FutbolHaber

A.Ş. ve Dernek

Öncelikle Türkiye Futbol Federasyonu’na başsağlığı diliyorum.

UEFA’nın Türkiye Futbol Federasyonu’na verdiği ceza Sayın Hasan Doğan’ın ölümü ile fazla gündemde kalmadı. Aslında bize sunulan bir ikramdı incelenip sonuç çıkarmamız için.

Benim buradan gelmek istediğim nokta ise, profesyonel kulüplerimizin, kulüp yapılarıdır.

Biz öncelikle Endüstriyel Futbol ile aramızdaki uyuşan ve uyuşmayan noktaları analiz ettiğimiz zaman, karşımıza kocaman sorun olan mali disiplinsizlik çıkmaktadır. Yani şeffaf olmayan mali yapılanma söz konusudur.

Bana göre bunun en büyük nedeni ise kulüplerimizin, hem şirket hem de dernek statüsünde olmalarıdır ve derneğin, kurulan A.Ş’nin halka açılmayan kısmının sahibi olmasıdır.Yani ortada şirket var bir de dernek var.

Çift yönetim şekli olarak, sanki çift tüzel kişiliğe sahipmiş gibi durmaktadır.

Hal böyle olunca bilançolardaki dengesizlikler A.Ş.’den derneğe aktarılan borçlar sayesinde giderilmeye çalışılıyor.

Yani hesabı azaltmak veya çoğaltmak, borcu azaltıp çoğaltmak, bazı gelirleri az göstermek veya yok göstermek bu iki başlı yapı sayesinde çok kolay olarak uygulanmaktadır.

Peki nerede mali disiplin? Nerede mali şeffaflık? Nerede etik değerler?.. Ve nerde spor ahlakı ve spor kültürü. En önemlisi nasıl ortaya çıkacak ödenmesi gereken gerçek vergiler ve temettüler?

Sanırım UEFA’nın bu olup bitenden haberi yoktur. Umarım biri çıkıp bu konuyla ilgili CAS’a dava açmaz veya UEFA’dan denetim istenmez.

Bizim yıllardır UEFA kriterlerine geçmeyişimizin ana nedeni bu olsa gerek.

Bilanço tutarsızlıklarından dolayı Avrupa’da birçok kulüp küme düşürülmüştü…

Eğer bizde de kurallar tam uygulansa üç büyükler dahil birçok kulüp rahatlıkla küme düşürülür, belki de ligimiz askıya alınır hiç belli olmaz… Çünkü koşullarımız çok uygun.

Artık Endüstriyel Futbol mali disiplini zorunlu kılmaktadır. Bizim açımızdan bunun temel koşulu dernek statüsünü tamamen kaldırıp A.Ş statüsünde yapılanmayı sürdürmemizdir.

İşte o zaman kulüpler, çağdaş futbolun teknik yapılanmasına geçmek zorunda kalacaklardır.

Çünkü dünya ile rekabet edebilmenin ana koşulu bu olmak zorundadır ve o zaman gerçek çağdaş teknik direktörler işlerin başında olacaktır.

O zaman Türkiye futbolu hak ettiği başarı ve saygınlığı kazanacaktır.

Sayın Müslüm Gülhan’a ve Gülhan’ın yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan Birgün Gazetesine teşekkür ederiz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu