Hürriyet Gazetesi’nin keskin kalemli yazarı Bilgin Gökberk, bugünkü yazısında, “Yüce Atatürk” yazılı tişörtlerle sahaya çıktığı için önce PFDK’ya sevk edilmesini sonra ceza verilmemesi konusunu ve PFDK ile TFF’yi kaleme aldı…
Sahaya ‘Yüce Atatürk’ yazılı tişörtlerle çıkan Fethiyespor’a PFDK ceza vermedi. Hürriyet Gazetesi yazarı Bilgin Gökberk’in ’75 yıldır konuşmayan birini dinlemek’ başlıklı yazısı;
Nihayet iyi bişey oldu.
Ohh.
* * *
Atatürk bu, boru diil..
Sahaya bi girdi, fena girdi.
Ortalık birbirine girdi.
Tc’nin federasyonu da iyice şaşırdı, Tc’nin babasını Pfdk mıdır nedir oraya sevketti.
Millet tam çıldırmak üzereydi.
Allahtan Tc’nin bi bakanı hemen devreye girdi.
Ve Allah’tan raconu tam da bi Tc bakanı’na yakışır şekilde kesti.
Doğrusu iyi de iş çıkardı.
* * *
Top medyası bu toplara girmez.
Biz girelim.
Olayın gazı kaçmadan yazalım bişeyler.
Bulunsun.
TFF Mİ O NE
Bi özet’lersek..
Tc olmasa, kendisi de olmayacak olan Tc’nin federasyonu aklını kaçırmış olmalı ki Tc’nin babasını cezalandırmak istedi.
Atatürk’ü…
Kendi babasını….
Milletin babasını….
* * *
Mandela saygın bi liderdi.
Afrika’nın babasıydı.
2 Afrikalı futbolcu babalarına sevgilerini saygılarını sunmak istedi, sahaya Mandela’yla çıktı.
Bizim Tff onları da Fethiye ile aynı kara listeye aldı.
* * *
İşin içine Atatürk, Mandela girince..
Olay büyüdü.
Dünya bizi izlemeye başladı.
Tv’ler makara yapmaya başladılar.
Espn tv mesela bizim federasyonu yerin dibine soktu.
Bi kere daha elaleme madara oluyorduk ki…
Bakan çabuk uyandı, olaya el koydu, raconu kesti.
Rezaleti önledi.
* * *
Son anda yırttık.
SİYASET NİHAYET UYANDI
Siyaset nihayet şunu gördü.
Yıllardır her türlü siyasi mesaj sahaya girdi.
Milletin takımının kaptanı bile kendi milletini bırakıp sahada Mısır milletiyle mesajlaşdı.
Elleriyle dört, mört yaptı…
Tv’deki yorumcu arkadaşlar sağolsun reklam aralarında birilerine sevgilerini saygılarını sundu.
* * *
Millet artık delirmek, kafayı yemek üzereydi.
Maçlara durup duruken Atatürk’le çıkılır mı?
Çıkılmaz.
Bi kere zıvanadan çıkmışlardı ve durup dururken Atatürk’le çıkmaya başladılar.
* * *
Bugün Fethiye…
Yarın bi başkası…
Bigün bütün Türkiye sahaya, sokağa Atatürk’le çıkacaktı.
N’apıcaklardı?
Tüm ülkeyi Pfdk’mı nedir oraya mı yollayacaklardı.
* * *
Siyaset vaziyetin hassas ve kritik olduğuna uyandı.
Sayın bakan mesajı federasyona gizli diil, milletin duyacağı şeklide açık açık hatta açık saçık yolladı.
Kısaca dedi ki;
Atatürk bu, şakaya gelmez, dokunmayın.
Eğer dokunursanız..
Bu karar sanki siyaseten ülkeyi yönetenler tarafından alınmış bir karar ya da atılmış bir adım gibi değerlendirecek ve başka mecralara çekilebilecektir.
Federasyon bu konuyu gündeminden çıkarmalıdır.
* * *
Federasyon el mecbur yine iktidar sözü dinledi, el mecbur yine kuzu kuzu peki dedi.
BUGÜN FETHİYE YARIN Bİ BAŞKASI
Şu da bulunsun…
Federasyon dün sahaya giren siyasi mesajlara ceza verse…
Bugün bu işler buralara kadar gelmezdi.
Atatürk filan da sahaya mahaya girmezdi.
Çok sıkarsan…
Bi yerden patlar.
Çok sıktılar.
Fethiye’den patladı.
Onlar girdi.
* * *
Fethiye girmese…
Atatürk mezardan çıkıp, gelip, kendi girecekti.
VELEV Kİ SİYASİ
Sayın Bakan bi rezaleti, bi skandalı, önledi.
Tebrikler tekrar.
Deniyor ki;
Atatürk’le sahaya çıkmak siyasi değil mi?
Başbakan sıtayl cevap verelim
Velev ki siyasi…
N’apıcan yani…
Yasaklayacan mı…
KRAVATLA CEKETLE DİİL YÜREKLE
4 şey daha..
Muhteşem 100 yılı seyrede seyrede son 10 yılda o yıllara özenen, o yıllara dönmeye can atan tuhaf bi millet olduk.
Bu bir.
* * *
Atatürk’ü hissederek büyüyen bi nesiliz.
75 yıldır konuşmayan birini hâlâ her gün car car konuşanlardan daha çok dinleyen bi nesiliz.
Öyle zırt pırt Atatürk filan da demeyiz.
Demezdik.
Zaten Atatürk biziz, biz Atatürk’üz, gerek görmezdik.
Bu aralar zırt pırt diyoruz.
Gerek görüyoruz.
Zırt pırt Atatürk dediğimiz için de milletden, Atatürk’ten özür diliyoruz.
Bu iki.
* * *
Bu millet, top medyasında bu kadar ceketli kravatlı mendilli varken bi tişörtlü’ye bu kadar çok yanaşıyorsa…
Bi bildiği vardır.
Ve yapılması gereken, tişörtlü ne diyor bi bakıp, dediklerine kafayı takıp, onları ortadan kaldırmaya çalışmaktır.
Kafayı tişörtlü’ye takıp onu ortadan kaldırmaya çalışmak diil.
Bu üç.
* * *
Bu işler kravatla mendille ceketle olmaz, yürekle olur.
Bu da dört.