Haber

Nihayet Döndüler

Yıllardır özlemle beklediğimiz bazı kulüpler nihayet bu sezon lige sıkı başladı. “Bir rüzgârdı, esti” olmazlarsa eğer, bu yıl futboldan alacağımız keyif, hepimizi mest edecek gibi. Sivasspor’un geçen yıl kaldığı yerden devam etmesi kimi “tesadüfçü” arkadaşları üzse de biliyorum ki; gerçek futbolseverler buna çok mutlu oluyor. Son oynadıkları Fenerbahçe maçı ile geçen seneden farklı bir hedeflerinin olmadığını bir kez daha kanıtladı Sivasspor. Makul transfer bütçesi ile kadrosuna kattığı oyuncuları bir bir vitrine koyan kırmızı-siyahlılar da en son gözde Sezer Batur oldu. Mustafa Denizli’nin Vestel Manisaspor’a Almanya’dan getirdiği oyuncu, Sivasspor’a gelene dek neredeyse futbolu unutacak gibiydi. Ama şimdi? Bülent Hoca’nın elindeki sihirli değnek ona da dokunmuş olacak ki; oynadığı futbolla herkesin beğenisini kazandı genç Sezer. Darısı diğer gençlerin başına diyerek Trabzonspor’a geçelim.

Ligin 4. büyüğü olarak anılmak mutlaka Trabzonsporluların gururlarını okşuyordur ama işin bir de acı yönü var ki; en son şampiyonluk sevincini yaşayalı tam 24 yıl olmuş! Yani kaba hesapla çeyrek asır. Ben büyüğüm diyen bir takım için 24 yıl hayli uzun bir zaman. Neyse ki; bu yıl Trabzonspor için ölü toprağının kalktığı yıl oldu. Özellikle Sadri Şener’in başkanlığıyla beraber silkelenen Trabzon kenti, tıpkı eskiden olduğu gibi artık takımlarına sevgiyle yaklaşıyor. Yatara gibi bir oyuncunun gitmesi bile taraftarı sarsmıyor. Oysa eskiden olsaydı şimdi kulüp binası önünde kim bilir neler yaşanırdı? Kombineleri biten, taraftar mağazaları dolup boşalan ve yarınlara umutla bakan bir Trabzonspor’u hepimiz özlemiştik. En çok sevindiğim şey ise; “Trabzonspor’u kendi çocuklarından başka kimse kurtaramaz” teranesinin boşa çıkması oldu. Yıllarca Trabzonspor’un kanını emen ama hiçbir şey üretmeyen kimi asalakların ortaya attığı bu fikir, görülüyor ki tamamen boşboğazlıkmış. Çünkü milliyetçilikle futbolda başarıya ulaşmanın imkânı yoktur. Bu sığ fikre yenilmeyen başta Sadri Şener olmak üzere tüm Trabzon kentine teşekkürler…

Gelelim diğer bir fırtınaya. Senelerdir ha düştü ha düşecek diye bütün sevenlerini kahreden yeşil-beyazlı takım, bu yıl bambaşka bir görüntü çiziyor bizlere. Tribünlerin bağrına basmakta çok zorlandığı Samet Aybaba liderliğinde mükemmel bir performans izliyoruz Bursaspor’dan. Samet Hoca’yla rahmetli Kazım Kanat Ağabey’in cenazesinde karşılaştım. Pek yeri olmasa da 6. haftadaki Galatasaray maçı ne olur diye sordum kendisine. Tek kelime ile “kazanacağız” dedi. Samet Hoca genelde rahat bir adam olarak bilinir. Ancak yüzünde gördüğüm o tavır, sadece inanmış bir adamın yüzünde olabilirdi. Galatasaray maçını kazanamasalar bile onlarda bu inanç oldukça Bursaspor’u güzel günlerin beklediğini söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Bir de Manu’un peşine düştüğü iddia edilen Sercan diye oyuncuları var ki; tam bir gol makinesi.

Ne diyelim… Hoş geldiniz!

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu