekilecek vesaire…
M.Ö: Ama ama bu arada ben, bak bunu söyleyeyim, ben naklen yayın gelirlerini alırsam bankalara vereceğim. M.Ö: Nasıl en az zararla bu iş nasıl şey yapılabilirse ya kulüp bu işleri en az zarar nasıl olsa yeni Fenerbahçe gibi diğer takımlarda diğerleri de var.
M.Ö: Tabii diğer takım…
M.A.A: Ya Türk futbolunun en az zarar alması yönünde şey yapmamız lazım. Herkesin aklı selim hareket etmesi lazım. Ben sana onu söylüyorum.
M.Ö: Sana yüzde yüz katılıyorum. Benim derdim şu.
M.A.A: Bana da güvenin yani tamam mı?
M.Ö: Güveniyoruz.
M.A.A: Alacağımız karar konusunda filan ne bileyim.
M.Ö: Güveniyoruz. Bak benim tek şeyim şu: O kadar kısa zaman zarfı içinde oldu ki bu olay çok kısa süre ve hiçbir kulübün kendini toparlayacak zamanı yok.
M.A.A: Ya zaten… Hayır hayır öyle bir şey olmaz tamam. Şeye katılacak takımlar hakkında en son gün neyse orda bi fikir edinip o bilgileri verebiliriz. Yani şu katılsın bu katılmasın diyebiliriz. Onu da sizlerle konuşabiliriz tamam mı?

“ŞAMPİYONLAR LİGİ ŞART”

M.Ö: Ama bizim katılmamız şart.
M.A.A: Bu işin kararını biz veremeyiz. Yani bu işin sonunu nihai kararını biz hemen nasıl verelim.
M.Ö: Ama Şampiyonlar Ligi’ne benim Mehmet Ali benim Şampiyonlar Ligi’ne katılmam şart. Yoksa bu bankaları ödeyemem.

‘KOCAMAN KONUŞMASIN’

Aydınlar, Özaydınlı’ya “Herkesin kabul edeceği bir karar ermek zorundayız. Toplumun her kesiminde ‘Tamam arkadaş. İşte budur’ demesi gerektiğine inanan. O noktaya getirmek istiyorum her şeyi… Bir şey rica edeceğim. Sana dün söyledim galiba. Şu Aykut’un mesela çıkıp konuşmaları filan hoş değil. Özellikle bize top atarak” diyor ve ekliyor: “Aykut, bunu söylerken afedersin sen benim futbolcumdun.

Ben Fenerbahçe yönetimindeyken. Ya ‘Futbol adamı yok’ ne demek. ‘Eski futbolcu yok’ desen tamam. Bunu anlayışla karşılarım.” Özaydınlı da bu cümlelere “Evet. Ben de dinleyince çok şaşırdım” yanıtını veriyor. Aydınlar devam ediyor: “Bir de şu var. Senin işin Fenerbahçe. Dün de profesyoneldin Fenerbahçe’de; bugün de profesyonelsin. Sen hep para karşılığı yaptın. Ama ben hep vererek. Biz ne yaptık bunun şanını şöhretini aldık.”

“YAPTIM DERSE BAŞKANI VURURUM”

Mehmet Ali Aydınlar’ın “Şimdi çıkıp da Aziz Yıldırım dese ki, ‘Evet! Ben yaptım şikeyi…’ Lafın gelişi söylüyorum” ifadesine Özaydınlı’nın yanıtı sert oluyor: “Gider içeri vururum onu.” Aydınlar, “Öyle bir şey olacağından söylemiyorum” diyor. Özaydınlı, “Bütün yalvarışım sana, bize hiç olmazsa bir yıl süre verin. Ben bu kulübü toparlayayım, küçülteyim. Banka borçlarını halledeyim. Benim bütün derdim o.

Bir yıl süre bu gelirlerle yapılan transferlerle ha…” dedikten sonra diyaloğun kalan bölümünde defalarca bu konuya vurgu yapıyor: “Ben mesela Santos’u satarım alel acele. Süre de var çünkü. Takımı bi frenlerim anladın mı. Hiç olmazsa mali yapısı ile biraz daha az hasar görür. Bana bir yıl süre verin ne olur: Bütün kulüplere bir yıl süre verin. Şu mali yapıyı düzeltelim. Hepsini satarım gerekirse oyuncuların Mehmet Ali. Umrumda değil. Satarım hepsini, hiç olmazsa kulübün şeyini düzeltirim. Tamam!”

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu