Maç pazar akşamı oynandı. Hani kafa göz kırılan maç var ya, o işte… Ben yazıyı çarşamba sabahı yazıyorum. Sizin bu yazıyı okuyabileceğiniz en iyi ihtimal ise perşembe sabahı. Yani olayın üzerinden yaklaşık 3.5 gün kadar geçmiş olacak. TFF’nin salı akşamı yaptığı açıklamaya göre gerekli cezalar “en kısa sürede” verilecekmiş. Dikkat edin, en kısa sürede…
Bulmacalarda sık sık karşılaştığımız bu cümlenin karşılığı “an” oluyor. Zaten futbolcuların yaptığı açıklamalarda da bu kelime var. Mesela Semih Şentürk ve Arda Turan özür açıklamalarında “Bir anlık öfkeyle oldu” dediler. Yorumcular da öyle… Hepsi bir anlık. Yani en kısa zaman içinde olmuş bunlar.
Oyun 5 dakika durmuşmuş, tribünler çıldırmışmış hikâye. Hepsi bir anlık bir zaman dilimi içinde olup bitmiş işte… Şimdi bize düşen onların pisliğini temizlemek olacak. Birileri çıkıp futbolun sosyolojisi ile ilgili cümleler kurarken diğerleri örf, adet, ahlak ve etik üzerine ahkâmlar kesecek. Göreceksiniz, bu oyuncuların hepsi üç beş gün sonra omuzlara alınacak. Gerisini gelin külahıma anlatın siz.
Maçı canlı yayınlayan İspanyol kanalının olaylar çıkınca yayını neden kestiği acaba birilerinin umurunda mı? Hatırlarsanız geçen hafta yine bu köşede derbinin mutlaka pazarlama stratejisi olmalı demiştim. Biz ne yaptık? Zaten birkaç kanalın yayınladığı en önemli maçın içine ettik. Ama merak etmeyin sadece bir anlık…
Başkan Mahmut Özgener’e göre top artık PFDK’de. Ama ben, o kuruma hiç mi hiç güvenmiyorum. Sebebi de daha önce benzer olayların haftalarca sürüncemede kalmasıdır. Ha unutmadan ekleyeyim. Hani o emperyalizmin ağababası ABD var ya… İşte orada NBA ya da başka bir spor dalı fark etmeksizin bu tip olayların ceza kesim süresi sadece 24 saattir. Hatırlatayım dedim…
KASIK AĞRISI
Bu rezil maçta maalesef tribündeydim. Üstelik kapalı alt tribünde, üstümde çıldırmış insanların tepinmesiyle izledim maçı. Bir ara tepinmeler öyle artmıştı ki; mecburen balık istifi geri kaçmak zorunda bile kaldık. Niye? Çünkü Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel, tüm utanmazlığıyla bize doğru dönüp edep yerini tuttuğu için. Yukarıdakiler bu durumu fark edince öfkeyle yağmurluğun üzerine çıktılar ve büyük bir facia kıl payı atlatıldı. Volkan, bu hareketi yüzünden PFDK’ye gönderildi. Ancak açıklaması da en az hareketi kadar utanmazca oldu. “Beni neyle suçluyorlar anlamak mümkün değil” diyor. Herkes salak, bir o akıllı. Evet, Volkan’ın bir sorunu olduğu kesin. Öyle ki bu sorun, kasıklarından ziyade psikolojik durumuyla ilgili.
İYİ Kİ DOĞDUN BirGün
Salı akşamı BirGün’ün Mecidiyeköy’deki binasında dostlarla bir araya gelme fırsatım oldu. Gazeteye epeydir uğramamıştım. Aynı sıcaklık, aynı güzellik karşıladı beni. 6’ncı yıla girmenin heyecanıyla bir kokteyl verildi. İtiraf edeyim spor müdürü Alp Can sayesinde torpil bile yapıldı bana. Birçok konuğun arabasını park edemediği yerde benim arabam binanın önüne çekildi. Tabii bu bir şaka…
Şaka bir yana güzel insanlarla, güzel niyetlerle ve güzel umutlarla büyüttüğümüz BirGün’e yazmak harika bir duygu.
Nice nice yıllara diyelim…
