FutbolHaber

Kantarın topuzu, “Topuz”un yansımaları

Yurdum, olayların  çeşitliliği bakımında oldukça zengin olmanın dayanılmaz hafifliliğini yaşamaktan yakında ‘nirvana’ yapacak.
Yeter ki toplumsal bir nabız atsın gerisi kolay…
Sağ olsunlar arayı soğutmayı hiç sevmiyorlar. Denizli, Sağlam derken; Skippe, Korkmaz oluverdi. Beşiktaş, Sivas derken; Beşiktaş şampiyon oluverdi…
Tüm olayların ayrı ayrı incelenip sonuçlarının tartışılması gereken bir süreç içermekteyken, biz maalesef bunları atlayarak; şampiyonluk, ağlamalar ve kutlamalara sıkışıp kalıyoruz.
Bir yerde de mecbur bırakılıyoruz magazinsel buyruğa…
İşte Topuz, işte kantar…
Bundan güzel olay olabilir mi?; Türkiye futbolunun içinde bulunduğu çıkmazları açıklamaya.
Sistematik yapı mı?
Yapısal bütünlük mü?
Sporun etik değerleri mi?
Mesleki ahlâk yapısı mı?
Futbolun olması gereken mali portföyü mü?
Kulüplerin kurumsal prensipleri mi?
Ne ararsan yok, ne sorarsan yok.
Bundan güzel örnekleme olabilir mi; ne olamadığımızı anlamak için.
Türkiye’de bir takımın Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde ve UEFA’da final oynayabilmesinin kriterleri Topuz olayı ile neden olamadığını çok iyi bir şekilde açıklamaktadır.
Sanırım Türkiye futbolu, Beşiktaş ve Fenerbahçe tarafından kurtulabilmesini Mehmet Topuz’a endekslemiş durumdadır.
Bizim anlayamadığımız bazı futbol değerleri Mehmet Topuz’un etrafında dolaşmakta ki bizler çözemiyoruz.
Nedense hepsi Topuz’a çıkıyormuş gibi yapılıyor!..
Umarım Topuz kurban olmaz bu sürece, çünkü ‘filler kavga ederken çimenler ezilir.’
Mehmet Topuz kaliteli bir futbolcu, sanırım herkes bu konuda hemfikirdir…
Mehmet Topuz, bir takım için sonuç değildir, sistem içinde önemli bir argüman olabilir fakat olmazsa olmaz değildir.
Hata yaptığımız nokta burası…
Bu olay Türkiye futboluna ve Mehmet Topuz’a  zarar verecek  bir sürece doğru ivme almış görünüyor.
Umarım arabesk bir final ile bitmez.
“Ya benim olursun ya da kimseye yar etmem seni…” anlayışı zaten egemen günlük saplantılarımıza…
İşin diğer trajikomik tarafı; Beşiktaş Kulübü’nün sözleşmesi olan Mehmet Topuz’u  kulübü olan Kayserispor ile anlaşmadan kaçırmasıdır. Bosman yasalarına atıfta bulunuyorlarsa yok böyle bir kriter.
Belki kulüp başkanını kaçırsaydılar daha mantıklı olurdu.
Yurdum, olayların  çeşitliliği bakımında oldukça zengin olmanın dayanılmaz hafifliliğini yaşamaktan yakında ‘nirvana’ yapacak.
Yeter ki toplumsal bir nabız atsın gerisi kolay…
Sağ olsunlar arayı soğutmayı hiç sevmiyorlar. Denizli, Sağlam derken; Skippe, Korkmaz oluverdi. Beşiktaş, Sivas derken; Beşiktaş şampiyon oluverdi…
Tüm olayların ayrı ayrı incelenip sonuçlarının tartışılması gereken bir süreç içermekteyken, biz maalesef bunları atlayarak; şampiyonluk, ağlamalar ve kutlamalara sıkışıp kalıyoruz.
Bir yerde de mecbur bırakılıyoruz magazinsel buyruğa…
İşte Topuz, işte kantar…
Bundan güzel olay olabilir mi?; Türkiye futbolunun içinde bulunduğu çıkmazları açıklamaya.
Sistematik yapı mı?
Yapısal bütünlük mü?
Sporun etik değerleri mi?
Mesleki ahlâk yapısı mı?
Futbolun olması gereken mali portföyü mü?
Kulüplerin kurumsal prensipleri mi?
Ne ararsan yok, ne sorarsan yok.
Bundan güzel örnekleme olabilir mi; ne olamadığımızı anlamak için.
Türkiye’de bir takımın Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde ve UEFA’da final oynayabilmesinin kriterleri Topuz olayı ile neden olamadığını çok iyi bir şekilde açıklamaktadır.
Sanırım Türkiye futbolu, Beşiktaş ve Fenerbahçe tarafından kurtulabilmesini Mehmet Topuz’a endekslemiş durumdadır.
Bizim anlayamadığımız bazı futbol değerleri Mehmet Topuz’un etrafında dolaşmakta ki bizler çözemiyoruz.
Nedense hepsi Topuz’a çıkıyormuş gibi yapılıyor!..
Umarım Topuz kurban olmaz bu sürece, çünkü ‘filler kavga ederken çimenler ezilir.’
Mehmet Topuz kaliteli bir futbolcu, sanırım herkes bu konuda hemfikirdir…
Mehmet Topuz, bir takım için sonuç değildir, sistem içinde önemli bir argüman olabilir fakat olmazsa olmaz değildir.
Hata yaptığımız nokta burası…
Bu olay Türkiye futboluna ve Mehmet Topuz’a  zarar verecek  bir sürece doğru ivme almış görünüyor.
Umarım arabesk bir final ile bitmez.
“Ya benim olursun ya da kimseye yar etmem seni…” anlayışı zaten egemen günlük saplantılarımıza…
İşin diğer trajikomik tarafı; Beşiktaş Kulübü’nün sözleşmesi olan Mehmet Topuz’u  kulübü olan Kayserispor ile anlaşmadan kaçırmasıdır. Bosman yasalarına atıfta bulunuyorlarsa yok böyle bir kriter.
Belki kulüp başkanını kaçırsaydılar daha mantıklı olurdu.
Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu