Gündem

Hıncal Uluç’dan Müthiş Tespit !

Fatih Terim Türkiye’yi Özlemeli !

Usta kalem Hıncal Uluç Milli Takım teknik direktörü Fatih Terim’i ağır şekilde eleştirdi, Emre konusunda yine bomba sözler sarfetti! Uluç “Asker kaçağını şikeye adı karışanı milli takıma alırsan her maçta olay çıkaran adamı takımın lideri ilan edersen benim milli takımla ilişkimi sarsarsın” dedi!

SATIRBAŞLARI
– Terim dünyanın kabul ettiği bir futbol adamı ama kamuoyu önünde kendi kendini bitirdi. Aklı varsa yurt dışına gider. Israr ederse işler daha kötüleşecek

– Asker kaçağını şikeye adı karışanı milli takıma alırsan her maçta olay çıkaran adamı takımın lideri ilan edersen benim milli takımla ilişkimi sarsarsın…

– Terim, milli takımı oyuncak zannediyor. Milli; adı üstünde milli. Göğsünde ayyıldız var. Marşı da milletin marşı. Terim bunları anlasa sorun çözülür

– Ana avrat küfür etmişsin. Sana bu hakkı kimse vermez. O zaman sormam bile ben, ‘Osman sana ne yaptı’ diye… Milli takım teknik direktörünün örnek olması gerekir. Emre’nin annesi masalını yuttular mı? İnanan var mı?

OYUNCAK SANIYOR
İsviçre maçında yaşanan olayların ardından sıkıntılı günler geçiren milli takım, bu defa Belçika maçındaki olaylarla gündeme geldi ve bir kez daha cezanın eşiğinde… Niye bir türlü ders almıyoruz?
Şimdi ortada bir gerçek var; Fatih Terim… Bana sorarsan ortada olaylar yok. Bir adam var. Hatırlarsın, Avrupa Şampiyonası Finalleri sona ererken yaptığımız konuşmada “Fatih Terim, görevden ayrılmalı. Kendisi için çok sağlıklı olur” demiştim. Bunu derken sebeplerim vardı. 1- En az benim kadar Fatih Terim’in kendisi de biliyor ki Avrupa Şampiyonası’nda final oynamak Türk takımının mükemmel bir futbolunun sonucu değil. Rakiplerin çok düşük düzeyde oluşu. Artı Türkiye’nin akla hayale sığmaz şansı. Finallere de aslında biz şöyle bir dikkat et kendi futbolumuzla değil rakip kaleciler sayesinde geldik. Açık ve seçik. Yunan ve Norveç kalecilerinin o akıl almaz gol yemeleri olmasa biz final falan oynayamazdık. Dünyanın en iyi kalecisi seçilen Cech’in yediği o inanılmaz goller olmasa yarı final oynayabilir miydik? Bize ikram edilen bir Avrupa Şampiyonası yarı finali oynadık. Bunu en iyi bilecek kişi Fatih Terim. Durumu görmeliydi ve ‘Ben balığı yakaladım hadi bana Allah’a ısmarladık’ demeli, gitmeliydi. Yarın, günü geldiğinde kırmızı halı döşenerek davet edilebilirdi ama tahmin ediyorum göremedi Fatih Terim. Nasıl bir balık yakaladığının farkına varamadı ve ‘Ben bunu yaptım. Bundan da iyisini yaparım’ dedi. Çünkü kamuoyunun beklentilerinin artık daha da yukarıda olduğunu farkındaydı ve ‘Ben bundan da iyisini yaparım’ diye kollarını sıvadı. Ancak takıntılarından kurtulmayı başaramadığı için yanlış oyuncular seçti ve de yaptığı hatalar en fazla kendisini gerdi. Yani gerilim içinde olmasının sebebi eleştiriler değil. Bu ülkede iş adamlarına liderlik dersi veren insanın ‘Yazılan yazılardan etkilendim, gerildim’ demesine gülerim ben. Liderliğin baş vasfıdır ‘eleştirilerden yararlanmak ama gerilmemek.’ ‘Bunlar beni geriyor’ derse kendini inkâr eder. ‘Bunlar takımımı geriyor’ derse yine kendini inkâr eder duruma düşer Fatih Terim. Yaptığı hataların üzerinde yarattığı gerilimlerin etkisiyle daha çok hata yaptı. Daha çok hata onu daha çok gerilime sevk etti ve sonunda bu noktaya geldi. Bugün Türkiye’de kamuoyunun yüzde 90’ı hedef noktasına Fatih Terim’i oturtmuş. Fatih Terim orada oturmaya layık bir adam değil. Doğruları yanlışları var ama doğruları yanlışlarından çok ötede değerli bir futbol adamı. Dünyanın takdir ettiği bir futbol adamı ama kendi kendisini Türk kamuoyu önünde bitirdi. Ve Fatih Terim imajına çok yazık etti. Şimdi bu ülkede yeniden eski günlerine dönmesi ihtimali çok zayıf. Aklı varsa var olduğunu bildiğim ve inandığım dış teklifleri değerlendirir ve bir an evvel yurt dışında bir göreve gider. Kendisi için yeni bir başlangıç olur. Türkiye’de kalmakta ısrar ederse daha kötüye gidecek işler. Çünkü televizyonda özür dilediği konuşmasına bak bütün dilediği özürler dışarı karşı. İçeri karşı yaptığı bütün işlerde kararlılıkla devam edeceğini söylüyor!.. Fatih Terim’in bir dostu, bir arkadaşı olarak bir kere daha tavsiye ediyorum; bıraksın ve yurt dışına gitsin. Türkiye’de kendisini unuttursun ve bu unutan isimler onu yurt dışındaki başarılarıyla yeniden hatırlamaya başlasın. Bir Fatih Terim imajı kolay değil. 30 seneye yakın sürdü bu imajın yaratılması. Nerelerden nereye geldi. Şimdi bunu bitirmeye tüketmeye hakkı yok. Hıncal’ın yazması ile Hıncal’ın demesiyle o imaj tükenmez. Kendi yaptıklarıyla, kendi söyledikleriyle tükenir.

SEN KENDİNİ ELEŞTİR
Terim, “Antrenörlük kariyeri olmayan bir kişinin tuzağına düştüm. Kamuoyundan özür diliyorum” dedi ama bu özürden spor yazarı Tamburacı’ya ettiği küfürleri ayrı tuttu ve “Daha da fazlası var” dedi. Terim gerçekten tuzağa mı düştü ve medya ile bu tür diyaloğa girmesi doğru mu?
Tuzağa düşüyor, gaza geliyorsa ayıp. Tekrar söylüyorum liderlik dersi veren bir adamdı. Lider, gaza gelmez. Lider, soğukkanlılığını koruyan adamdır. Bu liderliğin birinci vasfıdır. ‘Ben gaza geldim’ o zaman lider değilsin. Belçika Milli Takımı’nın teknik direktörünün deneyimli ya da deneyimsiz olduğunu konuşmak Belçika medyasının ve Belçika federasyonunun işi. Fatih Terim’in işi değil. Sen böyle berbat bir takımı, böylesine deneyimsiz bir hoca ile hem de kendi sahanda yenemiyorsan sen kendini eleştir. Onunla ne işin var. Osman Tamburacı ona ne yapmış, ne demiş olursa olsun Türk Milli Takımı’nın hocasının hitap tarzı bu mu? Sinkaflı küfürlerle, bıyığına, anasına, babasına, sülalesine… Yani herhangi bir adamın, herhangi bir adama bu şekilde küfür etmesi doğru mu?

Tamam Fatih Terim Adanalı… Adanalılar küfrü çok severler. Şakalaşırken bile küfür ederler. ‘Ben Osman’a kızdım ama o küfürleri etmemem gerekirdi. Gençlikten, delikanlılıktan kalmış Adana ağzını tutamadık’ derdi biz de onu affederdik. Şimdi benim, bir gazeteci olarak, bir Fatih Terim dostu olarak ya da Osman Tamburacı’nın 40 yıllık arkadaşı olarak Osman’ı herhangi bir eyleminden dolayı yargılamaya yorumlamaya hakkım var mı artık? Adamı ana avrat sinkaf etmişsin sen. Bitti. Sana bu hakkı hiç kimse vermez. O zaman sormam bile ben; ‘Osman sana ne yaptı?’ diye. Senin bu şekilde küfür etmemen lazım. Ettiysen özür dileyeceksin. ‘Ben Osman’a karşı haklıyım ama böyle küfür etmemeliydim.

Bu haklılığımı başka türlü ifade etmeliydim.’ Tamam. Türk Milli Takımı’nın teknik direktörü, aynen kaptanı gibi Türk gencinin önüne konmuş örneklerdir. Ben bunun üzerinde yıllardır hassasiyetle duruyorum. Daum’a niye karşı çıkıyorum, Lucescu’ya niye karşı çıkıyorum. Spor, Türk gencinin önüne konulacak en iyi örnektir. Bunlar Türk gencinin önüne konulacak örnek değiller. Sen asker kaçağını milli takıma almakta ısrar edersen, sen şikeye adı karışmışları milli takıma almaya ısrar edersen, sen her maçta olay çıkaran, en güvenilmez adamı milli takımın kaptanı, lideri ilan edersen benim o milli takımla aramdaki ilişkiyi sarsarsın.

BEN YAPTIM OLDU
Fatih Terim bunu fark edemiyor. Milli takımı oyuncak zannediyor. Milli, adı üstünde milli. Bu takım milli. Bu takımın göğsünde ay-yıldız var. Yani bu milletin takımı. Milletin bayrağı ile sahaya çıkıyor, marşı da bu milletin milli marşı. İstiklal Marşı ile başlıyor maç. Bunların ne demek olduğunu Fatih Terim bilse, anlasa meselemiz çözümlenir. Ama umurunda değil. Türk gencine örnek bir takımın başında olduğunu farkında değil. ‘Ben yaptım oldu.’ Hayır olmuyor işte. Sen Emre’yi lider yaparsan, Gökdeniz’i milli takıma çağırırsan o milli takım otobüsünde o kavga çıkar ve sen ne yapacağını, bunları nasıl savunacağını şaşırırsın. O zaman ‘Bunların burada ne işi var’ diyen Hıncal Uluç’un haklı olduğunu bütün Türkiye mecburen kabullenir. Hıncal haklı olmasa bile… “Ya adam ‘Bu Gökdeniz’i niye aldın, bu Emre’yi niye kaptan yaptın’ dedi bak haklıymış.” Demiyor mu şimdi bütün Türkiye! Emre’nin annesi masalını yuttular mı? İnanan bir kişi var mı? Geçiniz.

TFF, Emre ile ilgili eleştirileriniz üzerine sizin için kınama yayınlarken, Tanburacı’ya küfür ettiğini kabul eden Fatih Terim için herhangi bir açıklamada bulunmadı. Bu normal mi?
Onu da öğrendim. Türkiye Futbol Federasyonu’nun bir takım üyelerine açık soru yayınladım. İsmen. “Bu açıklamadan haberiniz var mı” diye. Çünkü Türkiye Futbol Federasyonu adına bildiri yayınlama hakkı Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’nın dahi değildir. Açın futbolun yönetmeliklerini böyle bir yetkisi yok. Türkiye Futbol Federasyonu’nu, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu temsil eder. Yani üyelerin bu bildiriden haberdar olmaları ve altında onaylarının bulunması gerekir. Hele de cep telefonu ve bilgisayar döneminde Antarktika’da penguen peşinde dahi olsa federasyon üyesine ulaşabilirsin ve ‘Sayın bayım, Hıncal Uluç hakkında böyle bir şey var. Metin de budur. İtirazınız var mı?’ ‘Var.’ İtiraz şerhi koyarsın altına: ‘Bu bildiriye Ahmet bey katılmadı.’ Bitti. Soru sorduklarımın büyük bir kısmı benimle konuştular. Gördüm ki hiçbirinin böyle bir bildiriden haberi yok. Benim gibi federasyonun internet sitesinde okumuşlar. Yani Türkiye Futbol Federasyonu’nun yayınladığı bildiriden, federasyon üyelerinin haberi yok.

KENDİNİ KAYBETMİŞ
Bunun üzerine araştırmalarımı biraz daha derinleştirdim. Türkiye’de böyle şeyler gizli kalmıyor. Bu bildiriyi yayınlayan kişi Levent Kızıl. Ona baskı yaparak yayınlatan, ‘Yayınlatmazsan…’ diye hatta tehdit eden de Fatih Terim. Benim bu açıklamalarımı Fotomaç’ta gördükleri zaman mecburen, zevahiri kurtarmak için başta federasyon üyeleri belki ‘Böyle bir şey yoktur’ falan diyecekler. Desinler ama futbol kamuoyu kime, neye inanacağını hele de son olaylardan sonra gayet iyi biliyor. Onun için diyorum ki bunlar Fatih Terim’in yapacağı şeyler değil ama Fatih Terim kendinde değil. Kendini kaybetmiş. Bundan sonra ne milli takıma yararı olur. Ne Fatih Terim’e yararı olur. Onun için aklı varsa çekilsin. Yurt dışına gitsin.

TERİM’İ SEVİYORUM
Geçen hafta Terim’in sözleşmesi uzatılacaktı. Hatta ne kadar zam yapılacağı konuşuluyordu. Olayların ardından federasyon geri adım atmış görünüyor. Bundan sonra neler olabilir?
Geçen hafta Fatih Terim’in sözleşmesinin uzatılması kesindi de ne kadar zam yapılacağını konuşacaklardı. Fakat dediler ki ‘Bunu erteleyelim.’ Çünkü geçen hafta Futbol Federasyonu, Fatih Terim’in sözleşmesine zam yapma kararını alamadı. Alamazdı da bu ortamda. ‘Hele biraz ortalık yatışsın, sular durulsun, bakalım ne olacak’ dediler. Yarın (Bugün) toplanacaklar. Yine devam kararı alabilirler mi bilmiyorum. Ama federasyon hangi kararı alırsa alsın Fatih Terim beni dinlesin. Fatih Terim’i en yoğun, en ağır eleştiren kişi benim ama Fatih Terim gayet iyi biliyor ki ben kendisini seviyorum. Benim sevmemle eleştirmem birbirinden tamamen farklı şeyler. Hatta sevdiklerimi daha çok eleştiririm. ‘Daha iyi olsunlar’ diye. Onun için Fatih Terim beni dinlesin federasyon ne karar alırsa alsın ‘Allah’a ısmarladık’ desin. Yani Türkiye’yi biraz özlemeye, Türkiye’nin de onu özlemesine müsaade etmeli. Dışarıda başarılı olacağına inanıyorum.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu