Haber

Futbolun Üç Şartı

Futbolun var olma sebebi başarıdır. Hem mikro hem de makro hedeflerin gerçekleşmesi bu ana temel de buluşur. Tabii ki başarıyı gerçekleştirecek sihirli bir değnek henüz bulunamadı. Gerçi bu sihir işini arzu eden çok futbol çalışanı da vardır ya bu da ayrı tartışma konusu.

Başarının temel üç unsuru: Yönetim, teknik heyet, futbolcu kalitesinin üst üste konduğu zaman açık vermemesidir. Bu “olmazsa olmaz” husustur.

Yönetim, kısa ve uzun vade hedefleri ortaya koyarak bunların kulübe uyumu için gerçekçi koşulları sağlamak zorundadır. Buradaki önemli husus; kulübün seviyesi ve misyonunun iyi bilinmesi zorunluluğudur. Çünkü hedefler hiçbir zaman kulübün altında olamaz.

Real Madrid, Fenerbahçe, Liverpool, Galatasaray, Barcelona, Beşiktaş gibi büyük takımların mali durumları ne olursa olsun hedef küçültmesine gidemezler çünkü onların var olma sebepleri büyük başarı hedefleridir. Bundan hiçbir yönetici vaz geçemez, aksi halde yönetim tartışma konusu olur.

Yönetimin diğer bir kriteri de bu başarıyı sağlayacak teknik yapılanmanın oluşturulmasıdır.

İşte burası işin püf noktasıdır. Neden mi? Söyleyeyim; işletme başarısının temel hususunu teknik heyet seçimi oluşturur da ondan.

Futbolun var olma sebebi başarı ise, yönetimi kendi payına düşen olurları hatasız gerçekleştirmelidir.

Beşiktaş’ın dört yıldır yaşadıkları bunun en iyi örneğini oluşturmaktadır. Yönetimin kulüp hedeflerinden uzaklaşmasının nelere mal olduğu açıkça ortaya konulmuştur.

Fenerbahçe’nin iki sezondaki takımları arasındaki yapılanma farkı ve oyunun kalitesi bir yönetim zaafının açık tescilidir. Zico ve Aurelio hatası takımın hedeflerinden nasıl uzaklaştığının net göstergesidir. Üstelik bir sene için de olan bir süreçtir.

Galatasaray’ın kurduğu kaliteli takım ile teknik heyet arasındaki çelişki ise ayrı bir uyuşmazlık sorunudur. Çok kolay yakalayacağı hedeflerden farkına varmadan uzaklaşmaları işten bile değil.

İstikrar kelime olarak bize uzak olsa da dünyadaki oluşturulmuş iyi örnekler kendimizle yüzleşmemiz için vesile bile olamamaktadır.

İstikrarın bizdeki algılanma sıkıntısı ise; yönetim, teknik heyet ve futbolcuların görev tanımları iyice belirlenip herkesin haddini bilmemesidir. Bunun tanımı ise herkesin karşısındakinin işine, emeğine ve iş alanına saygıdır.

Yönetimin iş alanı tribündeki yeri ve kulüp yönetim merkezidir. Teknik heyetin ise, antrenman sahası, soyunma odası ve saha kenarıdır. Futbolcular, tüm soyunma odaları ve sahalardır.

İşte sınırlar, işte görev dağılımı, işte emekler ve sadece olması gereken, yapılan işe gösterilecek saygı ile güvendir.

İyi yönetim, iyi teknik heyet ve kaliteli futbolcular demektir.

Bu da istikrarla birleşince başarının gelmemesi mümkün değildir.

‘SIR’ Ferguson karşımızda abide gibi durmaktadır.

Tabii nerden baktığınıza bağlı…

Sayın Müslüm Gülhan’a ve Gülhan’ın yazılarını Futbolistan.net ile paylaşan Birgün Gazetesine teşekkür ederiz.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu