Haber

Keko’nun bir gülüşü bin şampiyonluk eder

Duyguların yoğun yaşandığı her olayda kendimize bir kahraman yaratıyoruz. Kimi zaman güçlü, kaslı oluyor bu kahraman, kimi zaman da zeki ve güzel…

Keşke sadece iyi hikâyelerde rol biçsek bu kahramanlara. Güzel sonlu maceraların esas oğlanı/kızı yapsak onları. Ama bizim coğrafyanın bizim insanı, sadece güzelliklere denk düşürmüyor kahramanlarını. Acıya da, hüsrana da iliştiriyor birisini mutlaka. Yangın, sel, trafik kazası, deprem farkı ayırmadan yaratıveriyoruz kahramanlarımızı.
Artık her biri aileden sayılan bu acı olayların en sonuncusunu Elazığ’da yaşadık. Yine bilindik sahneler, bilindik feryatlar…
Devletin hiç olduğu bu dram karşısında, bir kahraman bulmakta zorlanmadı medyamız. Ama ne kahraman! Bu kez de el kadar bir çocuk çıktı kameraların önüne… Anasını ve karındaşını kaptırdığı Elazığ depreminin sembol ismi oluverdi bir anda. Keko…
Adı Keko Çiçek. Hani büyük kent merkezlerinde insanların birini küçümsemek için sarf ettiği “keko” lakabının gerçek sahibi o. Kürtçe… Abi, dost anlamında bir sözcük…
Medyanın ilgisini belki ilk günden çekmişti ama onu zirveye taşıyan şey, ne depremin ondan alıp götürdüğü ailesi ne de korku dolu gözleri oldu. Onu özel kılan Galatasaraylı Keko olmasıydı. Öyle ki; deprem bölgesini ziyaret eden Beşiktaş Kulübü’nün ‘first lady’si Revna Hanım’ın vermeye çalıştığı siyah-beyaz formayı bile reddedecek kadar Galatasaraylıydı Keko! Üstelik onu markaja alan Beşiktaşlı bir komutana attığı taraftar çalımı var vardı ki görmeliydiniz…
Bir de dileği vardı Keko’nun. Arda Turan abisini çok sevdiği için onun formasını istiyordu. Çocuk aklıyla onca kamera ve kalabalığın karşısında sevdiği takımı satmayan Keko’nun beklediği cevap gecikmeden geldi. Hem de Arda abisinden.
Federasyon izin verdiği takdirde Keko’yu Trabzon deplasmanı kafilesine katmayı istediklerini söyledi genç kaptan. Ve öyle de oldu… Keko geldi, sarı-kırmızılı takımın bir parçası olarak İstanbul’dan Trabzon’a gitti.
Elbette Avni Aker’in çimlerine Arda abisinin elini tutarak çıkmayı çok isterdi ancak Arda’nın son idmanda sakatlanıp kadrodan çıkarılması, bu isteğin gerçekleşmesine engel oldu. Ama sadece Arda ile olan kısmına. Onun yerine kaptanlık bandını taşıyan Sabri Sarıoğlu tuttu Keko’nun elini. Ve öyle çıktılar önemli lig maçının seremonisine…
Serin Karadeniz akşamında Keko ve diğer 21 çocuk, belki de çocukluk hayallerinin en büyüğünü bir anlık da olsa yaşama şansı buldular. En önde de Elazığ depreminin kahramanı Keko…
İstiklal marşı okunurken, sümüklü burnuyla ekrana yansıyan Keko, eminim size de hiç yabancı gelmemiştir. Çok değil bundan 15 gün önce yine o sümüklü burnuyla ekranlardaydı Keko can. O gün gözyaşları içinde izlemiştik onu… Bugün ise gülücükler içinde.
Maçın galibi Trabzonspor oldu. Ama Avni Aker’den Türkiye’ye yayılan duygunun galibi ise Keko’ydu. Başka bir deyişle, bir tarafta belki de bu mağlubiyetle şampiyonluğa elveda diyecek olan Galatasaray, diğer tarafta ise hayallerinin galibi sümüklü kahraman Keko…
Bu sefer benim için hikâye biraz olsun güzel bitti. Çünkü maç sonunda aklımda kalan tek şey, Keko’nun bir gülüşüne, bin Galatasaray şampiyonluğunu kurban edeceğimdi…

Erkut Tekin

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu