Haber

Uşaklar ne ettunuz?

Temel fıkraları boşuna yazılmıyor Karadeniz’de. Kimi zaman Temel’in keskin zekâsından dem vurulsa da, çoğu kez yediği nanelerin komik tarafları anlatılır bu fıkralarda.

Temel tüm Karadeniz’dir… Tüm Karadeniz de Temel…

Ancak bu kez Trabzonspor yönetiminin yazdığı fıkraya hiç gülemedim. Hatta tebessüm bile haram buna! Bir çocuğun bile yapmayacağı şeyi yaptılar hiç gereği yokken. Futbolun üzerinde dolaşan kara bulutun dağılmasına zaman vermeden kıydılar Ersun Yanal’a.

En çok garibime giden de, bunu yapanın Sadri Başkan olması. Türkiye’nin mevcut başkanları içinde en mutedil, en pozitif başkanı olan Sadri Şener’in bu tavrını hâlâ anlayabilmiş değilim.

Ersun Yanal öncesi Trabzonspor neydi ki, fatura Ersun Yanal’a kesildi?

En son şampiyonluğu 1983-1984 sezonunda görmüş bir kulübün faturayı teknik direktörüne çıkartması tek kelimeyle ayıpötesi. Her cümlede kurumsallıktan ve geleneklerden bahsedenlerin ilk sıkıştıklarında hangi yola başvurduklarını bir kez daha gördük.

Evet, sizin geleneğiniz bu işte. Oysa Trabzonspor’un en büyük düşmanı zaten bu gelenekti. Bu anlayış yüzündendir ki; on yıllardır takımın beli doğrulmadı. İstikrardan uzak yönetimlerin popülist politikaları, Anadolu’nun tek şampiyonunu yıllardır rezil rüsva etti.

Kerameti kendinden menkul bazı futbolcu eskilerinin ve sözüm ona adına yerel medya denilen infaz memurlarının sezon başından beri beklediği sonunda gerçekleşti. Gözünüz aydın, şimdi içiniz rahattır!

Halbuki Trabzonspor, yıllar sonra kimsenin ummadığı kadar inandırıcı olmuştu. 25 civarı yeni transferle sezona başlayan bir ekibin, bu denli istikrar yakalaması kolay iş değildi ama bundan bile rahatsız olan eski tüfekler (!) vardı.

Hatta içlerinden birisi, Ersun Hoca, temkinli konuşup “Trabzonspor için şampiyonluk sözü henüz erken” dediğinde, “Trabzonspor’un büyüklüğünden haberi yok” diyerek güya birilerine mesaj bile vermişti. Üstelik o günlerde Ersun Hoca’nın takımı haftalardır zirvedeyken oldu bu!

Anlaşılan o ki; daha önce defalarca gördüğümüz o meşhur film, yeniden karşımıza çıkıyor.

Ama artık anlamak lazım. Bu filmi izleyenlerin hiçbiri mutlu sonu göremedi. Hep hüsran, hep hicran…

Zaten tüm senaryo esas oğlan ile esas kızı asla birleştirmeme üzerineydi. Ve maalesef Trabzonspor yönetimi, bu eski filmi yine vizyona koydu…

Hatırlarsınız, bundan birkaç ay evvel Trabzonspor taraftarı, Futbol Federasyonu’nu ve MHK’yi protesto etmek için yollara düşmüştü. Siyah çelenkler, faşist pankartlar falan filan… Şimdi acaba içinde bulundukları duruma ne diyor bu arkadaşlar?

“Ermeni Oğuz” mu sorumlu gerçekten bu yaşananlardan, yoksa sıradan bir oyunu, vatan millet davası yapan tatlı su kurnazı yöneticiler mi? Bu durumdan beslenen gerici/faşistler de cabası…

Görünen köy kılavuz istemiyor. Bu kafayla gittiğiniz sürece “Yasin’lerle çıktığınız yolda, Ogün’lerin yerine ancak bu günleri bulursunuz ki; zaten bu bile fazladır size. Alın ve hayrını görün…”

Not: Ersun Hoca’yı istifa etmiş gibi gösteren Trabzonspor Yönetimi ve bazı tetikçi yerel medya unsurlarının trajikomik halini, önümüzdeki yıl hatırlatmak da bizim boynumuzun borcu olsun.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu