Haber

Çelişkiler İmparatoru

Çelişkiler İmparatoru

Fatih Terim’in açıkladığı kadrodan sonra… Aslında çıkardığı futbolculardan sonra… Tartışılacak o kadar çelişkiler ortaya çıktı ki nereden başlayacağımı şaşırdım. Ama şaşırmadığım tek şey ise sorunun kaynağının Fatih Terim olmasıdır.

Çelişkilerin hangisinden başlayayım inanın şaşırmamak elde değil.

Takımda olması gereken beş oyuncuyu saysak Nihat Kahveci, Yıldıray Baştürk, Halil Altıntop, Hamit Altıntop, Emre bunların içinde yer alması olmazsa olmaz olur.

Bundesliga, Türkiye Süper Ligi’nden daha kaliteli bir ligdir. Oyun prensipleri ve temposu bizim ligden çok daha iyidir. Yıldıray ve Halil skora etki edecek kalitede oyunculardır. Şu anda Türkiye’deki üç büyüklerinde bu iki futbolcuyu almak için can attıkları da bir gerçektir.

Şimdi bu saptamaları yapayım ki neyin ne olduğunu doğru anlayalım.

Fatih Terim, Halil için ‘hava topu iyi değil’ demiş, peki o zaman Fatih Tekke veya Hakan Şükür’ü niye almadın? denmez mi? Ayrıca Halil’in hava topu gayette iyidir.

Gelelim Yıldıray’a. Sinyor ‘yedek oturmak istemezdi’ demiş Yıldıray için… Real, Barselona niye otuz kırk milyon dolara oyuncular alıp kulübede bekletiyor?

Bunun bir sebebi olmalı herhalde… Turnuvalarda oyuncuların yetenek ve rakibe göre kadro belirlenir, her zaman aynı on birin oynaması mümkün olmayabilir.

En önemlisi kitlenen veya ters giden maçı döndürecek kalitede oyuncunun kulübede olması bir nimettir.

İbrahim Kaş İspanya’nın Getafe takımına transfer oldu, oldu da hani tutturup Nihat abisi gibi olursa acaba Sinyor o zaman ne diyecek?

Şimdi başka önemli konu ise Halil’in kadro dışı kalması ile Hamit’i nasıl motive edecek Fatih Terim, doğrusu çok merak ediyorum…

Biraz geriye doğru gidip tüm maçlara göz attığımızda ortada büyük hatalar silsilesi olduğunu görürüz. Birincisi; Ulusal takım her maça ayrı kadro çıkmıştır; sakın ola ki rakiplerden dolayı diye algılamayın, tamamen teknik patrondan dolayıdır…

Oyun şablonu oturtulamamış her maça ayrı bir yapı için de çıkılmıştır, bu taktik zenginlikten değil ‘Ben’ bilirim egosundandır. Sonuçları da ortadadır.

Bir takımın hücum ve savunma prensipleri oluşmadan takım kimliği kazanması mümkün değildir. Prensiplerin oluşumundan sonra oraya uygun oyuncular seçilir. Ama bazen öyle oyunculara sahip olursunuz ki bu prensiplerin içine farklılıklar koyabilirsiniz örneğin;Nihat,Halil ve Yıldıray gibi oyuncular için.

Halil ve Yıldıray’ın takımdan çıkartılmasını alınacak başarılı skorlarla da izah edemezsiniz. Bu başlı başına futbol da mesleki travmadır.

Sayın Müslüm Gülhan’a ve Gülhan’ın yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan Birgün Gazetesine teşekkür ederiz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu