EkonomiDünyaFulya DosyasıFutbol

Avrupa futbol pazarı 13.6 milyar avro oldu!

Deloitte Spor Endüstrisi Grubu tarafından hazırlanan Yıllık Futbol Finansmanı Araştırması yayınlandı. Rapora göre, futbol finansal ve ticari büyümesini sürdürüyor ve futbol ekonomisinin içinde yer almak giderek daha çekici bir hale geliyor.

Avrupa futbol pazarı 13.6 milyar avro oldu!

Araştırmada, 2006-07 sezonu sonunda Avrupa futbol pazarının 1 milyar Avro artışla 13,6 milyar Avroya yükseldiği ifade ediliyor. Bu rakamın 7 milyar Avrosu Avrupa’nın en büyük 5 ligi olan İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya ve Fransa liglerinin gelirleri toplamına ait.

İngiltere Premier Ligi, bu dev pastadan 2,3 milyar Avro toplam gelirle aslan payını alan lig konumunda bulunuyor. Ardından 1,4 milyar Avro ile Almanya Birinci Ligi (Bundesliga) geliyor. İspanya, İtalya ve Fransa hemen bu ikilinin arkasında sıralanıyor.

Rapor, bir önceki yıla göre yüzde 15’lik gelir artışı yaşayan Almanya ve İspanya’nın yanı sıra, Juventus’un 2007-08 sezonunda yeniden Serie A’ya yükselmesiyle İtalya’nın da önümüzdeki yıllarda ikincilik için keskin bir rekabete gireceğini öngörüyor.

İngiltere, Premier Lig Ekonominin Lideri

Futbolun doğuşuna ve yükselişine tanıklık eden İngiltere, Premier Lig ile futbol ekonomisinin de beşiği konumunda bulunuyor.

Rapor, bunun tek nedeninin, yalnızca İngiltere futbol kulüplerinin 2,3 milyar Avro gelirle Avrupa futbol ekonomisinin zirvesinde bulunması olmadığını, saha başarısının ve marka değerlerinin de önemli etmenler olduğunu vurguluyor.

Premier Lig, seyirci ilgisi, dünyadaki popülerliği, son derece modern stadyumları ve tesisleri, dünyanın en iyi oyuncularının Premier Lig hayranlığı gibi konularla da sürekli gündemde.

İngiltere Premier Ligi en yakın rakibi Alman Bundesliga’dan (1,4 milyar Avro) 900 milyon Avro daha fazla gelire sahip olmasının yanı sıra, maç günü, yayın ve ticari gelir kategorilerinin üçünde de 2001-02 sezonundan sonra ilk kez lider konumda. 2007-08 sezonunda devreye giren yeni yayın anlaşmasının gelirleri daha da yükseltmesi bekleniyor.

Gelirlerdeki liderliğini Avrupa Şampiyonlar Ligi yarı finaline üç takım, finaline de iki takım göndererek saha başarısı ile de desteklemesi futbol ekonomisinin bütün oyuncularının bu lige odaklanmasına neden oldu.

Öte yandan maliyet kontrolü ve karlılık söz konusu olduğunda Premier Lig’in performansı pek de parlak değil.

Alman Bundesliga takımları, İngiltere Premier Ligi takımlarından daha karlı !

Transfer ücretlerinin toplam gelire oranı 2006-07 sezonunda Alman Bundesliga dışında Avrupa’nın en büyük 5 liginde yüzde 62-yüzde 64 oranlarında seyrediyor.

Alman Bundesliga ise düşük bilet fiyatlarına, son derece modern bir şekilde yenilenen tesislerinin masraflarına rağmen yüzde 45’lik bir oran tutturmuş durumda.

Ayrıca Alman Bundesliga takımları, İngiltere Premier Ligi takımlarından 3 kat daha fazla olan yüzde 18’lik bir karlılık oranına sahip. Bu da onun işletme karı en yüksek lig olduğu anlamına geliyor.

Almanya’da uygulanan lisanslama sisteminin kulüplerin karlılık performansını etkilediğini ifade eden rapor, bireylerin kulüp sahibi olmasının engellendiği Almanya ile İngiltere’nin karlılık performanslarını karşılaştırmanın ilginç sonuçları üzerinde duruyor.

İngiltere’de ekonomik ilgileri ve karlılık yönelimleri daha yüksek olması beklenen kulüp sahibi bireylerin varlığına rağmen Almanya karlılık ve maliyet kontrolünde daha başarılı bir model durumunda.

Öte yandan başka kayda değer bir sonuç da başarılı bir finansal modele sahip olmasına rağmen Bundesliga’nın saha başarısında ve marka değerinde gerilerde kalması. Alman seyircilerine göre tam da bu sıkı maliyet kontrolü ve karlılık yönelimi yüzünden saha başarısı yakalanamıyor.

Futbol Ekonomisi maliyet tabanını ve karlılığı da öne çıkarıyor .

Rapor, Avrupa futbol ekonomisinin gelecek yıllarda da büyümeye devam edeceğini açıklarken, sürdürülebilir maliyet tabanını ve karlılığı da öne çıkarıyor.

Öte yandan raporun ana vurgularından birisi de, futbolun ekonominin bilinen sektörlerinden çok daha farklı bir alan olduğu gerçeğinin akıldan çıkarılmaması. Ekonomik yönelimler ve hedefler yüzünden saha başarısının elde edilememesi, seyirci beklentilerinin göz ardı edilmesi kitlelerin en gözde sporu olan futbol açısından bazı sıkıntılar doğurabilir ve bu sporun popülerliğine darbe vurabilir.

Bu bağlamda ekonomik hedeflerin futbolun temel gerçekleriyle çelişmeyecek şekilde dengeli bir şekilde yönetilmesi önem kazanıyor.
Futbolu bir endüstri olarak gören ve bu yönde kendilerini geliştiren Avrupa futbol liglerinin hem ekonomik performans hem de saha başarısı anlamında giderek arayı açtığını belirten Deloitte Türkiye Spor Endüstri Lideri Burç Seven, şunları kaydetti:

”Avrupa’da futbolun bir endüstri olarak konumlandırılışı tamamlandı. İngiltere, Almanya ve İspanya başta olmak üzere Avrupa ligleri hem gelirler toplamında hem de saha başarısında giderek arayı açıyor. Bu endüstriye dev yatırımlar yapılıyor, kulüplerin el değiştirmeleri, büyük bütçeli yayıncılık ve sponsorluk anlaşmaları da hayli gündemde.

Deloitte Türkiye olarak Yıllık Futbol Finansmanı Araştırması’nın Türkiye Futbol Ligi takımlarının faydalanabileceği hayli önemli tespitler ve öneriler içerdiğini düşünüyoruz.

Son yıllarda Türk takımlarının Şampiyonlar Ligi başta olmak üzere Avrupa kupalarında gösterdiği başarılı performansı artırmanın ve sürdürülebilir kılmanın yolu modern bir futbol endüstrisi anlayışını hayata geçirmektir. Bu yolla, hem saha başarısı elde edilecek hem de Avrupa futbol pazarından daha fazla pay alınacaktır.”

Futbolistan

Hürser Tekinoktay: Hedefim Avrupa’da bir takım satın almak

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu